Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, Kahramanmaraş Valiliği tarafından başlatılan “Hizmette Yarışıyoruz 2” proje yarışması imza törenine katıldı. Bakan Eğemen Bağış ve Kahramanmaraş Valisi Mehmet Niyazi Tanılır, 6 projemizi imzaladı.
Çeşitli incelemeler ve açılışlar için Kahramanmaraş’a gelen Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış Kahramanmaraş Valiliği tarafından Necip Fazıl Kısakürek Kültür Merkezi'nde düzenlenen ''Hizmette Yarışıyoruz Hibe Programı'' imza törenine katıldı.
Kahramanmaraş Valiliği tarafından başlatılan “Hizmette Yarışıyoruz 2” proje yarışması düzenlemişti. Bu proje yarışmasına Afşin Kaymakamlığı 25 projeyle katılmış ve 6 projemiz desteklenmeye değer bulunmuştu.
Aralarında Afşin Kaymakamlığı’nın hazırladığı 6 projenin de yer aldığı desteklenmeye değer projeler, Devlet Bakanı ve Başmüzakareci Egemen Bağış, Kahramanmaraş Valisi Mehmet Niyazi Tanılır, Afşin Kaymakamı Faik Arıcan ve kurum müdürlerinin katıldığı bir törenle imzalandı.
Burada bir konuşma yapan Bakan Bağış, AB sürecinde atılması gereken adımları attıklarını belirterek, ''Biz bu ülkede daha demokratik bir ülkede yaşamak için daha modern ve zengin bir ülkede yaşamak için şeffaf bir ülkede yaşamak için atmamız gereken adımları atıyoruz. Bir yandan AB standartlarını yakalıyoruz ama bizim amacımız vatandaşlarımızın daha yüksek standartlarda ve iyi koşullarda yaşamasını sağlamaktır. Önemli olan sürecin bizzat kendisi. Sonuçtan çok daha önemli''dedi.
-BUGÜN DEMOKRASİMİZ ÖRNEK ALINIYOR-
''Gerçekten çok farklı bir Türkiye'ye doğru gidiyoruz'' diyen Bakan Bağış konuşmasını şöyle sürdürdü:
''Geriye dönüp baktığımızda hepimizin gurur duyması gereken bir süreci yaşıyoruz. Dünyanın 16. büyük ekonomisi haline geldi. Çok değil daha 50 yıl önce askeri darbelerden sonra bu ülkede başbakanlar idam ediliyordu. Bugün demokrasimiz örnek alınıyor. Ekonomimiz AB ülkeleri tarafından da örnek alınıyor. Bugün AB ülkesi ülkelerde bankalar çatır çatır iflas ederken Türkiye'nin tek bir bankası bile zarar etmiyorsa ve Avrupalı ekonomistler 'Türkiye'nin başarı hikayesini incelemeliyiz onu uygulamalıyız' diyorsa demek ki Türkiye çok ciddi bir kalkınma içerisinde.
Bunlar sizlerin kararlılığı ile oldu. Biz gerçekten kadirşinas milletiz, gerçekten azimli bir milletiz. Biz ülkemizin ortak paydalarında kenetlendiğimiz zaman bu ülkenin uçuşa geçtiğine şahit oluyoruz. Bir takım ülkeler bundan rahatsız olabilirler. AB ülkelerin bir kısmı da Türkiye'nin bu hızlı kalkınmasından Türkiye'nin bu zenginleşmesinden, ülkenin AB standartlarında yükselişinden rahatsız dahi olabilirler. Maraş dondurmasının Roma dondurmasından daha popüler olmasından çekiniyor olabilirler. Bu onların doğal hakkıdır. Ama onlar birtakım tedirginlikler yaşıyor diye biz bu kararlılığımızdan vazgeçmeyeceğiz. Türkiye'nin standartlarını yükseltmeye devam edeceğiz.''
-''VİZYONSUZLUKLARIN ÇOK AĞIR BEDDELLERİ OLDU-''
AB sürecinin yeni başlayan bir süreç olmadığını anlatan Bağış, ''Rahmetli Menderes'in 1959 yılında ilk adımını attığı bir süreç. 1959'dan 2004'e kadar Avrupalılar Türkiye'ye müzakerelere başlamak için tarih bile vermediler. Evet bizim de hatalarımız oldu. Türkiye olarak bizim de kendi demokratik hayatımızda kara lekeler olan darbelerle bu süreç ötelendi. Bizde de vizyon eksikliği olanlar, (bu işin yolu Diyarbakır'dan geçer) deyip tamamen hedef saptırdılar. Biz de nüfusumuz 70 milyondan sonra Avrupa ile baş ederiz düşüncesine kapılanlar oldu. Onlar ortak, biz pazar oluruz korkusuyla bu süreci yavaşlatanlar oldu. Türkiye'ye yapılan tam üyelik davetlerini reddedenler oldu. Ama o vizyonsuzlukların çok ağır bedelleri oldu''diye konuştu.
