Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, BDP'nin de tıpkı terör örgütü
PKK gibi Kürt sorununun çözümünü istemediğini ve anaların gözyaşını kendi
varlığının teminatı olarak gördüğünü vurguladı. Erdoğan, "Kürt annelere
sesleniyorum; sizin yavrularınızın kanı üzerinden siyaset yapanlarla aranıza
artık mesafe koyun" dedi. Erdoğan, seçimden sonra nüfusu 750 binin
üzerinde olan illerin büyükşehir olması için kanun tasarısı hazırladıklarını ve
şu anda 11 ilin bu hakkı kazandığını bildirdi.
Kahramanmaraş'ta partisinin Hafız Ali Efendi Meydanı'nda
düzenlemiş olduğu mitingde halka hitap eden Erdoğan, Kahramanmaraş'ın
kendilerine Hz. Ömer'in, Halid Bin Velid'in, Sütçü İmam'ın, Necip Fazıl'ın ve
Erdem Beyazıt'ın emaneti olduğunu ve kentin kendisini 'söz ustası şairlerin
memleketi', 'kahramanlar diyarı' olarak da öne çıkarttığını anlattı. Erdoğan,
"Kahramanmaraş, 12 Şubat 1920'de tek yürek halinde ne dedi? 'Maraş bize
mezar olmadan düşmana Gülizar olmaz' dedi. 12 Eylül'de üstünlerin hukukuna
'Hayır' dedi. Şimdi bir 12 tarihi daha var önümüzde. Ben
edelere inanıyorum. 8-0'a var mıyız? Ben inanıyorum size, Kahramanmaraş
Türkiye'de 1 numara olacak. 12 Haziran'da hedefi 12'den vuracak. 12 Haziran'da
Maraş istikrar sürsün, Türkiye büyüsün diye haykıracak" dedi.
"KILIÇDAROĞLU ELİNE, DİLİNE HAKİM OLMASINI
BİLMELİ"
Alanda bulunan annelerin, 'Anneler Günü'nü de kutlayan
Erdoğan, cennetin annelerin ayağının altında olduğunu, bu nedenle de onların
ayağının altının öpüldüğünü ifade ederek, "Cennetin kokusu vardır onlarda.
Ben öpüyorum. Herhalde siz de öpüyorsunuzdur. Onlara öf bile
dedirtmeyeceksiniz. Bir gün değil, bizim için her gün anneler günüdür. Buradan
ülkemin tüm annelerinin, 'Anneler Günü'nü kutluyorum" ifadesini kullandı.
Kahramanmaraş'ın, annelere el uzatanlara haddini bildiren Sütçü İmam'ın
memleketi
olduğunu hatırlatan Erdoğan, bugünlerde de annelere dil
uzatan, onlara hakaret edenler olduğunun altını çizdi. Onların kim olduğunun
bilindiğini ve 12 Haziran'da da halkın onlardan sandıkta hesap soracağını
savunan Erdoğan, "Hacı Bektaş-ı Veli'nin ifadesiyle onlara; 'Eline,
diline, beline hakim ol' diyeceksiniz. Esasen çok işi bilmeleri gereken
Alevilik kültürünü siz hatırlayacaksınız. Kılıçdaroğlu, Alevi olduğuna göre
bunu çok iyi bilmesi lazım. Eline, diline hakim olması lazım" diye
konuştu.
"Ah şu dilim başıma giydirir kilim" sözünü
hatırlatan Başbakan Erdoğan, konuşmasını da şöyle sürdürdü: "İşte bu. Ne
çekiyorlarsa dillerinden çekiyorlar. Bunlar ellerine hakim olamadılar. Tüm
Türkiye'de yolsuzluk batağına saplandılar. Bakıyorsun MHP'ye, onlar da aynı.
Onlar da ellerine, bellerine, dillerine hakim olamıyor. Şimdi çıkıp da ne
diyorlar; 'İstifa et'. Olmaz ihraç et. CHP'ye bakıyorsun kaset mağduru genel
başkanı gönderdiler. Kaset malulü bir genel başkan getirdiler. Şimdi de
dillerine hakim
olamıyor, çıkıyor bir tanesi Allah'ın ayetine sinir bozucu
diyor. Hem de genel başkan yardımcısı. Neymiş Zincirlikuyu Mezarlığı'nda 'her
nefis ölümü tadacaktır' diyor, çok tiksindirici diyor. Yahu bu Allah'ın ayeti.
Herhalde bunu Kadir Topbaş'ın sözü zannediyor. Hepimiz öleceğiz. Hocaefendi
musalla taşına geldiğimizde Başbakan niyetine demeyecek, er kişi niyetine
diyecek. Eğer bu kubbede hoş bir seda bırakmışsan ne ala. Hayırla yad
edilirsin. Ama bunların öyle bir derdi yok."
