Erdoğan, termik santrallerle ilgili düzenlemeyi veto etmesine ilişkin, şunları kaydetti:

"İnsanımızın temiz havayı solumasına fırsat vermeyen kuruluşları biz ilanihaye çalıştıramayız. Siz bu karara uymazsanız, para kazanacaksınız diye halkımızın zehirlenmesine fırsat veremeyiz. Halkım diyor ki, 'Biz burada hava kirliliğinden maalesef yaşamakta sıkıntı çekiyoruz.' İş bitmiştir. Buradaki kararın vericisi birinci derecede halkımdır. Halkım diyor ki, 'Biz burada hava kirliliğinden maalesef yaşamakta sıkıntı çekiyoruz.' İş bitmiştir. Buradaki kararın vericisi birinci derecede halkımdır. Bir tarafta halkım bir tarafta buradaki sermaye var. Kusura bakmasınlar biz bu adımı attık. Büyük ihtimalle bu yeniden ihaleye gider. Başka bu işin çıkışı yoktur."

Gazetecilerin sorularını cevaplandıran Erdoğan, şunları kaydetti.

“Her şeyden önce bu erteleme tabi ilk defa önümüze gelmiyor. Daha önce de bu talep geldi. Ve bu ertelemeler yapıldı. Ne yazık ki yüklenici firmalar maalesef buralardaki filtre çalışmalarını gerçekleştirmediler. Ve şimdi yeniden tekrar bir süre uzatımı talebinde bulunuyorlar. Biz tabi bir şeyde kararlılığımız var. Dünyada biliyorsunuz Paris sözleşmesiyle bir süreci yaşadık, yaşıyoruz. Orada da işte bu iklim değişikliğiyle ilgili önümüze teklifler geldi. Fakat bu teklifleri getirenler sözlerinde durmadılar. Biz imzayı atmadık. Dedik ki biz böyle bir teklifi zaten parlamentodan da geçiremeyiz. Kaldı ki şu anda Amerika da başta olmak üzere, Amerika da bunu imzalamış değil. Derdimiz ne? Yenilenebilir enerji konusunda bir defa havanın kirletilmesine, insanımızın temiz havayı solumasına fırsat vermeyen bu tür kuruluşları ilahiyane çalıştıramayız.

Yapılacak olan neydi? Bu termik santrallerde, başta satışında bu filtrasyonun yapılması kaydı var, kararı var. Ama siz bu karara uymazsanız, siz çok daha fazla para kazanacaksınız diye biz halkımızın zehirlenmesine fırsat vermeyiz. Bu yıl sonu itibariyle süre doluyor. Yıl sonuna kadar kendileri ne gibi adımlar atarlar bilemem. Ama biz şu an itibariyle 2022 sonuna kadar buna imkan verelim, böyle bir şeyi kabul etmem mümkün değildi. Çünkü bir tarafta halkım var, bir tarafta da buradaki sermaye var. kusura bakmasınlar biz bu adımı attık. Büyük ihtimal bu yeniden bir ihaleye girer, bu işin başka bir çıkışı yoktur.

Tabi o dönemde de yine aynı şeyler gündemimizde oldu. Bunları hep söyledik, konuştuk. Bakın bu bacalara filtreleri yerleştirmezseniz bu işin süresi hemen anında kısıtlanır. Tabi verilen sözler ne demek? "Tabi ki biz bunu yapacağız, biz de insanımızı düşünüyoruz vesaire…" Maalesef verdikleri sözü tutmadılar. Şimdi kendileriyle görüştüğümüzde şöyle oldu böyle oldu hala bunları konuşuyorlar. Kardeşim istediğim kadar düşürdüm de, ben halkıma bakıyorum. Halkım diyor ki "yaşamakta sıkıntı çekiyoruz" Şu anda süre bitmek üzereyken geldik, kendileri de buna uymadılar. Uymadıkları için de benim bunu tekrar meclise göndermekten başka zaten adil olarak hiçbir çarem olamazdı. Şimdi yapılacak olan iş mecliste tartışmalar yapılır, bundan sonra büyük ihtimalle de bunun yolu bir ihaledir. Veyahut hemen oraya doğalgazı getirebiliriz, doğalgazlarla da enerji ihtiyacımızı gideririz. Burada istihdam noktasında bazı sıkıntılar yaşanabilir. Şimdi onu istismar ediyorlar çünkü.”

.

Editör: Haber Merkezi