Kahramanmaraş merkezli depremlerde ayakta kalan yapılardan biri olarak dikkati çeken, Roma döneminde Hristiyanlığı kabul ettikleri için putperestlerin zulmünden kaçan 7 gencin, köpekleri Kıtmir ile mağaraya sığınarak yüzlerce yıl burada uyudukları mekan olarak rivayet edilen ve milattan sonra 466 yılında yapılan mescidiyle en eski ziyaretgahlardan biri olan Afşin Eshab-ı Kehf Külliyesi’ne ziyaretçilerin ilgisi devam ediyor.

Pazarcık ve Elbistan merkezli 7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki 6 Şubat depremlerinin etkilenen illerin, doğal güzelliklerini ve gastronomi turizmini ön plana taşımak amacıyla organize edilen gezide, turizm ve gastronomi yazarlarından oluşan heyet Eshab-ı Kehf Külliyesini gezerken, tarihi mekan hakkında bilgi alıyor.

Türkiye’nin duayen turizm ve gastronomi yazarlarını Eshab-ı Kehf Külliyesinde ağırlamaktan mutluluk dolayı mutlu olduklarını ifade eden Afşin Belediye Başkanı Mehmet Fatih Güven, “ Afşin ve Kahramanmaraş’a turlar başlayacak. Onların güzergahlarından bir tanesi de inşallah Afşin olacak. Şuanda göz nurumuz Eshab-ı Kehf’te misafirlerimizi ağırlıyoruz. İlçemizde bulunan Mağaragözü, Ayrandede daha sonra da Hacettepe Üniversitesi ile yaptığımız Türkiye'nin ilk arı evine gideceğiz. Günü birlik turlar için ideal ve kapsamlı bir gezi tur oluşturmaya çalışıyoruz.”diye konuştu.

Turizm Gazetesi editörü ve yazarı Fehmi Köfteoğlu, “Türkiye'de tarihiyle, toplumsal dönüşümdeki oynadığı rolle, bugün bulundukları bölgedeki işleviyle çok önemli mekanlar var. UNESCO listesine girmiş Afşin Eshab-ı Kehf Külliyesi de bu önemli değerlerden biri.” dedi.

Afşin’de bulunan Eshab-ı Kehf Külliyesi’nin uluslararası ve ülke genelinde daha çok tanıtımın yapılması ve tarihi mekanın kamuoyuna sunulmasını sağlayacak yöntemlerin bulunması gerektiğini belirten Köfteoğlu, “Biz geldik bugün burayı gördüğümüzde bile ya biz bunları bilmiyorduk diyorsak bu bizim ayıbımız. Evet. Niye bilmiyorsunuz? Buradaki insanların bile bunun farkında olmaması ciddi bir sıkıntı. Bugünden itibaren UNESCO'ya da girmiş olmasıyla avantaj olarak görüp Eshab-ı Kehf gibi değerleri önce toplumumuza, sonra uluslararası için çok önemli bir fırsattır. UNESCO fırsatını da kullanarak bu eserleri tanıtmak için kullanmak gerekir” ifadelerine yer verdi.

- “Afşin kendini Eshab-ı Kehf ile öne çıkartabilir”

Köfteoğlu, “Afşin deyince ilk olarak termik santral akla geliyor. Baraj akla geliyor. Tarım akla geliyor. Eshab-ı Kehf’i çok kimse bilmez. Bazı semboller çok önemlidir. Eshab-ı Kehf de onlardan biri. Onun için Afşin kendi kimliğini öne çıkaracaksa çok sağlam bir sembol ve değer olan Eshab-ı Kehf’ten faydalanabilir.” açıklamasına yer verdi.

Depremin ardından Kahramanmaraş ve diğer deprem bölgelerinde turizm anlamında bir boşluk oluştuğunu ifade eden Tur Operatörleri Platformu Dönem Sözcüsü Cem Polatoğlu da, “Depremin ardından her sektör etkilendi. Güzel bir turizm bölgesidir Kahramanmaraş. Acaba ne yapılabilir? Bunu incelemek amacıyla Turizm ve gastronomi yazarlarımızla birlikte bölgeye geldik. Özellikle gastronomi olarak çok değerli bir bölge. Daha evvel tatmadığımız Kahramanmaraş gastronomisini deniyoruz. Bu deneyimleri daha sonra buraya gelecek olan müşterilere deneyimlemek istiyoruz. Olumlu bir gezi oluyor.”dedi.

Eshab-ı Kehf Külliyesinin gezilmesi ve görülmesi bir yer olduğuna değinen Polatoğlu, “Eshab-ı Keyf’i ayakta ve depremden etkilenmediğini görmek sevindirici. Burası gezilmesi gereken üç, dört ana yerlerden biri. Aynı zamanda Müslüman alemi için hem Hristiyan alemi için kutsal bir yer. O yüzden hani hem yerli gruplarımıza hem de yabancı gruplarımız için çok önemli bir bölge. Bu nedenle Bu bölgenin daha korunaklı ve daha turistlere yönelik olmasını diliyorum.” açıklamasında bulundu.

- “Depremi geride bırakmalıyız”

Gastronomi Yazarı Talip Bayram ise, şu ifadelere yer verdi:

“Bugün de Afşin'deyiz. İslam tarihinde çok önemli bir yeri olan Eshab-ı Kehf Külliyesini gezdik. Yani gerçekten çok önemli bir yer. Yani hani başka yerlerde de Eshab-ı Kehf var diye biliyordum ama buradaki yeri görünce çok etkilendim. Mağaranın içine girdik, caminin içini gezdik.  Afşin’deki turizmle, gastronomisini birleştirerek bir yazı yazmayı da hedefliyorum. İnşallah birazdan da Afşin lezzetlerine bakacağız. Gastronomi ile turizm ikisi bir araya geldiğinde çok daha güzel şeyler çıkabilir. Ben Afşin’in de bunu yapacağını düşünüyorum.  Bu arada bir deprem atlattık Maraş olarak. Kahramanmaraş bu depremi artık bir şekilde geride bırakıp önümüzdeki hem bu turizm faaliyetleri, hem de sunum faaliyetlerine neler yapmalı? Ülke ekonomisine neler kazandırmalıyız diye düşünmeli. Bizler de her türlü desteği vermeye hazırız inşallah.”

Editör: Haber Merkezi