Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) Kahramanmaraş 5. olağan kongresine katılan Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, AK Parti’nin dünyadaki barış eksenini temsil eden medeniyet siyasetinin ete kemiğe bürünmüş siyasi partisi olduğuna dikkat çekerek, “Türkiye 150 yıllık derin uykusundan uyandı” dedi.

Kahramanmaraş Kongre ve Fuar Merkezinde düzenlenen il kongresine Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş'un yanısıra AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Haluk İpek, AK Parti Gurup Başkan Vekili Mahir Ünal ve milletvekilleri de katıldı.

Kongrede konuşan Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, Türkiye’de 12 yılda yaşanan gelişmelerle ilgili değerlendirmede bulundu.

AK Parti İl Başkanı Metin Doğan, Büyükşehir Belediye Başkanı Fatih Mehmet Erkoç ve AK Parti Gurup Başkan Vekili Mahir Ünal’ın selamlama konuşmasını ardından kürsüye gelen Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, “Eski Türkiye içine kapanık bir Türkiye idi. Eski Türkiye halkına güvenmeyen, halkının farklılıklarından korkan bir Türkiye idi. Eski Türkiye iktisadi gücün bir avuç elitin elinde toplandığı bir Türkiye idi. Eski Türkiye yurt dışından gelen bir takım fikirlere, tercihlere ve tavsiyelere karşı boynunu büken, önünü ilikleyen ama içerde halkına karşı demir yumrukla yönetilen bir Türkiye’ydi. Çok mesafe aldık. Türkiye 30 Mart seçimlerinde, 10 Ağustos 2014 cumhurbaşkanlığı seçimlerinde eski Türkiye’yi istikametinden giderek hızlı bir şekilde uzaklaştırdı. Yeni Türkiye’nin en büyük kazanımı bir büyük zihniyet devrimini gerçekleştirmiş olmasıydı. Devletin zihniyetini değiştirmek affedersiniz deveye hendek atlatmaktan daha zor bir iştir. Türkiye’de 12 yılda bu gerçekleşti” dedi.

Konuşmasında Kobani olaylarını da gündemine alan Kurtulmuş, konuşmasının devamında ise, “Kobani olayları çıktığı zaman, orada işidden kaçarak gelen kürt kardeşlerimize Türkiye üç günde bütün kapılarını açtı. Hatta maalesef bazı karanlık çevreler Türkiye hükümeti Sünni Araplara tardım eder ama Kobanililere yardım etmez diye yaygara yaptılar. Üç günde 197 bin kişi Türkiye’ye geldi. bir kişinin burnu kanamadı. Üç günde Türkiye’nin kabul ettiği mülteci sayısı bütün Avrupa kıtasının 2013 yılında karşılamış olduğu, kabul ettiği toplam mülteci sayısından daha fazladır. Türkiye 2011 Nisan’ından buyana mültecilere toplam harcadığı olduğu miktar 5 milyar dolardır. Bu yardımlar Türkiye çok zengin olduğu için değil ufkunu bütün medeniyet havzasına açabildiği için ve kalbi zengin olan bir milletin ülkesi olduğu için dünyada yardımlarda birinci olan bir ülke olmuştur. İçeride birileri bu gidişata çelme takmaya çalıştılar ve çalışmaya da devam edecekler” ifadelerini kullandı.

