Tes-İş Sendikası Afşin Şube Başkanı Mustafa Kılıç, Afşin-Elbistan A Termik Santrali ile kömür sahasının işletme hakkının 20 yıllığına Erg Enerji’ye devri konusunda yaşanan gelişmeler hakkında bilgi vererek, bu kurumlarda görev yapan işçilerin haklarının güvence altına alınması gerektiğini söyledi.
         
   “İşçi hakkını mücadele ile alır. Hiçbir zaman sinerek, korkarak, perde arkasından görüşmelerle bu iş olmaz. Kendi hakkımızı savunursak o zaman güçlü oluruz” diyen Kılıç, AEL Memur Site Misafirhanesinde sendika üyesi işçilerle bir araya geldi.
          
  Santral ve kömür sahasının devrinin 20 yıl önce yapıldığını ifade eden Kılıç, o zaman Tes-İş ve Maden-İş’in birlikte mücadele ettiklerini kaydederek, bugünde aynı şekilde omuz omuza mücadele edeceklerini söyledi.
            
Kılıç, şunları söyledi:
            
“1994 yılında A santrali, kömür sahasıyla birlikte bir özelleştirme süreci yaşadı. O zamanki taslak şimdi elimize yeni geliyor. Sadece 1995 yılında Tes-İş ve Maden-İş’in verdiği bir mücadele var. Bunun haricinde hiçbir şekilde bu insanlara bilgi verilmiyor. Bu insanlar uyutuluyor. O zamanki taslakta da şimdi hazırlanan devir sözleşmesinde de böyle bir şey yok. Koca bir dosyada işçiyle ilgi sadece bir madde var. Bu madde bize bir hak tanıyor. Alacak firmaya sadece geçiş hakkı var. Bunun haricinde hiçbir hak yok. İşçinin ne tayin hakkı var, ne de 4-C hakkı var. Genel müdürlükte de aldığımız bilgiler hazırlanan ikinci devir sözleşmesi elimizde bir tek şeyimiz var. Emekli olabilecek arkadaşlar hak etmişse ayrılıyor, olmayanlar da direk şirkete devrolmak zorunda. Biz böyle bir devir sözleşmesini, enerji işçileri, Tes-İş Sendikası işçileri olarak kesinlikle kabul etmeyeceğiz. Tes-İş ile Maden-İş hiçbir zaman birbirinden ayrılamaz, ayrı düşünülemez. 20 yıl önce de bu böyleydi. Biz işçilere doğru bilgi vermek zorundayız, bu bizim görevimiz. Birileri bizi uyutmaya, bizim gazımızı almaya çalışabilir. Biz bu şekilde bu durumda alıcı firmaya teslim mi olalım? Devlet, memuruna her türlü hakkı tanıyor, memur hiçbir şey kaybetmiyor. Tayin hakkı var. Dert işçinin başında. Sosyal devletin kendi işçisine farklı muamele etme hakkı var mı? Bu hangi kanunda yazıyor. Biz daha sonra daha geniş çaplı toplantılar yapacağız ve bu işin içine Maden-İş’i de, Şeker-İş’i de katacağız. Sivil toplum örgütleri, siyasi partiler, çevre halkından destek isteyeceğiz. İşçi hakkını mücadele ile alır. Hiçbir zaman sinerek, korkarak, perde arkasından görüşmelerle bu iş olmaz. Kendi hakkımızı savunursak o zaman güçlü oluruz. Yarın olabilecek gelişmelere, başımıza gelebilecek durumlara karşı şimdiden biz bunun hazırlığını yapıyoruz. Biz 4-C’yi hak etmiyoruz, biz kurum içinde tayin istiyoruz. Biz başka yerlere tayin istiyoruz. Bundan sonra mücadeleye hazır olun. Gerekirse A Santralinin önüne çadır kurarak, mücadeleye başlayacağız. Gerekirse orada 24 saat nöbet tutacağız. Kimsenin bu işçiyi, bu sendikayı yok sayarak bu işyerine girme şansı yok. Biz, bir ve beraber olursak ancak bu işin üstesinden geliriz. Bu işyeri 20 yıl önce satıldı. Biz şimdi bu işçi arkadaşlarımızı nasıl en az zararla bu sorundan kurtarırız, onun çabasındayız.”
Editör: Haber Merkezi