Afşin Ziraat Odası Başkanı Hasan Akpınar, 27 yıldır Afşin-Elbistan A Termik Santrali’nin bölgeye ölüm saçtığını idea etti.
Afşin Ziraat Odası Başkanı Hasan Akpınar, Afşin-Elbistan A Termik Santralinin çevreye zarar verdiğini belirterek, “Tüm tarla ve meyve bahçelerinde verim önemli ölçüde düşmüş ve bu durum bilirkişi raporları ve mahkeme kararlarıyla belgelenmiştir. Türkiye’nin fasulye üretiminde %10 nu karşılayan ovamız şu anda %1 gerilemiştir, aynı şekilde ayçiçeği çekirdeğinde Türkiye’nin birinci kaliteli ürün olmasına rağmen dönüme 300-320 kg veriyordu şimdi ise bu oran 80 kg gerilemiştir Bunlar baz alınarak tüm meyve sebze bağ- bahçe aynı durumdadır.”dedi.
-“Üretim verimliliğini düşürdü”
Termik santralinin kurulmasıyla birlikte tarla ve bahçelerde verimliliğin düştüğünü kaydeden Afşin Ziraat Odası Başkanı Hasan Akpınar, “Afşin-Elbistan A santralı 27 yıldan bu yana faaliyet göstermektedir. Santral yapılırken bölge insanımız gelecek için santrale çok büyük ümitler bağlamıştı. Ancak bugün santralde asgari ücretle taşeron olarak çalışmaya razı olmuştur. Öte yandan santral çalışmaya başladıktan sonra bölgemizde tam bir çevre felaketi yaşanmaya başlanmıştır. Yılda ortalama 10 milyon ton kömür yanan santralde baca gazı tesisi olmadığı gibi mevcut elektro filtreler de verimli olarak çalışmamaktadır. Söz konusu filtrelerin acilen rehabilitasyona ihtiyaç duymasına ve siyasilerin ve bürokratların da söz vermesine rağmen bu güne kadar en ufak bir adım atılmamıştır. Netice olarak; 27 yıldan bu yana santralın bulunduğu bölgede kömür ve külden dolayı karın beyaz rengi gri olmuştur. Santraldeki elketrofilrelerin bakımsız ve çok yıpranmış olmasından dolayı, başta kanser ve solunum sistemi hastalığı olmak üzere birçok ölümcül hastalığa sebep olan onbinlerce ton uçucu kül, öncelikle santral yakını olmak üzere ve rüzgârın yönüne göre Afşin, Elbistan ve hatta Göksun’a kadar tüm bölgemize zarar vermektedir. Bu sebeple tarlalarda ve bahçelerde ciddi verim düşüklüğü olmaktadır.” şeklinde konuştu.
Afşin Ziraat Odası Başkanı Hasan Akpınar, konuşmasını şöyle tamamladı:
“Santralde yanan kömürün %3'ü kükürt olduğu için her yıl kömürün yanması sonucu bacadan çıkan gazın içerisinde binlerce ton kükürt gazı bulunmaktadır. Bu Zehirli gaz yağmur ve kar yağdığı zaman toprağa sülfürik asit olarak inmektedir. Asit yağmuru sonucu da toprağımız, ağaçlarımız başta olmak üzere meyve sebze dahil her şeyimiz tamamen asitle yıkanmaktadır. Evlerimizde geleneksel yiyeceklerimiz olan bulgur kurutma, tarhana,salça vb. kış hazırlıkları artık yapılamaz olmuştur.
Santral 27 yıldan bu yana çalışmasına rağmen etkisini özellikle son yıllarda göstermeye başlamıştır. Bu gidişle 15- 20 yıl sonra bölgemiz Çernobil santralının bulunduğu yere benzeyecektir. Şimdi doğan çocuklarımız başta kanser olmak üzere solunum yolu ve kalp hastalıkları riski taşıdığı gibi bundan 20 yıl sonra doğacak torunlarımız da bu riskin altındadır.
Yukarıda saydıklarımız içerisinde bulunduğumuz şartların kısa bir özetidir. Bu sorunun kısa sürede çözümü ise öncelikle santral bacasından külün atılmamamsı için elektrofiltrelerin acil olarak rehabilite edilmesidir. Daha sonrada köklü bir çözüm için B Santralında da olduğu gibi A Santralına da baca gazı arıtma sisteminin (FGD) yapılmasıdır.”