PARALEL YAPI AMACINA ULAŞAMADI
Paralel yapının Türkiye’ye çelme takmak istediğini ancak başarılı olmadığını seöyeleyen Kurtulmuş, “Devletin içine sızsan bütün çeteleriyle, şebekeleriyle, paralel yapı sadece AK Parti’yi değil Türkiye’yi indirmeye, çelme takmaya çalıştı. Ama millet gördü. Eski Türkiye’nin safına geçen bu paralel yapı yeni Türkiye’nin safında olan millet buna müsaade etmedi. Kobani olaylarını bahane edenler 6-7 Ekimde Türkiye’yi ateş çemberine çevirmeye çalıştılar. Milet buna da müsaade etmedi. Türkiye yoluna devam etti. Öyle bir noktadayız ki maalesef dünya iki büyük tehlikenin arasına sıkıştırılmaya çalışılıyor. Bunlarda birisi İslam adına terörü kullanan maalesef İslam’la hiç ilgisi olmayan bir takım karanlık odaklar, bir takım karanlık görüntüler; kafa kesmekle, insanlara baskıyla, zulümle, terörle İslam’ı eş anlamlı göster meye çalışan gayretler bir tarafta bu. Ama ortada görünen açık bir şey var. İslam adına İslam ülkelerinde ve dışarıdan bir takım insanları kullanarak bazı işlerin tezgahlandığını görüyoruz. Diğer taraftan da aman ne güzel, fırsat bu fırsat mal bulmuş mağribi gibi İslam adına ortaya konulan bu terörü ortaya çıkartarak top yekun İslam düşmanlığını gündeme getirmek ve dünyada İslam topluluklarıyla dünyanın diğer milletlerinin arasına mesafe açmak isteyen İslamafobiye lobileri. İkisi de İslam’ın düşmanıdır, ikisi de insanlığın düşmanıdır. İkisi de bu anlamda güçlü bir Türkiye’nin olmasını istemez. Bizim lügatimizde hiçbir gerekçeyle yere hiçbir inansı haksız yere öldürmek yok, bizim lügatimizde hiçbir dine, hiçbir dinin mensubuna, hiçbir dile, hiçbir kültüre kategorik olarak karşı çıkmak yok. bizim dinimiz de insanları silahla, tehditle korkutmak yok, bizim dinimizde herkesi insan olarak kabul etmek var. biz insanları yaradılışta eşimiz, yada dinde kardeşimiz olarak görürüz. Onun için bizde ayrımcılık, baskı, terör yok. Dünyadaki esas savaş İslam’la diğerleri arasında değil yada Hıristiyanlarla-Müslümanlar arasında, doğuyla-batı arasında falan değil, bundan sonra dünyadaki savaş mücadele barış ve düzen yanlılarıyla savaş ve çatışma yanlıları arasında olacaktır. Dünya’nın her ülkesinde çatışmadan yana olanlar var, barıştan yana olanlar var” şeklinde konuştu.

TÜRKİYE 15O YILLIK UYKUSUNDAN UYANDI
AK Parti’nin dünyadaki barış eksenini temsil eden medeniyet siyasetinin ete kemiğe bürünmüş siyasi partisi olduğuna dikkat çeken Kurtulmuş, şunları söyledi:

“Biz bir medeniyet, insanlık ve diriliş mücadelesi veriyoruz. Ama çok şükür bu ülke 150 yıllık derin uykusundan uyandı. Yeni Türkiye dediğimiz şey bu derin uykudan uyanışın bir başlangıcıdır. Yolumuza devam edeceğiz. Kim nerede çelme takmaya çalışırsa çalışsın, kim hangi ihanet içinde olursa olsun biz görmeyeceğiz, duymayacağız yolumuza devam edeceğiz. Fransa’daki yürüyüşe gidiyorsunuz birisi kalkıyor diyor ki; ne işin var orada? İçerideki de diyor gitmesen bu sefer aynı pişkinlikle niye gitmedin sen Işid’cimisin diyecek, teröre destek mi veriyor? Türkiye niye orda olmadı diyecek. Netanyahu ordaydı siz niye ordasınız diyor, Netanyahu’nun orda olması tabii ki onun elinin kanlarını temizlemiyor. Dünya sistemi eğer barıştan yanaysa İsrail hükümetine ve İsrail’in bu saldırgan politikalarına desin ki; Filistin halkına karşı bu zulmü, barbarlığınızı durdurun desin.”

Kurtulmuş, konuşmasının sonunda ise, “2015’de Türkiye’nin yeni bir anayasaya ihtiyacı var. Özgürlükçü, demokratik, çoğulcu, sivil bir anayasa. Merkezine başkanlık sistemini almış olan, halkın taleplerini karşılayan yeni bir anayasa. Türkiye bunu yapmak mecburiyetindedir. Bununla birlikte seçim sistemini değiştirmek. Şimdi birileri söylüyor baraj çok fazla. Biz söyledik. Haydi buyursaydınız sıfır barajla bu seçime girecektik. Ama kabul etmediniz. Çünkü sıfır barajda seçime girdiğiniz zaman AK Parti daha güçlü bir şekilde gelecek ondan çekindiniz. Ama Türkiye seçim sistemini, siyasi partiler yasasını, özellikle 12 Eylül’ün bütün antidemokratik yasalarını çöpe atacak 2015’den sonra. Artık yeni Türkiye kurumsallaşmış hale gelecek. Bu arada diğer en önemli iki projemiz ise, çözüm sürecini bitirerek bu memlekette bir daha silahların hiç konuşmamasını, bütün ülkemizin 786 bin kilometre karesinin barış ve esenlik yurdu haline gelerek, 77 milyonun kardeşçe yeniden kucaklaşmasını sağlamaktır. Ve bir diğer alanda bu ülkede yaşayan hiçbir Allah’ın kulu ben ikinci sınıf üçüncü sınıf vatandaşım diye kendisini hissetmeyecek. Herkes eşit yurttaşlar olduğunu hissedecek” dedi.

Kurtulmuş’un konuşmasının ardından tek liste halinde gidilen kongrede mevcut Başkan Metin Doğan güven tazeledi.
Editör: Haber Merkezi