Milliyetçi Hareket Partisi Afşin İlçe Teşkilatı Afşin Öğretmen Evinde İftar yemeği verdi. İftar yemeğine katılan Kahramanmaraş Milletvekili Mehmet Akif Paksoy, darbe anayasasına karşı olduklarını belirtti.
 
Afşin Öğretmen Evinde verilen iftar yemeğine, MHP Kahramanmaraş Milletvekili Mehmet Akif Paksoy, MHP İl Başkanı Mustafa Pastırmacı, MHP Afşin İlçe Başkanı Abdi Doğan, Elbistan İlçe Başkanı Ramazan Kaya, Söğütlü Belediye Başkanı Ramazan Yüce, Büyükyapalak Belediye Başkanı Yusuf Kılınç, Elbistan eski Belediye Başkanı Abdullah Paksoy ile çok sayıda partili katıldı.
 
12 Eylül’de yapılacak olan referandumda hükümeti uyarma zamanı geldiğini hatırlatan Kahramanmaraş Milletvelili Paksoy, MHP'nin yeni anayasa için çalıştığını; ancak destek görmediğini ifade etti. Paksoy, "Darbe anayasası deniyor. Darbe anayasasına biz de karşıyız. Ama bu darbe anayasasına 1982 yılında yüzde 92 oy verildi. İnanın bu darbe anayasasına karşıyım diyenlerin yüzde 95'ı oy verdi. Riyakârlık ediyorlar. Bu yüzde 92 oyu kim verdi? Herkes verdi, biz vermedik. Şimdi darbe anayasasından bahsedenlerin yüzde 95 i oy verdi. 27 madde ile sanki darbe anayasasını değiştirecekler." diye konuştu.
 
-“Cevik Bir’i ve Yaşar Büyük Anıt’ı yargılayalım dedik”
Darbeci zihniyeti yargılayalım diyen Paksoy, ““Biz anayasa maddeleri için mecliste görüşme yapılırken dedik ki madem darbelere karşıysanız gelin 1982 anayasasında yani 1980 darbesini yapan komutanların durumu zaman aşımına uğrayacaktı. Geçici 15. madde kalksa dahi zaman aşımına uğramasın diye bunun için önerge verdik. Bunları zaman aşımına uğratmayalım dedik. Daha sonra 28 Şubat’ı yapan Çevik Bir’i de yargılayalım dedik. Hatta 27 Nisan e-muhtırasını yapan Yaşar Büyükanıt’ı da dahil edin dedik. Tabi bunlardan dolayı hiç oralı olmadılar. Hatta biz baş örtüsünü de buna dahil edelim dedik. Ayrıca meslek lisesi ve imam hatip liselilerin durumunu da dahil edelim dedik. Bunların hiç birini dahil etmediler. Bunların asıl amacı Anayasa Mahkemesi ile Hakimler Savcılar Yüksek Kurulundaki üye sayısının artırılarak kendi istedikleri hakimlerin atanmasıdır. İnsan kendi avukatını atayabilir. Kendi hakimini atarsa bu bir taraf olur. Onun için yarın hırsızlıkların-yolsuzlukların hesabını yüce divan soracak. Bu yüce divanda anayasa mahkemesidir. Anayasa mahkemesine kendi istedikleri hakimleri atarlarsa bu nasıl yargılama olacak. Bunun için 1982 anayasasında mutlaka değişikliklere ihtiyaç vardır. Zamanı gelince biz belki 27 değil 57 maddesinde değiştireceğiz. Belki tümüyle değiştirilecek. Mutlaka gözden geçirilecek. Fakat böyle oldu-bitti ile değil. Tüm vatandaşların, tüm partilerin mutabakatı ile yapmamız lazım. Anayasa değişikliklerinin üzerinde inanın vatandaşlarımızın çoğu bilgi sahibi değil.” dedi
Paksoy konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Ne değişecek ne değişmeyecek bilmiyorlar. Ben diyorum ki; madem bilmiyorsunuz, bunların 8 senelik iktidarlarında ülkemize, memleketimize ve ilçemize ne getirdiler. Çocuklarımız işe mi girdi. Gelirleriniz mi arttı. Durumunuz daha mı iyileşti. Onun için durumunuzu iyi görüyorsanız, çocuğunuzun istikbalini, memleketin durumunu iyi görüyorsanız ‘evet’ verin, yoksa bunlara dur demek için ‘hayır’ dememiz lazım. Bu hayır için de 12 Eylül 2010 güzel bir fırsat. Birde şunu söylemek istiyorum. 12 Eylül’de bu anayasa kabul edilmedi. Vatandaşa ne zararı olur. Hiçbir zararı olmaz. Ama Sayın Başbakan freni patlamış bir araba gibi gidiyor. Bunlar yaptıkları seçimlerde sandıktan başarıyla çıktılar. Vatandaşlar bunlara oy verdi. Gerekli güveni tazelediler. İnanın onun şımarıklığı ile gidiyorlar. Biz mecliste bunu gündeme getiriyoruz. Vatandaşın durumu iyi değil, memurun, esnafın durumu iyi değil. Tüm toplum kesimleri huzursuzluk içerisinde, toplum ayrıştırılıyor. Kardeş kavgası oluyor. Türkiye’de birlik beraberlik bozulmak üzere, bu konuda gerekli çalışmaları yapın diyoruz. Hükümet olarak gerekli tedbirlerini almıyorlar. Polis ve asker artık Güneydoğuya, Doğu’ya ailesini götürmez oldu. Orada artık bir savaş hali var. Onun için 12 Eylül’de bunlara bir hayır diyelim. Anayasa değişikliğinin bir sene sonra yapılmasının vatandaşa hiçbir zararı olmaz. Ama hükümete, başbakana güzel bir ikaz olur diye düşünüyorum. Referandum için önümüzde günler var. Bu konuda iyi düşünün. Sizlerden destek bekliyoruz. Bir hayır oyu vererek hükümete kırmızı kart göstermenizi istiyorum”
Editör: Haber Merkezi