Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (Türk-İş) Genel Başkanı Ergün Altay, Türkiye’de günde 3 işçinin hayatını kaybettiğini belirterek, "En iyi kanunu çıkartabilirsiniz ama buna uymayan insan ölçüsü çok az olan işverenimiz olursa bu kazaların önüne geçemezsiniz" dedi.

Altay, Kahramanmaraş’ta düzenlenen ‘İş Sağlığı ve Güvenliği’ eğitim seminerinde, Suriye’den gelen sığınmacıların yuvasını mecburiyetten terk ettiğini ifade ederek, “Etrafı ateş çemberi içerisinde olan bir ülkede yaşıyoruz, bu ülke yüz yıllardır etrafındaki zorda olan, sıkıntıda olan insanları kabul eden bir ülke. Özellikle yakın vilayetlerimizde Suriye başta olmak üzere Irak’tan gelen insanlarımız var. Bu sayı 2 milyonun üzerinde ülkemizde, zaman zaman bu bölgede yaşayan sizlerin sıkıntı çektiği dönemler oluyor. Bunların içinde yanlış yapanlar, hata yapanlar tabii ki olabilir. Biz ülke olarak ev sahipliği yapmak zorundayız. Özellikle iş hayatında Gaziantep'te, Şanlıurfa'da, Kilis’te, Çalışma Bakanlığı'nın verilerine göre şu anda kayıtlı olan 2 binin üzerinde misafirimiz var. Bu ülkede tabii ki yeteri kadar işsizimiz, fakirimiz, zorda olan insanımız var. Ülkeyi idare edenler önceliği bizlere vermek durumunda sonra yetişmiş kalifiye olan o bölgelerden gelen misafirlerimizi boş olan yerlere yerleştirmeleri ile ilgili bir problemimiz olmaz” dedi.

Türk-İş Genel Başkanı Ergün Altay, konuşmasının devamında, Türkiye’de günde 3 işçinin hayatını kaybettiğini vurgulayarak, “Bu programı yaparken 13 Mayıs Soma olmamıştı. 28 Ekim’deki Ermenek olmamıştı, Eylül ayındaki Şişli Mecidiyeköy’deki asansör faciası olmamıştı. Maalesef günde ortalama 3 arkadaşımız ülkemizde meydana gelen iş kazasında can veriyor. Bu rakam büyük bir rakam, bu rakam kabul edilebilir bir tarafı olmayan bir rakam. Özellikle iş kazalarıyla ilgili doğal afetlerden dolayı olan iş kazalarımız var. Şu anda Afşin’de, Elbistan’da gelen arkadaşlarımız var, hala bölgede yerin altında olan koca dağı mezar yapan orada şehitlerimiz duruyor çıkartamadık. Şu anda Ermenek’te 7 insanımız hala içeride, çıkartamadık. Allah’tan gelen doğal afete hiçbir itirazımız yok ama özellikle Ermenek ve Soma’dakiler iş kazası değil, bunun adı iş cinayetidir. Başta ülkeyi yönetenler, TBMM, en iyi kanunu çıkartabilirsiniz ama buna uymayan insan ölçüsü çok az olan işverenimiz olursa bu kazaların önüne geçemezsiniz. Ben özellikle son 6 aydır Türk-İş Başkanı olarak bir ifade kullanıyorum, bu bölgede de var Zonguldak’ta da var, ocak kapanıyor, mühürleniyor vatandaş geliyor mührü söküyor, işçileri çalıştırmaya devam ediyor. Burada çalışırken insanların ölmesi ha silahı alıp bir insanı vurdun ha orada mührü söküp içeri giren insanları öldürdün. Sağ olsun geçen Çarşamba günü Sayın Başbakan bunların para cezasına çevrilmeyeceğini bunların hapis cezası olarak Meclis gündemine getireceklerini söylediler. Bu bizim için memnuniyetle kabul edeceğimiz bir tablo” diye konuştu.

Altay, konuşmasının sonunda, “Fakir-fukaraya, zorda olan arkadaşlarımıza kömür vereceğiz diye fakir fukarayı ocaklarda öldürmeyelim, bununla ilgili ülkeyi yönetenler herkes üzerine düşeni noksansız yapmak zorunda. Bir geminin içerisindeyiz, gemi yol alıyor bu geminin adı Türkiye, batan geminin lüks kamarası olmaz herkes bulunduğu çerçevesinde başta evine sahip çıktığı gibi ülkeye sahip çıkma durumundayız. Çünkü bizim bu ülkeden başka gidecek hiçbir yerimiz yok” ifadelerine yer verdi.

Kahramanmaraş Valisi Mustafa Hakan Güvençer, şu anda elimizde son derecek yeterli, uygulandığında problemlerin çok büyük bir bölümünü çözecek iş sağlığı, iş güvenliği kanunu ve tamamlayıcı mevzuatın bulunduğunu söyledi.
Editör: Haber Merkezi