Tes-İş Sendikası Afşin Şube Başkanı Mustafa Kılıç ve Maden-İş Sendikası Elbistan-Afşin Şube Başkanı Adil Bölükbaşı, özel sektörün işlettiği Afşin-Elbistan A Termik Santrali’nin, baca gazı arıtma sistemi kuruluncaya kadar geçici çözümlerle üretime devam etmesi gerektiğini belirterek, “Çevreyi olduğu kadar istihdama sunduğu katkıyı da düşünmemiz gerekiyor” dediler.

Başkan Kılıç ve Başkan Bölükbaşı, iki boyutlu olarak gördükleri bu durumun siyasi malzeme yapılmadan çözüme kavuşturulması yönünde hassasiyetlerini dile getirdiler.

Maden-İş Sendikası Elbistan-Afşin Şube Başkanı Adli Bölükbaşı ve Tes-İş Sendikası Afşin Şube Başkanı Mustafa Kılıç, Çelikler Holding’e devredilen Afşin-Elbistan A Termik Santrali ve kömür işletmesinin, bölge için en önemli ekonomik halinde 2020 yılı başında üretime ara verilebileceğiyle ilgili kamuoyundaki tartışmalara ilişkin olarak ortak bir açıklama yaptılar.

Santral ve linyit işletmesinde yaklaşık 5 bin işçinin istihdam edildiğini vurgulayan Başkan Bölükbaşı ve Başkan Kılıç, “Çelikler Holding’e devredilen Afşin-Elbistan A Termik Santrali, çevre kirliliği nedeniyle ilgili kamuoyu ve sosyal medyada gündemde tutuluyor. Termik santralleri ve çevreye verdiği zararlar, dünyanın ortak sorunu. Bu zararları tartışılmaz. Afşin-Elbistan A Termik Santrali’nde rehabilitasyon gerekçesi ile 5 yıl önce elektrik üretimi durdurulmuştu. 1 yıl önce de Çelikler Holding, santrali ve kömür işletmesini devraldı. Üretimin yeniden başlaması, bölgede, istihdam ve iş sahası yönünden canlılık sağladı. Gerçekten müthiş bir canlılık oluşturdu. Linyit ve santral işletmelerinde toplamda 5 bin kişi çalışıyor. Biz, termik santralin çevreye verdiği zararları tartışmıyoruz. Bu siyasilerin işi. Meclisin işi. Biz, sendikacılar olarak çevreyi düşündüğümüz kadar istihdamı da gözetmek ve kollamak zorundayız. İstihdamın Elbistan ve Afşin ilçelerine ekonomik olarak verdiği büyük katkıyı da hesaba katmalıyız” ifadelerini kullandılar.

Santral ve kömür işletmesinde üretimin durmasına bağlı olarak her iki ilçenin istihdamına darbe vuracağını ve başta göç olmak üzere birçok sosyal sorunu beraberinde getireceği konusunda hemfikir olduklarının altını çizen Başkan Kılıç ve Başkan Bölükbaşı, “İşçi ve istihdam konusunda da sıkıntılarımız var. Aynı zamanda enerji ihtiyacımız var. Bunlar da ülkemizin meselesi. Yerli kaynaklarımızı ekonomiye kazandırmak çok önemli. Bir taraftan doğalgaza bağımlıyız. İran’dan, Rusya’dan doğalgaz alıyoruz. Bu da enerji ithalatımızın faturasını kabartıyor. İşyerlerimizdeki çalışan arkadaşlarımız, santralin yılbaşında kapatılıp kapatılmayacağını soruyor. Bu konu, şuanda kamuoyunu da yoğun bir şekilde işgal ediyor. İşçilerimizde bir kafa karışıklığı oluşturuyor ve moral-motivasyonlarını etkiliyor. Bunu yaparken santralin çevreye verdiği zarar kadar buradan ekmek yiyen insanları da düşünmek gerekiyor.  Memlekette bu kadar işsizlik sıkıntısı varken, santralin kapanacak endişesi bile insanları sıkıntıya sokuyor. Burada çalışan 5 bin işçiyi aileleri ile birlikte düşündüğümüzde yaklaşık 20 bin kişiye tekabül ediyor. Burayı kapattık sizin işinize son verdik dediğinizde hepsi de işsizler ordusuna katılacak. Bu da başta göç olmak üzere birçok sorunu zincirleme olarak tetikleyecek. Biz, bunun olmasını istemeyiz. İşe yeni girmiş ve ekmek bulduk diye sevinen insanları, ümitsizliğe sürüklemenin, sevinçlerini kursaklarında bırakmanın doğru bir durum olduğuna inanmıyoruz” şeklinde konuştular.

Santralin çevreye verdiği zararın azaltması için atılan teknik adımlarla ilgili de bilgi paylaşan sendika başkanları, siyasilere de çağrıda bulunarak, “Bu santralin çevreye verdiği zararı en aza nasıl indirebiliriz? Şuanda A Termik Santrali’nde bir filtre sistemi çalışması yapılıyor. Belki geçici çözümdür bunlar. Bacaya giden külü ve partikülleri, su püskürtme ile yoğunlaştırarak aşağıdaki bir bölmede toplayıp bant yollarıyla döküm sahasına gönderilmesi projesi var. Bunu, 1.ünitede de yaptılar. Faaliyete geçiriyorlar. Baca gazı arıtma sistemi kurulana kadar geçici bir çözüm olarak görülebilir.

Bu konuda herkesin elinden geleni yapması lazım. Şuan bir çelişki içerisindeyiz. Bir taraftan insanlar ekmeğini kaybedecek bir taraftan da santralin çevreye verdiği zararlar var. Çevreye verdiği zararların minimuma indirilmesi için şirkete bir zaman verilebilir. Şirkette bu sürede gerekli çalışmayı yapabilir. Bu belirsizliğin giderilmesi gerekiyor. Dengeli bir siyaset güdülmesi gerekiyor. Baca gazı arıtma sisteminin biran önce yapılması lazım. O sistem kuruluncaya kadar da bir zaman tanınması ve geçici çözümler olması lazım. 5 bin kişiyi ekmeğinden etmek de pek akılcı gelmiyor” cümleleri ile açıklamalarını tamamladılar.

Editör: Haber Merkezi