Afşin İlçe Tarım Müdürlüğü, “Dünya Süt Günleri” etkinlikleri kapsamında Afşin’e bağlı Nadır Köyü’nde Güvenli Süt Tüketimi konulu seminer verdi. Seminere konuşmacı olarak Ziraat Mühendisi Ezgi Şen katıldı.
Nadır İlköğretim Okulu’nda düzenlenen seminerde konuşma yapan Afşin İlçe Tarım Müdürlüğünde görev yapan Ziraat Mühendisi Ezgi Şen, sütün hayvansal ürünler içinde vücudun ihtiyacı olan besin elementlerinin tamamına yakınını bileşiminde bulunduran mükemmel bir gıda olduğunu söyledi.
Sütü tüketmenin yaşı yoktur diyen Ziraat Mühendisi Ezgi Şen, “Süt tüketimi her yaşta gereklidir. Bebeklik döneminde büyüme ve gelişme, çocukluk ve ergenlik döneminde yine büyüme ve kemik/ diş sağlığının gelişimi, orta yaş ve yaşlılıkta ise yine özellikle kemik sağlığını koruma ve kemik kırılganlığını en aza indirgeme amaçları ile süt mutlaka tüketilmelidir.Büyüme döneminde yeterli Kalsiyum ve D vitamini alınmazsa iskelet sisteminde gelişme geriliği olması kaçınılmaz olacaktır.”dedi
Yeni doğan bir bebek için en iyi besinin anne sütü olduğuna dikkat çeken Şen, “Yeni doğan yavru için en iyi besin anne sütüdür. Bazen anne sütü ile bebeği besleyememe durumu söz konusu olabilir. Bu durumda bebeğe verilebilecek en uygun süt inek sütüdür. Anne sütü ile inek sütü arasındaki en önemli farkın Protein ve Laktoz oranlarında olduğu görülmektedir. Anne sütünde süt şekeri miktarı fazla, protein miktarı ise azdır. Bebeklere inek sütü verilmesi durumunda inek sütünü anne sütüne yaklaştırmak için su ilave ederek proteini azaltılırken şeker ilave edilerek karbonhidratı arttırılır. Bütün gıdalarda olduğu gibi süt ve süt ürünleri de gıda kaynaklı hastalıkların insanlara taşınmasında önemli derecede rol oynamaktadır. Süt inekleri insanlarda hastalık yapan pek çok etkenin taşıyıcısıdır. Bu etkenler süte de geçerek insanlarda ciddi hastalıklara neden olabilirler. Sütün tüketilinceye kadar geçen aşamalarındaki durumu ve hijyenik kontrolü de gıda güvenliği yönünden çok önemlidir. Hijyenik olmayan uygulamalar ve üretim şartları, özellikle sütü fazlaca tüketmesi gereken bebekler, çocuklar, gebeler ve emziren annelerin sağlığını olumsuz yönde etkileyebilmektedir” şeklinde konuştu.
Ziraat Mühendisi Ezgi Şen, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Sağım sırasında sütün bulaşmasını etkileyen bir diğer durum, sağılacak memelerin temiz olmamasıdır. Ayrıca sağım makineler ile yapılıyor ise sağım makinelerinin, elle yapılıyor ise sağımı yapan kişinin ellerinin temiz olması şarttır. Yine süt sağımının yapıldığı kaplar yada süt tankları da temiz olmalıdır. Sütün sağımdan sonra işlenecek fabrikalara giderken taşındığı taşıma kapları ve muhafaza sıcaklığı ile süresi de çok önemlidir. Türk Gıda Kodeksi’nde belirtildiği gibi süt, sağımdan hemen sonra temiz bir yerde biriktirilmelidir. Sağımdan sonra 2 saat içinde toplanmayacaksa 8ºC’ye günlük toplanacak ise 8ºC’ye günlük toplanmayacak ise 6ºC’ye soğutulmalıdır. Süt 2 saat içerisinde üretim ve işleme tesisine ulaştırılamazsa üretim veya işleme tesisine taşınırken sıcaklığın 10ºC’yi geçmemesi sağlanmalıdır.”