MHP Genel Başkan Yardımcısı Sadir Durmaz, “Bu topraklar kan dökerek, bedel ödeyerek, can vererek vatanlaştırıldı. Bu ülkeyi bölmeyi akıllarından geçiren gafiller şunu iyi bilsinler; bu ülkenin bir çakıl taşını bile vermeyiz" dedi.
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkan Yardımcısı Sadir Durmaz ve MHP İl Başkanı Mustafa Pastırmacı ve yönetim kurulu üyeleri Afşin Erçene Yol Kavşağında uzun bir konvoyla karşılandı. MHP Afşin İlçe Teşkilatı’nı ziyaret eden Durmaz, parti binasının balkondan vatandaşa seslendi.
Sözlerine Çöllolar Kömür Havzasında meydana gelen heyelanla başlayan MHP Genel Başkan Yardımcısı Sadir Durmaz, “Muhterem Afşinliler; konuşmamın başında Afşin-Elbistan Termik Santrallerinde meydana gelen heyelan sonrası hayatlarını kaybeden muhterem insanlarımıza Cenabı-ı Allah’tan rahmet diliyor, kederli ailelerine sabır ve baş sağlığında bulunuyoruz. Biz Milliyetçi Hareket Partisi olarak bu konunun her zaman takipçisi olduk ve mecliste de takip etmeye devam ediyoruz.” dedi.
Reyhanlı’da meydana gelen saldırı sonrası yayın yasağının getirilmesini eleştiren Durmaz, “Reyhanlı’da meydana gelen saldırıyı kınıyor, hayatın kaybedenlere Cenabı-ı Allah’tan rahmet kederli ailelerine baş sağlığı diliyorum. Sayın Başbakan’ın Reyhanlı’ya gidecek kadar vakti varken, Obama abisine danışmak için apar topar Amerika’ya gitmesini de kınıyorum. Sayın Başbakan bununla da yetinmedin yayın yasağı getirdi. Neden? Orası tartışılmasın diye, orada iflas eden Suriye ve dış politikayı insanlarımız tartışmasın, daha fazla fikir sahibi olmasın diye yayın yasağı getirdi. Hatırlayınız, on yıl önce iş başına gelen Sayın Başbakan bu meydanlarda üç “Y” ile mücadele edeceğim dedi. Bunlardan birisi “Yoksulluk” diğeri “Yasaklar” ve diğeri de  “Yasaklar” dı. Yasaklar demişken, az önce medyaya getirilen karatmayı, örneği sizlerle paylaştık. Yasaklardan anladıkları budur. AK Parti ülkede korku imparatorluğu yaratmaya çalışıyor. Telefonları dinlenmeyen bir tane Afşinli var mı? Soruyorum. Sokak başında simit satan, ayakkabı boyacısı telefonunun dinlendiğini sanıyor. İşte AKP’nin ileri demokrasisi budur. “ dedi.
-“10 Yılda İhale Kanununda 46 Kere Değişiklik Yapıldı”
10 yılda ihale kanununda 46 kere değişiklik yapıldığının altını çizen MHP Genel Başkan Yardımcısı Sadir Durmaz, “ 10 yıllık AKP iktidarında İhaleler Kanunda tam 46 kere değişiklik yapmışlardır. Sayıştay’ın denetim raporları ilk defa meclise gelmedi arkadaşlar. Niçin gelmez? Senin bir usulsüzlüğün, kendinden korkun yoksa, kendine güveniyorsan, haysiyetli şerefli icraat yaptıysan, namusluca fakirin fukaranın garip gurebanın o edebiyatını yaptığın yetimin hakkına el uzatmadıysan Sayıştay’ın denetlemesinden neden korkuyorsun? Sayıştay’ın kanunu değiştiriyorlar.” şeklinde konuştu.
