Orman ve Su İşleri Bakanı Prof. Dr. Veysel Eroğlu, Türkiye’de son 10 yılda 8 bin 500 hektar ormanlık alanın yandığını belirterek, bu rakamın emsal teşkil eden Akdeniz ülkelerinin çok gerisinde olduğunu kaydetti. Bakan Eroğlu, “Orman yangınlarıyla mücadelede dünyanın en başarılı ülkelerinden bir tanesiyiz” dedi.
Eroğlu, Kahramanmaraş’ta bakanlığına bağlı kurumların yetkilileriyle düzenlediği koordinasyon toplantısının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı. Bakan Eroğlu, bir gazetecinin Suriye sınırında çıkan orman yangınları ve yangınların ardından yapılan çalışmalara ilişkin yönelttiği bir soruya, “Yangınla mücadelede çok hızlı davrandık” yanıtını verdi. “Orman teşkilatımız kasıtlı veya kasıtsız sınır boylarında Suriye tarafından gelen yangınlara karşı çok hızlı davrandı” diyen Eroğlu, şöyle konuştu:
“Elimizde son 10 yılın kayıtları var. Portekiz’de, İspanya, Fransa, İtalya ve Yunanistan yani Akdeniz’e kıyı bütün ülkelerin son 10 yılına baktığımızda 85 bin, 100 bin, 200 bin, 300 bin hektarlık alanlar yanmış. Bizde ise yaklaşık 8 bin 500 hektar alan yanmış. Bu, şunu gösteriyor: Türkiye orman yangınlarıyla mücadelede son derece başarılı ve dünyadaki en başarılı ülkelerden bir tanesidir. Bu rakamlarla da ortada. Ayrıca yanan bu alan çok büyük değil. Biz her yıl yaklaşık 500 bin hektarlık alanda ağaçlandırma, rehabilitasyon, orman ıslahı yapıyoruz, erozyon kontrol çalışmaları yapıyoruz. Yani 8 bin 500 hektar nere, 500 bin hektar nere? Diğer yandan yanan alanların asla başka maksatla tahsisi mümkün değildir. Bu anayasanın emredici hükmüdür. Orman Genel Müdürlüğümüz en geç bir yıl içinde yanan alanı yeniden orman haline getirmekle mükelleftir. Bunu da bizzat kontrol ediyoruz" diye konuştu.
Bakan Eroğlu, Yangına Dayanıklı Ormanlar Projesi (YARDOP) ile de önemli mesafeler alındığını söyledi. Projenin dünya tarafından da örnek alınabileceğini kaydeden Eroğlu, “Dünya da ilk defa YARDOP diye bir proje geliştirdik. Çok başarılı oldu. Eskiden yanan ormanda tek düze yani kızılçam varsa kızılçam dikilirdi. Şimdi ormanın yanında köylü varsa, buralara yangına dayanıklı bir takım yapraklı türler dikiyoruz. Böylece yangına karşı hassas türler içeride oluyor. Dayanıklı türler dış kısımda oluyor. Böyle bir proje geliştirdik. Bu bütün dünya tarafından örnek alınacak bir proje haline geldi.” dedi.
"KIBRIS’A YILDA 75 MİLYON METREKÜP SU POMPALAYACAĞIZ"
Bakan Eroğlu, bir gazetecinin Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne yönelik olarak hayata geçirilen “Su Temin Projesine” ilişkin yönelttiği bir soruya ise, “Kıbrıs’ı gönül bağıyla Anavatan'a bağlıyoruz” yanıtını verdi. Projenin önemine değinen Eroğlu, şöyle konuştu:
"Şöyle ki bakın boru hattı Alaköprü barajından Anamur’a kadar kara hattıyla ardından denize giriyor. Denizde boruları 80 kilometre boyunca 250 metre derinlikte askıda götüreceğiz ve oradan Geçitköy'e suyu basacağız. Girne’de bir merkez yapacağız. Böylece yaklaşık 106-107 kilometre uzunlukta kara ve deniz hattıyla Kıbrıs’a yılda 75 milyon metreküp suyu götüreceğiz. Bunla ilgili çalışmalar çok hızla ilerliyor. 7 Mart 2014 saat 12.59 da o barajı bitireceğiz.”
Bakan Eroğlu, endüstriyel odun üretiminde de geçmişe göre 4-5 kat artış yaşandığını söyledi. Senede yaklaşık 4 milyon metreküp olan odun üretimini 14 milyon metreküpe yükselttiklerini ifade eden Eroğlu, ormanlardan farklı şekillerde faydalanılır hale gelindiğini vurguladı. Eroğlu, şunları kaydetti:
“Üretilen orman ürünleri mobilya sanayinde kullanılıyor. Bunla ilgili çok ciddi sanayiler var. Dünyaya ihracat yapan fabrikalar var. Bunun yanında şimdi ceviz eylem planı başlattık. Hedefimiz Türkiye’yi cevizde gerçekten lider yapmak. Ayrıca bal ormanları kuruyoruz. Geçmişte arı kovanlarının ormanlara sokulması yasaktı. Şimdi biz arıların ormanlara yerleşmesine müsaade ediyoruz. Hatta orada hazırlık yapıyor organik bal üretimi için bal ormanları kuruyoruz. Hangi bal üretilecekse kestane balı, çiçek balı, çam balı için ne gerekiyorsa onları ekiyoruz. Onları zirai mücadele ilaçlarından, çeşitli kirliliklerden koruyoruz. Suyunu temin ediyoruz. Üniversitelerimizle arıların bal alacağı mevsimlere göre bir takım ağaçları ve çiçekleri dikiyoruz. Bu şekilde 107 tane bal ormanı kurduk. Bakın bu sayede Türkiye bal üretiminde beşinci sıradaydı, şimdi ikinci sıraya yükseldi. Hedef gelecek beş yıl zarfında birinci sıraya yükselmek.”
Editör: Haber Merkezi