Yalçıneli çifti, çocuklarda bilim sevgisi, buluşçuluk, araştırmacılık, yaratıcılık ve eleştirel düşünme yeteneklerinin geliştirilmesini sağlamayı amaçlayan ''Mucit Amca'' gösterisi yaptı. Bu gösteriler ardından öğretmenler öğrendiklerini kendi öğrencilere anlatılacak.
Mucit amca olarak tanınan Melih ve Elçin Yalçıneli’nin sergilediği bilimsel gösteri öğretmenler tarafından ilgi ile izlendi. TRT’de yayınlanan “Küçük Mucitler” programının hazırlayıcılarından Elçin Yalçıneli, sergilediği gösterisinde bilimin hem çok eğlenceli hem de çok şaşırtıcı olabileceğini gösterdi.
Boğaziçi Üniversitesi Fizik Bölümü’nü birincilikle bitiren ve yaptığı deneylerle çocuklara bilimi sevdiren ve Mucit Amca olarak bilinen Melih Yalçıneli`nin eşi Elçin Yalçıneli`nin yaptığı deneyler büyük ilgi gördü.
Yalçıneli, öğretmenlerden, çocukların kendilerini yaratıcı ve zeki hissetmelerini sağlayarak onları daha çok öğrenmeye teşvik etmeyi amaçlayan ''Mucit Amca'' gösterisini sınıflarda öğrencilere sunmalarını istedi.
Gösteride iplerden çeşitli hayvan sesleri çıkartan, pet şişelerinden, füze ve damacana bidonlarından hava tabancası yapan Yalçıneli, öğretmenleri sahneye alarak onlara da uygulamasını yaptırdı.
Yalçıneli, öğretmenlerden, çocukların kendilerini yaratıcı ve zeki hissetmelerini sağlayarak onları daha çok öğrenmeye teşvik etmeyi amaçlayan ''Mucit Amca'' gösterisini sınıflarda öğrencilere sunmalarını istedi.
Gösteride iplerden çeşitli hayvan sesleri çıkartan, pet şişelerinden, füze ve damacana bidonlarından hava tabancası yapan Yalçıneli, öğretmenleri sahneye alarak onlara da uygulamasını yaptırdı.
Boğaziçi Üniversitesi Fizik Bölümü'nü birincilikle bitiren Melih Yalçıneli, çoğu atık malzemeler kullanıldığı 200'e yakın fizik deneyini kreş ve ilköğretim okullarında anlatarak çocukları bilimin eğlenceli ve şaşırtıcı yönleriyle tanıştırıyor.
Çocukların "Mucit Amcası", şehir merkezlerindeki kreş ve okullarda uyguladığı "Küçük Mucitler" projesini Doğu ve Güneydoğu Anadolu'daki okullarda da hayata geçirecek.
TÜBİTAK'ın organize ettiği ve lise 3'üncü sınıf öğrencilerinin katıldığı fizik olimpiyatlarına bir rekor kırarak orta 3'üncü sınıf öğrencisini gönderdiğini dile getiren Yalçıneli, öğrencinin Uluslararası Bilim Olimpiyatlarında Türkiye'ye tarihindeki ilk dünya şampiyonluğunu kazandırdığını kaydetti.
Yalçıneli, "1991-1999 yılları arasında Türkiye'nin Fizik olimpiyatlarında kazandığı madalyaların yarısını öğrencilerim elde etti. Bu öğrenciler değişik ülkelerde doktora yapıyor, doktoralarını bitirenler var" diye konuştu.
Öğrencilerin bilime teşvik edilmesi için bilim olimpiyatlarının önemli olduğunu anlatan Yalçıneli, "Olimpiyat çalışmalarımın ardından, anaokulu ya da ilköğretim çağındaki çocuklara da bilime sevdirmek için ilginç deneyler tasarlayarak onlara bilimi erken yaşlarda sevdirebileceğimi düşündüm.5 yıl önce çalışmalarıma başladım. Sonradan Ana Okul ve hatta kreş çağındaki çocukların da bu deneylere büyük ilgi gösterdiğini gördüm. Şu anda 'mucit amca' olarak onlara faydalı olmaya çalışıyorum" dedi.
