İzlenme Rekorları Kıran Dağ 2 Filmi, Afşinli Şehit Teğmen Kılınç’a ithaf edildi

Vizyona girdiği günden buyana izlenme rekorları kıran Dağ 2 filminin, Şehit Teğmen Harun Kılınç’a ithaf edildiği öğrenildi.

Senaryosuyla izleyicilere duygusal anlar yaşatan Dağ 2'nin ithaf edildiği 3 kahraman askerden birinin 13 Mayıs 1992 yılında Şırnak’ta şehit olan Elbistanlı şehit Teğmen Harun Kılınç olduğu öğrenildi.

Film yapım ekibi tarafından Genelkurmay Başkanlığına yapılan başvurular ve alınan izinlerin ardından Dağ 2, Türk askerinin kullandığı silahların karargah dışında, gerçek silah kullanılan ilk film olma özelliğini taşıyor. Özel Kuvvetler Komutanlığında da yapılan çekimlerde film, Ömer Halisdemir gibi astsubaylara, doğuda şehit olmuş genç teğmen Harun Kılınç gibi subaylara ve Dağ 2 filminde rol alan ve daha sonra Hakkari Çukurca’da şehit düşen Konya’lı Yunus Emre Uçar gibi uzman erbaşlara sahip olan Türk Silahlı Kuvvetlerine ithaf edildi.



 Dağ 2'nin resmi Facebook sayfasında, Şehit Teğmen Harun Kılınç ve duygulandıran hikayesini paylaştı.

Paylaşımda şu ifadelere yer verildi:

“DAĞ II'yi ithaf ettiğimiz Türk Silahlı Kuvvetleri. Ancak açılışta üç örnek askerden bahsediyoruz, onlara da ithaf ediyoruz. Bunlardan biri Teğmen Harun Kılınç.

1992 yılı kışıydı. Şubat veya Mart gibi yine güneydoğuya gitmişlerdi Kayseri'den. Harun Teğmen 1nci taburla Kösreli bölgesine yerleşti. Cudi dağı orta güneyi, Tuşimiya deresi çıkışı tarafı en iyi dostuyla beraber tugay karargahı ile beraber Görümlü'deydi. Diğer 2 tabur da Cudi kuzeyinde konuşlanmıştı. Kıştan çıkılıyor, görüntü ve operasyonlar artıyordu. O dönemler 'alan hakimiyeti' denen bir kavram ile kritik tepeler sürekli tutularak, operasyonlar yapılırdı. 1nci tabur bu kapsamda, Cudi'ye ve Tuşimiya deresine daha yakın hakim olan Dijivar ve Tengesif tepelerini tutmaya başlamıştı. Bu görev rotasyon ile yapılıyordu.

2nci veya 3 üncü rotasyon başlangıcında sabaha karşı nasıl olsa değişim olacak diye toparlanıp üst bölgesine hazırlanan askerler gözetlemeyi bir anlığına ihmal edince, o günkü yoğun sisten faydalanan teroristler saldırdılar. Bir kaç mevziye girdiler. Sis ve tertipsiz yakalan birlik kontrolü kaybetti tepede. Değiştirmeye gelen birlik Dijivar tepe yerine boyun noktası ile oraya bağlanan, ortasında bir ağaç olan boyun noktasının diğer tarafındaki Tengesif tepeye konuşlandı birlik komutanın emri ile. Harun Teğmen, durumdan rahatsız olup, insiyatifi eline alıp, ideal bir subay gibi olaya müdahale etmek üzere boyun noktasından teroristlerin olduğu tepeye doğru ilerledi. Yanında habercisi ile birlikte Dijivar'dan gelen "sıyrılan, geri çekilen" askerleri derlemeye ve durumu anlamaya çalışırken yaralandı.

Ağacı mevzi yaptı ve teması devam ettirdi. Çatışma devam ederken tereddütsüz ve bilinçli olarak kendini görevi için hiçe saydı.

En iyi dostu, helikopter pisti başında oraya takviye olarak atılmak üzere bekledi. O da teğmendi. Dostu tepedeki sisi olduğu yerden görebiliyordu. Ama helikopterler kalkamadı. Hava şartlarının aksiliğinden Kobra destek veremedi. Dostlarına hava şartları engel oldu.

Harun Teğmen aldırmadı buna. Şehit olana dek çatıştı. Timini korumak adına, onu yalnız bırakmayan habercisi ile beraber mevzilerine girilmiş sisli, Dijivar tepeye doğru yalnız gitti, ve dönmedi.

Kösreli'deki taburdan ve yakındaki timden giden destek ile şehidimiz bizde kaldı. Ve Elbistan Afşin'e defnedildi. Onun sayesinde kendi kadar genç olan ama daha tecrübesiz askerler kurtuldu, genç bir subay olarak liderin en önde olacağını kanıtladı.

DAĞ II'yi çekerken ailesi bize destek oldu. Sağolsunlar her türlü ilgi ve samimiyeti verdiler. Emekli polis olan kızkardeşi ricam üzerine, bir sahnemizde bile oynadı. Hanımefendinin Harun Teğmen'e tıpatıp benzeyen bir oğlu var.

Harun Teğmeni, mülakat yaptığım o yakın dostu, DAĞ II'nin birikim kaynaklarından biri, emekli Bordo Bereli Albayımız bana sorduğumda şöyle anlatmıştı:

"Bizim devre 89 mezunu ve 90 yılında kıtaya çıktık. Hava İndirme Tugayı Kayseri. Halk arasında paraşütçü komando. O dönemler mart gibi güneydoğuya gidilir aralık gibi dönülürdü. Ve tayinin Kayseri gözükürdü. Harun kıtaya çıkar çıkmaz gitmişti güney doğuya. Onun katıldığı tabur o sene kışı bölgede geçirmişti. Çok güçlüydü 3 kişi bileğini bükemezdik. Esmer, güçlü, yeşil gözlü sağlam karakterli bir adamdı. Çok okuyan ve her zaman haklının ve ezilenin yanındaydı."

Özel Kuvvetlerde senelerce görev yapan bu yakın dostu, o günleri ve Harun Teğmen'in bir asker olarak üstünlüğünü daha dün gibi hatırlıyor.

Ruhun şad olsun şehit Teğmen Harun Kılınç. Unutmadık. Unutturmayacağız.”

 

Editör: Haber Merkezi