Yeni anayasa çözüm süreci ve Başkanlık Sistemine ilişkin değerlendirmelerde bulunan AK Parti Grup Başkanvekili ve Kahramanmaraş Milletvekili Mahir Ünal, “Biz devlet sistemini değil hükümet sistemini tartışıyoruz” dedi.

HaberTürk televizyon kanalında Ece Üner’in sunduğu Akşam Raporu programına canlı yayın konuğu olan AK Parti Grup Başkanvekili Mahir Ünal, ülke gündemini yoğun şekilde işgal eden başkanlık sisteminin muhalefet partileri tarafından diktatörlük gibi empoze edilmeye çalışıldığını belirtti.

Bu konuda çarpıcı bir iddia da ortaya atan Ünal, Türkiye’nin başkanlık sistemine geçmesi halinde Cumhuriyet Halk Partisi ve Milliyetçi Hareket Partisi’nin siyaseten bitmesi anlamına geleceğini savundu. Ünal, “MHP’den ve CHP’den bugünkü şartlarda başkan çıkmaz” dedi.

Değerlendirmelerine yeni anayasa süreciyle başlayan AK Parti Grup Başkanvekili Mahir Ünal, yeni anayasanın olmazsa olmazlarından biri olduğunu anlattı. Türkiye’nin mevcut anayasa ile yoluna devam etme lüksü olmadığını ifade eden Ünal, “Bizim millete verdiğimiz bir anayasa söz var. Bugüne kadar kat edilen mesafenin yeni bir anayasa ile taçlanması gerekiyor. Bu bizim olmazsa olmazımızdır. Milletten onayını almadığımız hiçbir şeyin yanında olmayız. Kamuoyunda yeni anayasa ile ilgili mevcut şartlarda Türkiye için bir kriz oluşturacağını görürsek pozisyonumuzu ona göre belirleriz.

Cumhurbaşkanını halk tarafından seçilecek olması aslında Türkiye’yi fiili bir yarı başkanlık sistemine taşımak anlamına geliyor. Bizim şuanda birinci önceliğimiz mevcut anayasanın değiştirilmesidir. Türkiye’nin mevcut anayasa ile yoluna devam etme lüksü yok. 1961 ve 1982 Anayasasının Atatürk’ün anayasası ile ilgisi yoktur. Bugün savunulan anayasa darbecilerin anayasasıdır. Türkiye’nin acilen bundan kurtulması gerekiyor. Siz darbecileri, darbecilerin yaptığı anayasa ile yargılıyorsanız burada ciddi bir paradoks var demektir” şeklinde konuştu.

Ünal, başkanlık sistemi ile ilgili olarak da, “Başkanlık sistemini muhalefet bir diktatörlük gibi vermeye çalışıyor. Başkanlık sistemi dünyada 90 ülkede var olan bir hükümet sistemidir. Devlet sistemleri farklıdır, hükümet sistemleri farklıdır. Biz devlet sistemini tartışmıyoruz. Biz hükümet sistemini tartışıyoruz. Türkiye’yi taşıyacak bir hükümet sistemi oluşturulsun istiyoruz. Özellikle MHP ve CHP’nin başkanlık sistemi ile ilgili bu kadar katı bir propaganda yürütmesinin asıl nedeni, yürütmenin yüzde 51 çoğunlukla seçilmesi demek bugün MHP’nin ve CHP’nin siyaseten yok olması anlamına geliyor. Yani MHP’den ve CHP’den bugünkü şartlarda başkan çıkmaz” ifadelerini kullandı.

Çözüm sürecine de değinen AK Parti Grup Başkanvekili Mahir Ünal, bu sürecin devletin önceliği olduğunu söyledi. Terörün meşruiyetini kaybettiği için silahların aradan çekildiğini kaydeden Ünal, “Bizler darbelerle ciddi travmalar yaşamış bir toplumuz. Değişim bizi her zaman korkutuyor. Türkiye son 10 yılda cesaretlenmeye başladı. Cesaretli toplumlar değişime sıcak bakar. Türkiye’de yavaş yavaş artık değişime sıcak bakıyor. Çözüm süreciyle ilgili koparılan kıyamete bakıyorsunuz. Aslında Türkiye, çok büyük bir yarasından kurtuluyor. Ancak yıllarca topluma korku empoze edildiği için Türkiye’de yıllarca bölünme korkusu empoze edildiği için toplum yeni bir duruma geçmekle ilgili endişe taşımayı artık kanıksamış durumda. Ama son 10 yılda bu değişti. 2002’de insanlar 2 gün sonrasını göremiyorlardı. Güvensiz, içine kapanık ve kendi ülkesinin geleceğine güvenmeyen bir toplumdan 10 yılda Türkiye bir günde 100 milyar dolarlık ihale yapabilen ve 50 yıl sonrasını görebilen bir hale geldiyse, Türkiye iyi yolda demektir. Türkiye’nin gelecekte daha güçlü olabilmesi için daha güçlü bir hükümet sistemine ihtiyacı var. Türkiye’nin siyaset üstü konusunda mutabakat oluşturmayacaksınız nerede oluşturacaksınız. Bu süreç bir siyasi partinin süreci değildir. Bu süreç devletin önceliğidir. Bu süreç devletin ayağındaki terör prangasından kurtulması için yürütülen bir süreçtir. AK Parti son 10 yılda sistematik olarak olağanüstü halin kaldırılmasıyla birlikte çözüm olarak silahın ve şiddetin görülmesini ortadan kaldırdı. Bugün artık bölgede terör meşruiyetini kaybettiği için ve insanlar sorunlarını siyasetle çözebileceklerine inandıkları için silah aradan çekiliyor. Olan bu.

Burada bir şey almanız ya da vermeniz gerekmiyor. Burada bir pazarlık yok, satılan bir şey yok, alınan bir şey yok. Bir devlet kendi vatandaşının haklarını kimseyle pazarlık konusu yapmaz. Burada terörden beslenen bir siyasi anlayış ve terörden siyasi rant elde eden siyasi anlayış Başbakanımızın ifadesiyle bu tezgahın bozulmasından son derece rahatsız” görüşlerini aktardı.

 

Editör: Haber Merkezi