Basit malzemelerle sıradışı deneyler
Yalçıneli, her biri yarım saat süren ve 32 farklı bilim gösterisinden oluşan "Küçük Mucitler" adını verdiği programın 3 yıldır, çoğu anaokulu olmak üzere 148 farklı kurumda uyguladığını anlattı.
Programda çoğunluğu fizik olmak üzere 200 şaşırtıcı fen deneylerinin, bilim-sihirbazlık gösterilerinin, drama haline getirilmiş oyunların ve yarışmaların bulunduğunu aktaran Yalçıneli, çocukların bu deneylere aktif olarak katılabildiği belirtti.
Melih Yalçıneli, çalışmalarıyla ilgili şunları söyledi:
"Deneylerimizde genelde evlerde çöpe atılan pet şişeler, bardaklar, kaplar, teneke kutular, kumanda aleti, iğne, iplik, çatal, kaşık gibi 250'ye yakın malzeme kullanıyoruz. Bu malzemelerle aklınıza gelebilecek her türlü şeyi yapabiliyoruz.
Düz bir zemin üzerinde ileri gidip geri gelebilen ve içinde hiçbir elektronik aksan olmayan arabalardan, sirkeyle çalışan roketlere, balon ve hoparlörlerden oluşan şimşekten, plastik atıklarla hayvan sesleri çıkarabilmeye kadar her türlü deneyi yapabiliyoruz. Böylece 'deney malzememiz yok' denmiyor ve deneyler evde de tekrarlanabiliyor."
"Dünyanın hiçbir yerinde yapılmıyor"
Deneyleri yapabilmek için üniversitede alınan eğitimin yeterli olmadığını vurgulayan Yalçıneli, "Bu deneyler uzun araştırmalarımın ve merakımın sonucu ortaya çıktı. Bu deneyler arasında dünyanın hiçbir yerinde uygulanmamışlar var. Gelişmiş ülkelerdeki özel merkezlerde yapılan sıra dışı deneyleri de yapabiliyoruz. Aslında bizim çocuklarımız bu konuda çok şanslı" diye konuştu.
Fizik, kimya gibi derslerin okullarda öğrencilerin büyük çoğunluğu tarafından "kabus" dersler olarak algılandığını ifade eden Yalçıneli, sözlerine şöyle devam etti:
"Fizik deneylerinde hemen sonuç alabiliyorsunuz. Hemen hissedip, duyup, koklayabiliyorsunuz. Hedefim küçük yaşta bilimle yeni tanışan çocuklara bilimin soğuk gibi duran yüzüne karşı çok eğlenceli işler, icatlar yapabileceklerini, ileride belki de mühendis olabileceklerini anlatmak.Geleneksel yöntemlerle çocukların bilime teşvik edilemediğini zaten görüyoruz. Sıradışı, yaratıcı olmak gerekiyor. Benim hayatımda fiziği seçmemin nedeni çocukluk yıllarımda gördüğüm bir deney. Bu deneyle tanıştığım bilim yolculuğumda bugüne kadar projem için 3 bin deney taradım. Özellikle çocukların unutamayacağı deneyleri uygulamaya çalışıyorum."
Dünya Bankası, Avrupa Birliği uluslararası kuruluşların kısa, orta ve uzun dönemli projelerinde kilit uzman olarak görev aldığını anlatan Melih Yalçıneli, "Küçük Mucitler" projesiyle 2005 Dünya Fizik Yılında Dünya Bankası Yaratıcı Fikirler yarışmasında da ödül aldığını belirtti.
Çocukların "Mucit Amcası", şehir merkezlerindeki kreş ve okullarda uyguladığı "Küçük Mucitler" projesini Doğu ve Güneydoğu Anadolu'daki okullarda da hayata geçirecek.
TÜBİTAK'ın organize ettiği ve lise 3'üncü sınıf öğrencilerinin katıldığı fizik olimpiyatlarına bir rekor kırarak orta 3'üncü sınıf öğrencisini gönderdiğini dile getiren Yalçıneli, öğrencinin Uluslararası Bilim Olimpiyatlarında Türkiye'ye tarihindeki ilk dünya şampiyonluğunu kazandırdığını kaydetti.
Yalçıneli, "1991-1999 yılları arasında Türkiye'nin Fizik olimpiyatlarında kazandığı madalyaların yarısını öğrencilerim elde etti. Bu öğrenciler değişik ülkelerde doktora yapıyor, doktoralarını bitirenler var" diye konuştu.
