PLASFED Başkanı Ömer Karadeniz, Hürmüz Boğazı’ndaki krizlerin başta plastik sektörü olmak üzere tüm sanayi üretimini ve tedarik zincirini sekteye uğrattığını belirtti. Türkiye’nin Orta Koridor gibi alternatif lojistik rotalara sahip olmasının stratejik bir güvence sunduğunu vurgulayan Karadeniz, “Petroldeki her artış, hammaddeden lojistiğe tüm maliyetleri artırıyor; üretim yavaşlıyor, yatırımlar erteleniyor” dedi.

Plastik Sanayicileri Federasyonu (PLASFED) Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Karadeniz, Hürmüz Boğazı’nda artan jeopolitik gerilimin, küresel enerji ve lojistik güvenliği açısından ciddi riskler yarattığını belirtti. Petrol fiyatlarının yeniden 100 doların üzerine çıkma olasılığına dikkat çeken Karadeniz, “Petroldeki her artış, hammaddeden lojistiğe kadar tüm maliyetleri artırıyor. Üretim yavaşlıyor, yatırımlar erteleniyor. Bu tablo hem sanayiciyi zorluyor hem de tüketici fiyatlarını yukarı çekiyor” dedi.

Karadeniz, İran’ın Hürmüz Boğazı’nı kapatma yönündeki adımlarının yalnızca enerji fiyatlarını değil, plastik sektörünün temel girdilerinden biri olan nafta gibi petrol türevlerinin tedarikini de doğrudan etkilediğini ifade etti. “Türkiye plastik sektörü büyük ölçüde ithalata dayalı bir yapıya sahip. Petrol fiyatlarındaki artış, enerji ve hammadde maliyetlerinin yanı sıra lojistik maliyetlerini de keskin biçimde artırıyor. Bu nedenle alternatifli lojistik koridorlara sahip olmak artık lüks değil, zorunluluk” diye konuştu.

Orta Koridor Türkiye için stratejik avantaj

Hürmüz Boğazı geçişinde yaşanan son belirsizlikte, Türkiye’nin alternatif ticaret ve lojistik güzergahlarına sahip olmasının öneminin bir kez daha ortaya çıktığını vurgulayan Karadeniz, “Orta Koridor başta olmak üzere Türkiye’nin Avrupa ile Asya arasında üstlendiği lojistik köprü rolü, yalnızca ekonomik değil aynı zamanda stratejik bir avantajdır. Bu avantajı iyi değerlendirmeliyiz” dedi.

Karadeniz, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu’nun Orta Koridor vizyonuna da atıfta bulunarak, “Jeopolitik risklerin arttığı bir dönemdeyiz. Üretim ve ihracatın sürdürülebilirliği açısından lojistik güvenliği ve tedarik çeşitliliği her zamankinden daha büyük önem taşıyor” değerlendirmesinde bulundu

Yatırımlar askıya alınıyor, üretim riski artıyor

Enerji arz güvenliği ve hammadde tedarikine yönelik artan belirsizliklerin, sanayi yatırımlarını frenlediğine dikkat çeken Karadeniz, uzun vadeli planlama gerektiren yatırımların ertelendiğini söyledi. Finansman imkanlarının daraldığı, risk primlerinin yükseldiği bu ortamda üretim gücünü korumak için hem kamu hem özel sektörün proaktif adımlar atması gerektiğine dikkat çeken Karadeniz, döngüsel ekonomiye geçişin hızlandırılması gerektiğini vurguladı. Dışa bağımlılığı azaltacak yapısal reformların hayata geçirilmesi gerektiğini vurgulayan çatı kuruluş PLASFED Başkanı, sanayi politikalarının yeniden şekillendirilmesinin artık ertelenemez bir zorunluluk haline geldiğini vurguladı.

Lojistik maliyetleri ve tüketici fiyatları yükseliyor

Petrol fiyatlarındaki artışın yalnızca üreticiyi değil, tüketiciyi de doğrudan etkilediğine işaret eden Karadeniz, “Lojistikten ambalajlamaya, enerjiden dağıtıma kadar birçok kalemde yaşanacak maliyet artışı, ürünlerin pazara erişim fiyatlarını yükseltecek. Bu da hem iç pazarda talep daralmasına hem de ihracat pazarlarında rekabet gücümüzün azalmasına neden olacaktır” diye konuştu.

Karadeniz, sürdürülebilir bir plastik sanayi için yerli üretimin desteklenmesi ve alternatif hammadde kaynaklarına yönelimin hayati önem taşıdığına dikkat çekti.

Kaynak: Haber Merkezi