CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında, Kahramanmaraş Sivricehöyük'teki konteyner kent gerginliğine değindi.
Grup salonunda Sivrecehöyük köyünden gelenler bulunduğunu söyleyen Kılıçdaroğlu , "3 bilirkişi raporu var, üçü de sizin lehinize. Umarım yargı bunları dikkate alır ve sizin beklentilerinize uygun bir karar çıkmış olur." ifadesini kullandı.
CHP olarak hiçbir zaman kimseyi ötekileştirmediklerini vurgulayan Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
"Suriyeli vatandaşlar olsa bile. Onların da sorunlarını çözmek elbette ki bizim ortak görevimiz. Ama onları alıp da toplumun kabul etmediği bir başka yere yerleştirmek, onları sorun olmaktan çıkarıp, sorunun kaynağı haline getirmek asla doğru değil ve bunu kabul etmiyoruz. Siyasi iktidarın çok dikkatli davranması gerekir. Yeni tartışmalara zemin açmaması gerekir. Suriyelilerle vatandaşlarımız arasında bir kavgaya zemin hazırlanmaması lazım. Bu konuda çok dikkatli olunması lazım. En başından söyledik, 'Suriye politikası yanlış, girmeyin. Silah göndermeyin...' dedik. 'Hayır gideceğiz, vuracağız, öldüreceğiz, silah göndereceğiz, 24 saatte gireceğiz, Emevi Camiinde namaz kılacağız' dediler. Bunu dediler, önce Süleyman Şah Türbesini kaçırdılar, biz oraya gitmedik 3 milyon Suriyeli geldi. İzlenen politikanın yanlışlığını görüyor musunuz? Bu politikanın Türkiye'ye getirdiği faturayı görüyor musunuz?"
Sivricehöyük halkının, "biz kendi köyümüzde rahat etmek istiyoruz" dediğini belirten Kılıçdaroğlu, "Sizin yanınızdayız, sizi sonuna kadar destekleyeceğiz endişeniz olmasın." diye konuştu.
CHP Milletvekilleri, Sivricehüyük için
TBMM'de basın toplantısı düzenledi
CHP Milletvekilleri, Kahramanmaraş'ta geçici barınma merkezine karşı Sivricehüyük Mahallesi sakinleriyle TBMM'de basın toplantısı düzenledi.
CHP milletvekilleri, Kahramanmaraş'ın Dulkadiroğlu ilçesi Sivricehüyük Mahallesi sınırları içerisinde Suriyeliler için 25 bin kişilik geçici barınma merkezi inşasına karşı çıktı.
CHP Gaziantep Milletvekili Mehmet Gökdağ, CHP Balıkesir Milletvekili Mehmet Tüm, İstanbul Milletvekili Gamze Akkuş İlgezdi, Mersin Milletvekili Hüseyin Çamak ve beraberinde Sivricehüyük Mahallesi sakinleriyle TBMM'de basın toplantısı düzenledi.
Mehmet Gökdağ, yanlış Suriye politikası nedeniyle, göçmen akını sorunu yaşandığını savundu. Gökdağ, bölge halkının rızası olmadan 25 bin kişilik göçmen kampı yapılmak istendiğini, bunun bölgede huzursuzluk çıkaracağını, güvenliği sıkıntıya sokacağını ileri sürdü.
Vali ve askeri yetkililerle görüştüklerini aktaran Gökdağ, bu söylemlerinin sonuç vermemesi üzerine bölgede yaşayan anaların, bacıların seslerini duyurmak için Meclise geldiğini söyledi. Gökdağ, bu sesin duyulmasını; sesin, barış, kardeşlik, sevgi bağlarının devam etmesini talep ettiğini belirterek, söz konusu kamptan vazgeçilmesini istedi.
Mehmet Tüm, vatandaşların mültecilere karşı çıkmadığını ancak seçilen bölgenin, uygun olmadığını öne sürdü. Tüm, bölge halkının sesine kulak verilmesini, hükümetin bu karardan vazgeçmesi gerektiğini savundu.
Hüseyin Çamak, konteyner kentin, yöre halkının rızası alınmadan, oldubittiye getirilerek insanların yaşam alanının ortasına kurulmak istendiğini öne sürdü. Çamak, bunun, farklı inanç ve kültürlerin yoğun olduğu yerlerde yapılmak istenmesinin soru işaretleri doğurduğunu iddia ederek, "Maraş katliamı deneyimi yaşayan vatandaşlar, doğal olarak yarınlarından endişe ediyor. Can güvenliğinden endişe eden Sivrircehöyük halkı kamp girişimine karşı direniyor." dedi.
Gamze Akkuş İlgezdi, katliamlarının yarasını saramayan Kahramanmaraş'ın, başka halklara yurt olamayacağını belirterek, kampla beraber yöre halkının mülteci durumuna düşeceğini savundu.
CHP Parti Meclisi Üyesi Ali Öztunç, bu karar alındığında Başbakanlık koltuğunda Ahmet Davutoğlu'nun oturduğunu anımsatarak, "Yeni Başbakan ve valiye çağrımızdır, bu inattan vazgeçsinler. İsminde Ali olan başbakan, adına layık ol." ifadesini kullandı.
Sivricehüyük Mahallesi sakinleri de bu kampın mera alanına, içme sularının olduğu alana yapılmak istendiğini, içme suyunda şimdiden kesintilerin yaşandığını savunan Öztunç, şunları kaydetti:
"Savaş mağduru Suriyelilere karşı değiliz, birlikte yaşamdan yanayız. Ancak insanlar arasında diyalog sağlanır, kimsenin yaşam alanına müdahale etmeden, planlama yapılarak birlikte yaşam sağlanabilir. Oldu bittiye getirilerek, hiçbir bilgi verilmeyerek, ekmeğimize göz dikilerek olmaz."
