Afşin İlçe Sağlık Müdürlüğünden Dr. Alaaddin Ejderha, verem hastalığının hava yolu ile bulaştığı için hala önemini koruyan bir hastalık olduğunu belirtti.

Halk arasında ‘’verem’’  adıyla  bilinen ‘’Tüberküloz ‘’ hastalığı,  görülme sıklığı ve etkileri nedeniyle, küresel mücadele gerektiren önemli halk sağlığı sorunları arasında bulunduğunu ifade eden Dr. Alaaddin Ejderha, “Ülkemizde her yıl 1-7 Ocak tarihleri  arasında ‘’Verem Eğitimi ve Farkındalık Haftası ‘’  adı altında eğitim ve farkındalık çalışmaları ve bu hastalık hakkında çeşitli bilgilendirmeler yapılmaktadır.” Dedi.

Tüberküloz hastalığı hakkında bilgi veren Dr. Ejderha, “Yavaş çoğalan, kültürde 2-6 haftada üreyen ve oksijenli ortamda yaşayan bir basildir. Asit ile boya vermediğinden aside dirençli basil (ARB) denilir.

      Tüberküloz basilinin kaynağı, hiç tedavi görmemiş veya düzenli tedavi olmamış akciğer ve larinks (gırtlak) tüberkülozu olan hastalardır. Hasta insanlardan öksürme ve hapşırma ile ortama yayılan mikrobun solunum yolu ile alınması sonucu hastalık bulaşır. Balgam yayması pozitif olan ve akciğerinde kavitesi bulunan hastalar daha fazla basil saçarlar. Tüberküloz hastasıyla aynı ortamda bulunma süresi, ortamın büyüklüğü ve havalanma düzeyi basilin bulaşmasında önemli olan faktörlerdendir. En sık bulaşma, hastanın aile bireylerine ve yakın çalışma arkadaşlarına olur. Düzenli ilaç kullanımı ile basil sayısı çok kısa sürede azalır. Hastaların çoğunda, ortalama 2-3 haftada bulaştırıcılık yok olur.” açıklamasında bulundu.

     Tüberküloz enfeksiyonu ile hastalığının farklı kavramlar olduğuna değinen Ejderha, “ Tüberküloz enfeksiyonu, tüberküloz basilinin vücutta sessiz olarak durduğu;  hastalık  şikayetlerinin bulunmadığı, hastalığın klinik, laboratuvar ve radyolojik bulgularının görülmediği durumdur. Tüberküloz hastalığı, tüberkülozla ilgili klinik belirti ve bulguların ortaya çıktığı durumdur. Vücut direncini düşüren durumlar, bağışıklığı etkileyen hastalıklar ve etkenler hastalığın ortaya çıkmasında rol oynar.

     Tüberküloz hastalığının belirtileri; Genel yakınmalar; halsizlik, iştahsızlık, kilo kaybı, çocuklarda kilo alamama, ateş ve gece terlemesidir. Solunum sistemi yakınmaları; öksürük, balgam, öksürükle kan tükürme, kanlı balgam, göğüs-sırtyan ağrısı ve nefes darlığıdır. İki-üç haftadan uzun süren ve non- spesifik antibiyotik tedavisi almış olmasına rağmen klinik yanıt alınamayan öksürük varlığında tüberküloz hastalığından şüphelenmek gerekir.

       Tüberküloz tanısı; , balgamda tüberküloz basilinin görülmesi ile konulur. Basilin mikroskopta görülmesi ya da kültürde üremesi gereklidir. Son yıllarda yaygınlaşan moleküler tanı testleri de geçerli tanı araçları arasında yer almaktadır. Hastalığın bulguları yavaş gelişir. Hastanın klinik ve radyolojik bulguları, hastalıktan şüphelenmeyi sağlar. Tüberkülin deri testi  (TDT)’nin    pozitif olması vücutta basil olduğunu gösterir. Bu durum tüberküloz   enfeksiyonu veya tüberküloz hastalığını işaret edebilir. Dolayısıyla TDT, tüberküloz hastalığının kesin tanısında kullanılmaz.” İfadelerine yer verdi.

Tedavi yöntemi ve süreci hakkında bilgi veren Ejderha, şu ifadelere yer verdi:

“Tüberküloz hastalığının tedavisi; tüm sağlık kuruluşlarında, Bakanlığımız tarafından yayımlanmış olan “Tanı ve Tedavi Rehberi” ile belirlenmiş standartlara uygun olarak yapılır. Yeni tüberküloz hastalarının tedavisi; iki ay 4’lü ve dört ay 2’li ilaçla olmak üzere 6 ay sürmektedir. Tedavide kullanılan bütün ilaçlar, ilgili sağlık kuruluşları tarafından ücretsiz verilir. İlaçların düzenli kullanılması tedavinin başarısı için oldukça önemlidir. Hastanın, tercihen bir sağlık personelinin gözetiminde ilaçlarını alması şeklinde uygulanan “doğrudan gözetimli tedavi (DGT)” düzenli ilaç kullanılması için en uygun yoldur. Tedavi sonlandırılana kadar, hastanın aylık takiplerinin verem savaş dispanserinde yapılması uygundur.

      Bulaştırıcı dönemde olan tüberküloz hastası ile aynı ortamda bulunan ve tüberküloz basiline maruz kalan kişilere “temaslı” denir. Tüberküloz hastasının temaslıları verem savaş dispanserlerinde ücretsiz olarak muayene edilir ve gerekli tetkikleri yapılır. Hasta olduğu tespit edilen temaslılar tedavi edilir. Hasta olmayan fakat   enfeksiyon ya da hastalık riski taşıyan temaslılar koruma tedavisine alınır. Koruma tedavisi tek ilaçla ve 6 ay süreyle yapılır.

     Tüberküloz hastalığından korunmada BCG (Bacille Calmette Guerin) aşısı kullanılmaktadır. BCG aşısı, doğumdan sonra ikinci ayını bitiren bebeklere aile sağlığı merkezleri ya da verem savaşı dispanserlerinde ücretsiz olarak yapılmaktadır. BCG aşısı, belirlenen zamanı içerisinde yapılmaması halinde, tüberkülin deri testi (TDT) sonucuna göre 6 yaşa kadar uygulanabilir. BCG aşısı, özellikle çocuklarda ağır seyreden tüberküloz hastalığını (menenjit ve miliyer TB) önlemede etkilidir.”

Editör: Haber Merkezi