İşçi Sağlığı ve Güvenliği Meclisi Türkiye'de son iki yılda meydana gelen iş kazalarından dolayı kaybolan 23 işçiden bir türlü haber alınamadığını bildirdi.
Türkiye'de en son Zonguldak'ta meydana gelen metan gazı patlamasından dolayı bir çok işçinin hayatını kaybetmesi zor şartlar altında çalışan işçileri tekrar gündeme getirdi. İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi son iki yılda meydana gelen kazalarda kaybolan 23 işçinin hala bulunup ailelerine teslim edilmediğini bildirdi. İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi meydana gelen kazaları ve haber alınamayan işçi sayısını söyle bildirdi:
"9 Şubat 2011 yılında Kahramanmaraş'ın Afşin ilçesinde bulanan Afşin - Elbistan Termik Santrali'nde meydana gelen göçükte bir işçinin hayatını kaybettiği, 7 işçi yaralandığı, 9 işçiden ise hala haber alınamadığını toprak altında. 24 Şubat 2012 yılında Adana'nın Kozan ilçesinde Gökdere Barajı'nın tünel kapağının patlaması sonucu sel sularına kapılan 10 işçi kayboldu. Arama çalışmalarının ardından 5 işçi bulundu. Ancak geriye kalan 5 işçi bir türlü bulanamadı. 4 Aralık 2012 yılında ise İstanbul Şile'de alabora olan gemideki vatandaşları kurtarmak için çalışma yapan 9 işçi denizde kayboldu. İşçiler bir süre arandı ancak hala bulunamadı."
"İŞÇİLERİN YAŞAM HAKKI SERMAYE TARAFINDAN ÖNEM TAŞIMIYOR"
Limter-İş Genel Başkanı Kamber Saygılı, dünyada da Türkiye'de de çalışma yaşamı tam bir güvensizlik içinde olduğunu belirterek, "Taşeron işçi çalıştırma çok yaygın. Taşeronun girdiği yere güvenlik girmiyor. Taşeronluğun olduğu yerde aynı zamanda örgütçülük de olmuyor. İşçi arkadaşlar itiraz hakkını kullanamıyor: İşçi arkadaşlarımızın hayatı taşeronların iki dudağının arasında, göçükler patlamalar bunların hepsi önlenebilir kazalar. Önemli olan riskin ortadan kaldırılmasıdır. İşçilerin yaşam hakları hiçbir yasa ve kanunla garanti hakkına alınmıyor. Kırıntı yasaları da taşeronlar uygulamıyor" dedi.
Saygılı, taşeron sistemin çok yaygın olduğu maden ocaklarında işçilerin ölmelerin değil yaşamalarının tesadüf olduğuna dikkat çekerek şunları kaydetti:
"Taşeronların olduğu taş kömür ocaklarındaki iş cinayeti, kamu çalışanların çalıştığı ocaklardan 34 kat daha fazlar bu zamana kadar 155 kişi hayatını kaybetti, bunun 150'si taşeron firmada çalışanlar, Tuzla'da Pendik Tersanesi var burada taşeronluk yok, burada yaşamını yitirenler bir elin parmağı kadar. Buradan taşeronlaşmış yerlerde kaza daha fazlar oluyor. İş cinayetleri arka arkaya sıralanıyor. Bu böyle devam ederse şimdi bile ocaklarda ölüm olabilir."
Saygılı, kaza sonrası bir türlü bulunamayan işçilerin 21. yüzyılda bulunamamasının imkansız olduğunu söyleyerek, "İşçilerin yaşam hakkı sermaye tarafından çok büyük bir önem arz etmiyor. Buraya harcanacak çaba maliyet olarak görülüyor. Biz 18., 19 yüzyılda değil 21, yüzyılda yaşıyoruz. Bu arkadaşlarımızın cenazelerin çıkarılmaması mümkün değil. Buraya harcanın emeği maliyet olarak görülüyor işçi hiçe sayılıyor" diye konuştu.
Editör: Haber Merkezi