Genç Girişimcilerden ‘Teşvik’ Ziyareti

Dernek hakkında kısa bilgi vererek, Ünal’a ‘Girişimcilik Teşvik paketi kanun tasarısı’ sunup, konuşmasına başlayan TÜGİAD başkanı Ali Yücelen 1986 yılında rahmetli Turgut Özal’ın teşvik ve desteğiyle kurulduklarını ve üyeleri arasında her siyasi görüş ve ideolojiden girişimcilerin bulunduğunu ifade ederek, “Türkiye’de girişimcilikle ilgili çeşitli yasalar var. Bu girişimcilik destekleri çok farklı bakanlık ve kurumlarımız eliyle, özelliklede KESKOP vasıtasıyla yürütülmektedir. Hükümetimizin girişimciliği önemsediğini, teşvik ettiğini bu konuya önem verdiğini biliyoruz. Doğaldır ki girişimcilik bürokratik bakış açısının egemen olduğu yapılarla idamesi zor bir alan. Oysa dünyada Güney Kore gibi girişimcilik desteklerinde ciddi başarı sağlamış örnekler mevcut. Devletler yapıları icabı her ne kadar ‘önce harca, sonra al’ mantığıyla hareket etse bile, bunu girişimcilik üzerinden düşünürsek, yeterli sermayesi olmayan girişimci için manasını kaybediyor. Biz aynı zamanda birçok alt derneğinde temsilcisi olarak, ‘Girişimcilik Teşvik Paketi Kanun Tasarısı’ hazırladık ve girişimcilerimiz için her tanımlanan sektöre farklı farklı ödemeler cetveli ile Ekonomi Bakanlığı altında yükselen, stratejik sektörlerin belirlenmesi, desteklenmesi ‘Girişimcilik Kurulu’ tarafından her yıl bu sektörlerin belirlenerek, yol alınmasını öngörüyoruz. Şuan ülkemizde Girişimcilik istatistiği tutulmuyor, NACA Kodlarıyla bu istatistiğin tutularak, ‘Kayıt – İzleme Ofisi’ aracılığı ile teşvik verilen yerlerde başarılı olup, olmadığı gibi tespitlerin yapılabilmesi gerekmektedir. Bu konuyu çok ciddi alacağınızı ve önemseyeceğinizi düşünerek, sizinle görüşmek istedik, sizlerde bizi kırmadığınız için çok teşekkür ederiz.” Dedi.
Toplantıda AK Parti Grup Başkanvekili ve Kahramanmaraş Milletvekili Mahir Ünal bu geniş katılımlı ziyaretten duyduğu memnuniyeti dile getirdi ve Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin ülkemizin ve insanımızın sorunlarının çözüm merci olduğunu ve siyasal anlamda da 10 yıldır, tüm dünyada olduğu gibi ‘siyasetin çözüm bulma, sorun çözme’ işlevini yerine getirebilmesi, Türkiye’de normalleşmesi için çalıştıklarını ifade etti. Ünal konuşmasında, “TBMM bu ana işlevine dönmeye başladı. Eskiden vesayet kurumlarının egemenliği paylaşmış olduğu yapıda halktan ve toplumsal kesimlerden gelen talepleri çözmede çok da istekli davranılmazdı. Oysa hem kişisel hem de devlet olarak bizlerin gelişmişliği sorun çözme yeteneğimizle ölçülür ve sorun çözme yeteneğimiz geliştiği oranda sağlam toplumsal ve siyasal yapıya kavuşulur. Elbette bizlerin toplumsal sorunlarımızın geleceği ve çözüleceği yer TBMM’dir ve bu yüzden bu çatı el üstünde tutulmalı, korunmalıdır. Sizler pratikten gelen insanlarsınız ve yaşanan sıkıntıları birebir yaşama, görme imkânınız var. Türkiye’de maalesef pratik ile teorik arasında ciddi bir makas aralığı var ve bu aralık hala kapanmış değil. Devlet ne kadar geçmiş uygulamaların en iyi örneklerini alarak, dünya örneklerinin en başarılılarını referanslayıp düzenleme yapsanız da bu makasın açıklığı veya dünya örnekliğinin bizim toplumsal yapımıza uymamasından dolayı sorunlar yaşamaya devam ediyoruz. Bu sebeple sizlerin görüşlerine, takibine, önerilerine büyük önem veriyoruz.
Girişimcilik, toplum olarak en güçlü olduğumuz alanlardan birisidir. Dolayısı ile bu potansiyelimizin daha verimli kullanılması, daha aktif şekilde işlerlik kazanabilmesi için bir takım düzenlemelerin yapılması gerektiğini düşünüyorum. Yıllarca ‘İşletme Danışmanlığı’ yapan birisi olarak, bürokratik bakış açısı ve özel sektörün bakışı arasındaki farkı iyi bilen birisiyim. Bu yüzden insanların siyasal görüşleri, ideolojilerine değil, işi yapma biçimine bakarım. Ülkemizde çok sık karşılaştığımız temel sorunlardan birisi, kişinin kendisini bir işin merkezine koyarak, kendi merkezinin güçlenmesini, yerinin sağlamlaşmasına çalışıyor. Sorun odaklı bakamadığı, her çözüme yetişemedi, sorun çözme gücünü dağıtmaktan benmerkezcilik kaygısından vazgeçmediği için durağanlaşma kaçınılmaz hale geliyor. Şöyle bir söz vardır; ‘her yetenek, kendisini cari hale getirir.’ Yani her yetenek, kendisini görünür, iş yapabilir, değer olur hale getirme potansiyeline sahiptir. Dolayısıyla halkımızda var olan ‘girişimcilik2 yeteneğinin AB ülkelerinde örneği çok. Bunu verimli kullanmak gerektiğini, bu potansiyeli harekete geçirip, işlerlik kazandırmayı önemsiyoruz.
Sunmuş olduğunuz bu tasarıyı önce prosedür olarak, ilgili bakanlıklara gönderip, görüş alacağız. Bu tip öneriler önce parti gruplarında değerlendirip, komisyona sevk edilir, tasarı komisyon müzakerelerinden sonra TBMM Genel Kuruluna sunulup, onaylanarak kanunlaşır.” dedi.