-Çözüm süreci
Adana’da misak-milliyi yeniden tescilleyeceklerini kaydeden Durmaz, “Bugün burada bulunmamızın sebeplerden bir tanesi de adına açılım dedikleri, adına çözüm dedikleri, barış dedikleri, bize göre milletimizin bin yıllık kardeşlik hukukunu ortadan kaldıracak, milletimizin birliğini bozacak, yıkım sürecine olan bu sürece karşı bir dik duruş sergilemektir. Sizlerin desteğini de alarak ’Milli değerleri koru ve yaşat’ isimli miting başladık. Önce Bursa’da kuruluş adını verdiğimiz mitingi gerçekleştirdik. Sonra İzmir’de bayrakta rahatsız olan şerefsizlere karşı bayrağı en iyi şekilde dalgalandıracak bayrak mitingi düzenledik. Şimdide bayrağı diktik, önümüzdeki hafta bu saatlerde birlikte Adana’da Misak-ı Milliyi yeniden tescilleyecek, vatan burası diyeceğiz. Vatanın bölünmez bütünlüğünü bir kere daha tescilleyeceğiz. Dosya düşmana, içerdeki işbirlikçilere, dışardaki ağa babalarına, okyanus ötesin, güçlü bir duruşu hep birlikte sergileyeceğiz. Bu topraklar kolay kolay vatan olmadı. Bu topraklar kan dökerek, bedel ödeyerek, can vererek vatanlaştırıldı. Birileri bu ülkeye bölmeyi akıllarında geçiren gafiller şunu iyi bilsinler. Bedel ödemeden bu ülkenin bir çakış taşı bile vermeyiz. “ dedi.
IMF’ye borç ödedik diye vatandaşları kandırdıklarını ifade eden Durmaz şunları kaydetti:
“Hükümet 14 Mayıs’ta IMF’ye olan borcunu ödedi diye düğün bayram ediyor. Peki, bunun müsebbibi kimdir? 2005 yılında son stand-by anlaşmasını imzalayan AKP hükümetinin kendisidir. Yani bugün ödedik, bitirdik diye övündükleri borcun sahibi kendileridir. Geçtiğimiz günlerde bazı ekonomistler bu konuyu değerlendirdiler. IMF’ye olan borcumuz diğer dış borçlarımız içerisinde faizi en düşük olan borçtur. Yani ekonomistler, ‘keşke dünya bankasına olan 30 milyar dolar borcu ödeseydin de IMF’nin ki zamanı gelince ödenseydi’ diyorlar. Türkiye 80 yılda 124 milyar dolar faiz ödemişken, 10 yıllık AKP hükümeti döneminde bu rakam 500 milyarı bulmuş. Şuanda Türkiye’nin borçlarını birde ben söyleyeyim. Bu ödedik dedikleri rakamın içerisinde, haraç-mezat yandaşlara, haramzadelere peşkeş çektikleri, cumhuriyet döneminin bütün kazanımlarını ihtiva eden özelleştirmeler de var. Siz bunu çok iyi biliyorsunuz. Her bir özelleştirmenin kime peşkeş çekildiğini, hangi yandaşın kayrıldığını siz çok iyi biliyorsunuz. 2002 yılında toplam dış borcumuz 129,5 milyar dolar. 2012 sonu itibarı ile bu rakam 337 milyar dolara çıkmıştır. Kamunun iç borcu ise, 2002 yılında 155 milyar lira iken bu rakam 2012 yılı sonunda 408 milyar liraya çıkmıştır. Özel sektörün borcu 2002 yılında 43 milyar dolar, bugün ise 226 milyar dolara çıkmış. Hane halkı, yani bizlerin borcu 2002 yılında 2,2 milyar lira iken bugün bu borç 206 milyar lira olmuştur. Kredi kartları borcu 2002’da 4 milyar lira iken bugün 73 milyar lira olmuş. Cari açık cumhuriyet tarihinin rekorlarını kırıyor. Sadece 2013 için öngörülen cari açık rakamı 68 katrilyon lira, eski parayla. Yani ekonomik tablo bu. IMF’ye olan borcu ödedik diye sizi kandırmalarına, size güllük gülistanlık pembe bir tablo sunmalarına itibar etmeyin.”
Editör: Haber Merkezi