"MİLLİ ŞEFLERİNİN SÖZÜNÜ DİNLEYİP 'ALLAH'A ISMARLADIK'
DEYİP KENARA ÇEKİLMELİ"
İsim vermeden İsmet İnönü'yü de eleştiren Erdoğan,
"Değerli kardeşlerim bunların bildiğiniz gibi efsanevi bir genel
başkanları var; milli şefleri. Bir seçim kampanyası sırasında kendisine; 'Paşam
ne olur bir seçim gezisinde siz de ağzınıza Allah lafzını alsanız millet çok
etkilenir' diyorlar o da; 'Allah'a ısmarladık diyoruz ya' diye cevap veriyor.
Genel başkanlarına sesleniyorum, milli şeflerinin sözünü dinleyip, Allah'a
ısmarladık deyip kenara çekilsin. Hele bu saatten sonra. Onların milli şefleri
kim
şu ara belli değil" yorumunda bulundu. CHP Genel
Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na yönelik eleştirilerini sürdüren Erdoğan, çarpıcı
ifadeler kullandı: "CHP Genel Başkanı ne diyor, AK parti ne veriyorsa ben
daha fazlasını veriyorum diyor. Kahramanmaraşlılar buna ne cevap veriyor. Ha
Ali yürü. Ha yürü Ali. Al birini vur ötekine. Kahramanmaraş'ın çullamasını,
tirşik yemeğini karıştırmasın, dondurma karıştırsanız üstüne Maraş biberi
ekseniz bundan bir şey olur mu? İşte CHP'nin hali bu. Biraz sağdan, biraz
soldan, biraz Ergenekon'dan. Yahu bu insanı ülser
eder."
"YAVRULARINIZIN ÜZERİNDEN SİYASET YAPANLARLA ARANIZA
MESAFE KOYUN"
30 yıldan bu yana yürekleri yanan annelerin acısını çok iyi
bildiklerini, yaşanan acıların dindirilmesi, silahların susturulabilmesi
noktasında da 'Milli Birlik ve Kardeşlik Projesi'ni hayata geçirdiklerini dile
getiren Erdoğan, "Kastamonu'da Recep'ler ölmesin, gencecik fidanlar
solmasın, analar ağlamasın diye başlattık. Bizim bu projemizden birileri ciddi
şekilde rahatsız oldular. Süreci sekteye uğratmak için tahrik provokasyon ne
varsa yapmaya başladılar. Tıpkı terör örgütü gibi BDP de bu ülkede Kürt
sorununun çözümünü istemiyor. Annelerin gözyaşını varlığının
teminatı olarak görüyor. Analar ağlasın ki ayakta kalalım derdindeler. Buradan
Kürt annelere sesleniyorum; 'Sizin yavrularınızın kanı üzerinden siyaset
yapanlarla aranıza artık mesafe koyun' diyorum. 7 yaşındaki çocukların eline
taş, havaifişek veren, eline silah verip dağa gönderen bu canilerle aranıza bir
sınır çizin diyorum" dedi.
BDP'nin, Ergenekon terör örgütüyle aynı çizgide buluştuğunu
iddia eden Erdoğan, konuşmasının devamında da şu görüşleri dile getirdi:
"AK Parti, yol ve okul yaptıkça bundan rahatsız oluyorlar. AK Parti,
annelerin gözyaşını dindirdikte tahrik oluyorlar. Bunlar bataklıktan
besleniyor. Bataklık kurudukça dengelerini, izan ve ölçülerini yitiriyorlar. Bu
oyunu bugüne kadar hep bozduk. Ben inanıyorum ki, milletim bu tezgahı bir kez
daha alt üst edecek ve cevabını da 35 gün sonra sandıkta verecektir. Biz hizmet
üretmeye devam edeceğiz, Türkiye'yi kardeşlik üzerinden
büyütmeye devam edeceğiz."
"11 İLİMİZ DAHA 'BÜYÜKŞEHİR' STATÜSÜNE
YÜKSETİLECEK"
Nüfusu 750 binin üzerinde olan şehirlerin, 'Büyükşehir'
statüsüne kavuşturulabilmeleri noktasında gerekli yasa tasarısını
hazırladıklarını açıklayan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, bu konuyu da 12
Haziran Genel Seçimleri'nin ardından Meclis gündemine getirip, üzerinde
çalışmalarda bulunacaklarını anlattı. Erdoğan, "Büyükşehrin sınırı ne
olacak biliyor musunuz? Kahramanmaraş'ın mülki sınırı. Yani hepsi büyükşehirin
kapsamı içinde. Afşin, Elbistan, hepsi. İstanbul'daki, Kocaeli'ndeki büyükşehir
yapısı ne
ise Kahramanmaraş'ta da o olacak. Yani şu anda bizim ulusal
planlamamızın içerisinde bu var. Çılgın proje dedik ya bu da ulusal pl
NNNN anlama projemiz. Böylece Kahramanmaraş'ın imkanları
artacağı gibi bununla da kalmıyoruz, bütün ilçelerimiz de bundan sonra çok daha
farklı hale gelecek" dişe konuştu.