Önemli olanın Avrupalının parası olmadığını kaydeden Bağış, şöyle devam etti:
''Önemli olan o standartları, bu ülkenin insanının yaşamasıdır. Bu ülkede birbirimizle helalleşmemiz birbirimizin ne inançlarından ne dilinden ne kültüründen ne siyasi fikirlerinden ötürü birbirimize düşmememiz gerektiğini anlamamız önemli. Avrupa Birliği'nin kendisi zaten bir barış projesidir. Bu ülkelerin geçmişlerine tarihlerine baktığmız zaman asırlarca birbirleriyle savaşmış ülkelerin bir daha savaşmamak üzere ortaya attıkları bir projedir.''
Bugün Türkiye'de darbe korkusu yaşayan vatandaşların bulunduğunu savunan Bağış, ''Acaba Türkiye'de rejimle ilgili değişiklik olur da bizim yaşam stilimize karışılır mı diye endişe duyanlar da var. Türkiye'de tekelleşmeden korkanlar var. Tıpkı liberalleşmeden korkanlar olduğu gibi. İşte AB sürecinde bu endişeler korkular ortadan kalkacak. Bizi bu süreçte havlu atmaya zorlayan sıkıştıran bir takım Avrupalı ülkelerin ve onların dar vizyonlu siyasi liderleri etkisi altında kalmayacağız'' dedi.
AB sürecinin kolay bir süreç olmadığını dile getiren Bakan Bağış, ''Bu süreçte utandırmak isteyen içerideki direnç odakları, Türkiye'yi eskiden olduğu gibi çetelerin yönetmesini isteyen provokatör zihniyetler. AB içerisinde Türkiye gibi genç dinamik bir ülkenin AB üyesi olduğu zaman AB'nin önde gelen ülkelerinin önüne geçeceğinden endişe eden, onların gölge altında kalacağı endişesi taşıyan bir takım siyasilere rağmen bu süreci kararlılıkla yönlendireceğiz'' dedi.
Bakan Bağış, AB sürecinde mevzuatlarda bir takım değişiklikler yapmaya devam ettiklerine dikkati çekerek, şunları söyledi:
''Bakınız Türk Tarım Bakanlığı'nın teşkilat yasası değişiyor ve Deniz Mahsulleri Genel Müdürlüğü kuruluyor. Bizim tükettiğimiz deniz mahsullerinin çok daha iyi olması için bir takım tedbirler alıyoruz. Geçenlerde mecliste biyo güvenlik yasasını geçirdik. Bu da bebek mamalarının içerisinde genetiği ile bir takım mamullerin bulunmasını yasaklayan bir yasa. Yani bizim geleneksel anne şefkati ile AB şefkatini birleştiriyoruz.''
Konuşmaların ardından Kahramanmaraş Valiliği tarafından hazırlanan Hizmette Yarışıyoruz Projesi kapsamında desteklenmeye değer görülen 25 projenin imza töreni gerçekleştirildi.
-YAKINDA İNŞALLAH TÜRKİYE'DE DARBE ANAYASALARI KOLEKSİYONU OLACAK-
Buradaki törenin ardından Bakan Bağış, Kahramanmaraş Valiliği tarafından desteklenen Naif Kara Gramofon Koleksiyonu sergisinin açılışını gerçekleştirdi.
Bakan Bağış, burada yaptığı konuşmada, ''Gerçekten gramofonların ayrı bir yeri vardır. Hepimizde ayrı bir takım hatıraları vardır. Ama Türkiye değişiyor Türkiye kalkınıyor, Türkiye büyüyor. Yakında inşallah Türkiye'de darbe Anayasaları koleksiyonları olacak. Çünkü Türkiye aynı zamanda demokratikleşiyor. 12 Eylül günü takdiri ilahi işte 12 Eylül darbesinden tam 30 yıl sonra Türkiye'de Anayasada en kapsamlı değişikliği hep birlikte gerçekleştireceğiz. Türkiye'nin daha demokratik, çağdaş, refah ve saygın bir ülke olması için demokrasiye olan inancımızı sandıklara yansıtacağız''dedi.