Geçmişte askeri ekipmanlar ve teçhizatlar konusunda hep yabancı üreticilere ihtiyaç duyardık. 

Filan ülkenin tankları, helikopterleri bizde de olsa diye düşünürdük. Bu düşüncelerle geçmişte diğer ülkelerden cihaz, silah almak için girişimlerimiz olmuştu. Bu girişimlerle yapılan silah ve teknolojik ürün alımları askeri ihtiyaçlarımızı karşılıyor gibi görünüyordu. Fakat sonraları birtakım problemlerle karşılaşıldı. Nasıl mı? Bilindiği üzere İsrail' den "Heron" adı verilen insansız hava araçlarından birkaç adet sipariş vermiştik. Başlarda havadan gözetleme ve istihbarat desteği sağlamak için kullanılmaktaydı ve insansız olması hasebiyle zayiat riski yoktu. Fakat sonraları o Heronlar, sebebi tam olarak anlaşılamamakla beraber uçamaz oldu ve askeri operasyonlarda özellikle terörle mücadelede ve sınırlarda bilgi toplaması gereken Heronlar hangarlarda bekliyordu ve teknik destek için İsrail' den gelmesi gereken uzmanlar bir türlü gelmiyordu. Yüksek fiyata alınan Heronlar bize birtakım gerçekleri gösterdi. 

Dışa bağımlılığın azaltılması için ülkemizde tamamen yerli savunma sanayi hamlelerinin ne kadar gerekli olduğu görüldü …  Özellikle terörle mücadelede etkin adımlar atabilmek ve milli güvenliğimizi en üst seviyeye çıkarmak için … 

Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan başta olmak üzere devlet büyüklerimizin girişimleriyle Savunma Sanayi Müsteşarlığı ve Aselsan, Havelsan, Roketsan ve TAI / TUSAŞ ' ın verimli işbirliğiyle hem yazılım hem de donanım olarak son 5 yılda savunma sanayimizin yerlileşme sürecinde önemli adımlar atıldı. Bu önemli adımlardan birisi de şüphesiz "T129 ATAK HELİKOPTERİ" dir. 

2007 yılında imzalanan Atak Helikopteri' nin temini için yapılan protokolle Türk Silahlı Kuvvetleri' nin "Taarruz ve Taktik Keşif Helikopter" ihtiyacının karşılanması amaçlanmaktaydı. Bu hedef de başarıya ulaştı bence gayet güzel bir şekilde. 8 km menzile sahip olan ve Roketsan yapımı "Cirit Füzesi" ni de atma kabiliyetine sahip olan milli yapım Atak Helikopteri, adeta "milli yapım füze deposu" gibidir. Niye mi? Çünkü sadece yerli yapım Cirit füzelerini bünyesinde barındırmakla ve fırlatma kalmamaktadır. Ayrıca yine yerli üretim olan ve Roketsan tarafından üretilen "tankların korkulu rüyası" UMTAS füzelerini bünyesinde bulundurmakta ve tank tehditine karşı 8 km ye kadar kendine koruma kalkanı sağlamaktadır, tanklara karşı havadan füze atımı yaparak Hava Kuvvetlerimizin caydırıcı unsuru olarak "havaların etkin güçlerinden biri" olarak faaliyetlerini sürdürmektedir. 

Geçenlerde Savunma Sanayi Müsteşarımız Sn. Prof. Dr. İsmail Demir ve Milli Savunma Bakanımız Sn. Fikri Işık' ın da katılımıyla düzenlenen törenle, üretilen 19. Atak Helikopteri Kara Kuvvetlerimize teslim edilerek Silahlı Kuvvetlerimizin envanterinde yerini almıştır. 

Bu 19. "ATAĞIMIZ" "düşmana korku salmak" için görev beklemektedir. Savunma sanayimizin "esaslı otoritelerinden" olan Aselsan birçok projede olduğu gibi "ATAĞIMIZA" da yine bir imzasını çakmış besbelli. Helikopterin termal gece görüş ve hedefleme sistemini, helikopterin çok uzaktan haberleşmesini sağlayan uzun menzilli telsizlerini, radar ikaz sistemini, füze ikaz sistemini, lazer ikaz sistemini ve görev bilgisayarı & yazılımını ASELSAN tasarlayıp üretmiş. Görev yazılımının ve bilgisayarının ne olduğunu araştırdım ve çarpıcı bilgilere ulaştım. Görev bilgisayarı ve yazılımı her türlü hava şartlarında haberleşme, hedef tespit, silah yönetimi, konum belirleme imkanlarını helikopterde yapma imkanı veriyormuş ve bu da pilotlar için kritik önem etmekte elbette. Bütün bu yapılanlar, milli gururumuz olan şirketlerden biri olan Aselsan'ın ne denli önemli işler başardığını gösteren birçok örnekten yalnızca birkaçı şüphesiz.

Editör: Haber Merkezi