Öğrencilerin bilime teşvik edilmesi için bilim olimpiyatlarının önemli olduğunu anlatan Yalçıneli, "Olimpiyat çalışmalarımın ardından, anaokulu ya da ilköğretim çağındaki çocuklara da bilime sevdirmek için ilginç deneyler tasarlayarak onlara bilimi erken yaşlarda sevdirebileceğimi düşündüm.5 yıl önce çalışmalarıma başladım. Sonradan Ana Okul ve hatta kreş çağındaki çocukların da bu deneylere büyük ilgi gösterdiğini gördüm. Şu anda 'mucit amca' olarak onlara faydalı olmaya çalışıyorum" dedi.
Basit malzemelerle sıradışı deneyler
Yalçıneli, her biri yarım saat süren ve 32 farklı bilim gösterisinden oluşan "Küçük Mucitler" adını verdiği programın 3 yıldır, çoğu anaokulu olmak üzere 148 farklı kurumda uyguladığını anlattı.
Programda çoğunluğu fizik olmak üzere 200 şaşırtıcı fen deneylerinin, bilim-sihirbazlık gösterilerinin, drama haline getirilmiş oyunların ve yarışmaların bulunduğunu aktaran Yalçıneli, çocukların bu deneylere aktif olarak katılabildiği belirtti.
Melih Yalçıneli, çalışmalarıyla ilgili şunları söyledi:
"Deneylerimizde genelde evlerde çöpe atılan pet şişeler, bardaklar, kaplar, teneke kutular, kumanda aleti, iğne, iplik, çatal, kaşık gibi 250'ye yakın malzeme kullanıyoruz. Bu malzemelerle aklınıza gelebilecek her türlü şeyi yapabiliyoruz.
Düz bir zemin üzerinde ileri gidip geri gelebilen ve içinde hiçbir elektronik aksan olmayan arabalardan, sirkeyle çalışan roketlere, balon ve hoparlörlerden oluşan şimşekten, plastik atıklarla hayvan sesleri çıkarabilmeye kadar her türlü deneyi yapabiliyoruz. Böylece 'deney malzememiz yok' denmiyor ve deneyler evde de tekrarlanabiliyor."
"Dünyanın hiçbir yerinde yapılmıyor"
Deneyleri yapabilmek için üniversitede alınan eğitimin yeterli olmadığını vurgulayan Yalçıneli, "Bu deneyler uzun araştırmalarımın ve merakımın sonucu ortaya çıktı. Bu deneyler arasında dünyanın hiçbir yerinde uygulanmamışlar var. Gelişmiş ülkelerdeki özel merkezlerde yapılan sıra dışı deneyleri de yapabiliyoruz. Aslında bizim çocuklarımız bu konuda çok şanslı" diye konuştu.
Fizik, kimya gibi derslerin okullarda öğrencilerin büyük çoğunluğu tarafından "kabus" dersler olarak algılandığını ifade eden Yalçıneli, sözlerine şöyle devam etti:
"Fizik deneylerinde hemen sonuç alabiliyorsunuz. Hemen hissedip, duyup, koklayabiliyorsunuz. Hedefim küçük yaşta bilimle yeni tanışan çocuklara bilimin soğuk gibi duran yüzüne karşı çok eğlenceli işler, icatlar yapabileceklerini, ileride belki de mühendis olabileceklerini anlatmak.Geleneksel yöntemlerle çocukların bilime teşvik edilemediğini zaten görüyoruz. Sıradışı, yaratıcı olmak gerekiyor. Benim hayatımda fiziği seçmemin nedeni çocukluk yıllarımda gördüğüm bir deney. Bu deneyle tanıştığım bilim yolculuğumda bugüne kadar projem için 3 bin deney taradım. Özellikle çocukların unutamayacağı deneyleri uygulamaya çalışıyorum."
Dünya Bankası, Avrupa Birliği uluslararası kuruluşların kısa, orta ve uzun dönemli projelerinde kilit uzman olarak görev aldığını anlatan Melih Yalçıneli, "Küçük Mucitler" projesiyle 2005 Dünya Fizik Yılında Dünya Bankası Yaratıcı Fikirler yarışmasında da ödül aldığını belirtti.