Göç ve Mülteciler" çalışması ile Kamu Baş Denetçisi Şeref Malkoç, göç ve mülteciler konusunda insanlığın vicdanını temsil eden hizmetleri dünyaya duyuracaklarını söyledi.
Kamu Baş Denetçisi Şeref Malkoç, bazı ziyaret ve incelemelerde bulunmak için geldiği Kahramanmaraş'ta valiliği ziyaret etti. Kahramanmaraş Valisi Vahdettin Özkan ile Büyükşehir Belediye Başkanı Fatih Mehmet Erkoç tarafından karşılanan Malkoç, göç ve mülteciler konusunda milletin hizmetlerini dünyaya duyuracaklarını söyledi.
Mülteciler noktasında Avrupa ülkelerinin tutumunu eleştiren Malkoç, “Geçen sene bu zaman Suriye ile ilgili Cenevre’de Barış Konferansı düzenlendi. Bu toplantıya Türkiye gözlemci olarak bile çağrılmadı. Ama aradan bir yıl geçti. Geçen sene Ocak ayındaki toplantıya gözlemci olarak çağrılmayan Türkiye Astana’da Suriye barış sürecinin başlatıcı ve kurucu unsurlarından biri oldu Rusya ile birlikte” diye konuştu.
Göç ve mülteciler noktasında çalışmaların aralıksız sürdüğünü belirten Malkoç, "Kamu Denetçiliği Kurumu olarak göç ve mülteciler konusunda bir çalışma yapıyoruz, rapor hazırlıyoruz. Bu rapor hazırlandıktan sonra 2 Mart 2017 Perşembe günü 2 gün sürecek olan uluslararası bir sempozyum yapacağız. Bu sempozyumun açılışı Cumhurbaşkanlığı millet kongre merkezinde Cumhurbaşkanımız tarafından olacaktır. Bu rapor Türkiye’de bu konuyla alakalı devlet kurumlarımızın, sivil toplum kurumlarımızın ve milletimizin yaptığı çalışmayı, fedakarlığı, insanlığın haysiyetini ve onurunu kurtaran bu mücadele ve çalışmayı bütün geniş imkanlarıyla ve detaylarıyla ortaya koymak, yapılan güzel çalışmaları tespit edip bununla ilgili dünyaya da sesimizi duyurabildiğimiz kadar duyurmak" dedi.

"BM’ye kayıtlı mültecilerin yarısından fazlasını Türkiye barındırıyor"
Önce geçici denilen, bir müddet sonra dönecek denilen insanların ülkemize gelmesinin 6.yıla girdiğini belirten Malkoç, şöyle devam etti:
"Bu insanlarla ilgili Türkiye’de sosyal uyumun sağlanması, koordinasyonunun sağlanması, bunların ileride Suriye’de iç savaş sona erdiğinde Türkiye ile dostluk bağlarının artması, aynı zamanda da niyeti bozuk olan, ülkemiz üzerinde hesabı olan bazı yabancı unsurların, Türkiye’nin güvenliğine yönelik yapacakları yanlışlıkların hangi tedbirlerle önleneceğinin karşılıklı görüşülmesidir. BM’ye kayıtlı mültecilerin yarısından fazlasını Türkiye barındırıyor. Kolay bir olay değil bu. Olağanüstü bir olay. 3 milyona yakın Suriyeli var. Afganistanlı, Pakistanlı, Iraklı, Somalili, Afrikalı, bunları da saydığımız zaman 4 milyon mülteci var ülkemizde. Türk milleti, Maraşlılar, Gaziantepliler, Hataylılar, İstanbullular bu insanlarla ekmeklerini paylaşıyorlar. Bu insanlarla okullarını paylaşıyorlar, bu insanlarla geleceklerini paylaşıyorlar. Özellikle Avrupa’da Gayri Safi Milli Hasılası veya milli geliri bizden daha fazla olan ülkeler 10 tane, 100 tane, 200 tane mülteci için tartışma yapıp kavga çıkarıyorlar, alalım mı almayalım mı diye. Avrupa’da sivil toplum örgütleri mülteciler gelmesin, ekmeğimizi bölüşmeyelim, okullarımızı paylaşmayalım diye gösteri yaparken bizdeki sivil toplum örgütleri bu insanlara bağırlarını açıyorlar. Diyorlar ki, bu insanlar iç savaştan kaçmış, bunların anneleri ölmüş, babaları ölmüş, kadınlar dul kalmış, çocuklar yetim kalmış. Kucağını açıyor. İşte bizim insanımızın gönlünün genişliği ve medeniyetler arasındaki fark bu. Ben inanıyorum ki dünyada hakim olan barıştır, huzurdur, barış ve huzur da bu insanlara gönlünü açan Anadolu kadim medeniyetinin insanları tarafından sağlanacaktır." 
Geçen sene bu zamanlarda Suriye ile ilgili Cenevre’de Barış Konferansı düzenlendiğini hatırlatan Malkoç, "Bu toplantıya Türkiye gözlemci olarak bile çağrılmadı. Ama aradan bir yıl geçti. Geçen sene Ocak ayındaki toplantıya gözlemci olarak çağrılmayan Türkiye Astana’da Suriye barış sürecinin başlatıcı ve kurucu unsurlarından biri oldu Rusya ile birlikte. Dışişleri Bakanımızın açıklamasıyla Amerika’yı da davet edeceğiz. 1 yıl içerisinde bu kadar fark var. İnşallah 2018’in Ocak ayına girdiğimizde hem Suriye’de daha çok huzur ve barış gelecek. Kadim Suriye şehirleri Halep, Şam başta olmak üzere yeniden inşa edilecek. Biz Kamu Denetçiliği Kurumu olarak bu insanlığın vicdanını kanatan olaya halkımızın bulduğu çözümü yerinde göreceğiz. İnsan hakları açısından tespitler yapacağız. Ve daha iyi nasıl olabilir, bunları raporlaştıracağız. Türkiye’nin bu hizmetini, bu milletin insanlığın onurunu temsil eden bu hizmetini, insanlığın vicdanını temsil eden bu hizmetini bütün dünyaya anlatmaya çalışacağız" ifadelerini kullandı.

Editör: Haber Merkezi