Nisan ayından bu yana yüzde 25’in üzerinde değer kazanan altın, ABD Başkanı Donald Trump’ın ticaret dengesini sarsan yeni gümrük tarifelerini açıklamasının ardından 1970’lerden bu yana en hızlı yükselişini kaydetti.
Uzmanlara göre, ABD’de kamu harcamaları konusunda yaşanan tıkanıklık nedeniyle hükümetin ikinci haftasına giren kapanma süreci ve bunun ekonomik veri akışını aksatması da yatırımcıları tedirgin ediyor.
Güvenli limana dönüş
Altın, piyasalarda “güvenli liman” olarak görülüyor. Değerli metalin spot fiyatı — yani elden satışta geçerli olan anlık fiyat — Asya piyasalarında çarşamba sabahı 4 bin 11 doların üzerine çıktı.
Vadeli altın kontratları da aynı seviyeye ulaştı. Piyasa duyarlılığını gösteren bu kontratlar, gelecekte belirlenen tarihte alım-satım yapılmasını öngörüyor.
OCBC Bankası’nın Singapur merkezli stratejisti Christopher Wong, hükümetin kapanmasının “altın fiyatları için destekleyici bir etken” olduğunu belirtti. Wong, önceki hükümet kapanmalarında da yatırımcıların altına yöneldiğini hatırlattı.
Trump’ın ilk döneminde yaşanan bir aylık kapanma sürecinde altın yaklaşık yüzde 4 değer kazanmıştı. Ancak Wong’a göre kapanmanın beklenenden erken sona ermesi fiyatlarda gerilemeye yol açabilir.
Zayıf dolar ve bireysel yatırımcı etkisi
UOB Bankası Piyasalar Strateji Başkanı Heng Koon How, son bir aydaki “emsali görülmemiş yükselişin” analist tahminlerini geride bıraktığını söyledi. Heng’e göre bu artış, zayıflayan ABD dolarıyla ve bireysel yatırımcıların artan ilgisiyle yakından bağlantılı.
Değerli metaller alım-satım ve saklama hizmeti veren Silver Bullion’un kurucusu Gregor Gregersen, müşteri sayılarının son bir yılda iki kattan fazla arttığını belirtti. Gregersen, “Müşterilerimizin çoğu uzun vadeli yatırımcı. Altınlarını genellikle dört yıldan uzun süre saklıyorlar,” dedi.
Gregersen, fiyatların zaman zaman düşebileceğini ancak mevcut ekonomik ortamda “önümüzdeki en az beş yıl boyunca yükseliş trendinin süreceğini” ifade etti.
Faiz ve enflasyon riski
OCBC’den Wong, faiz oranlarında artış ya da jeopolitik gerilimlerin azalması hâlinde altının değer kaybedebileceğini hatırlattı. Nisan ayında Trump’ın ABD Merkez Bankası (Fed) Başkanı Jerome Powell’ı görevden alma fikrinden vazgeçmesi sonrası altın fiyatları yaklaşık yüzde 6 düşmüştü.
UOB’den Heng ise altın rallisinin önündeki en büyük riskin “enflasyonun yeniden hız kazanması” olduğunu belirtti. Böyle bir durumda Fed’in faiz artırmak zorunda kalabileceğini, bunun da altına olan ilgiyi azaltacağını söyledi.
Yatırımcılar, Fed’in faiz indirimine gideceği beklentisiyle altına yöneliyor. Bu da faiz getirisi olmayan altını daha cazip hâle getiriyor.
Trump’tan Fed’e baskı
Bu süreçte Trump’ın Fed üzerindeki baskısını artırması da dikkat çekiyor. Başkan, Powell’ı faizleri yeterince hızlı indirmemekle suçladı ve Fed Yönetim Kurulu Üyesi Lisa Cook’u görevden alma girişiminde bulundu.
Wong, Trump’ın bu tutumunun “Fed’in enflasyon hedefli bağımsız bir kurum olarak güvenilirliğini zedeleyebileceğini” söyledi.
Böyle bir ortamda, altının belirsizliklere karşı koruma sağlayan bir yatırım aracı olarak “yeniden önem kazandığını” vurguladı.