Kalemlik Dergisi, Radyo Mısra, Uzun Metraj Dergisi, Filtre Medya ve Lâ Edri Edebiyat Kulübü’nün düzenlediği Satır Arası Kudüs Edebiyat Yarışması şiir kategorisinde Afşinli Hemşehrimiz Kazım Gök ‘Şeria Nehrinin Ağrısı’ adlı şiirle birinci oldu.

Kazım Gök (2)

7 Ekim 2023 tarihinden bu yana işgalci ve faşist siyonist rejimin Gazze'de uluslararası anlaşmaları, savaş kurallarını ve dahi insan / kadın / çocuk hatta hayvan haklarını hiçe sayarak giriştiği soykırıma / katliama dikkat çekmek için gerçekleştirdiğimiz "Satır Arası Kudüs” yarışmasına katılarak gösterdiği başarıdan ötürü şiir kategorisinde işbu birincilik belgesini almaya hak kazanmıştır yazılı birincilik belgesini alan Afşinli Hemşehrimiz Kazım Gök, “Şiirim inşallah Filistin’deki yangına bir damla olur. Canımızın acısını şiirle haykırıyoruz. Duyulsun bu ses, duyulsun bu yankılar.” açıklamasında bulundu.

Kazım Gök (4)

İşte Kazım Gök’ün ödül alan şiiri:

Kazım Gök (3)

Şeria Nehrinin Ağrısı
Bak anne / yanlışlıkla uçurumdan düşmedi
Bu zalimler
Aynalı yüzünde güllerin saç taradığı Filistin'in 
Suyunun toprağının etinin tırnağının
Dölünün peşindeler

Bu sıralar kervanla yakmaya geliyor
Yokuşumuza çıkıyor Şeria nehrinin ağrısı

Aynı senin söylediğin gibi anne
Nefessiz bebeklerin gözünden damlayan çıngı
Tutuşturdu akarsu gelmeden 
İçimizdeki merhamet ormanlarını 

Postada kaybolan mektuplara benziyor
İnsanlıktan yardım isteyen başakların harman çığlığı

Ey Ahed Tamimi söyle artık kızım
Eyüp sabrı taşımaktan mors alfabesinin usandığını 
İntifadanın kodlanması gerektiğini söyle
Ümmetin etine batsın telgrafın telleri

Ah canım benim Kudüs'üm
Hüznümün ağına düşen aşılı gülüm
Sahabe kuşları noksanlaşan
Muhammed kokan inanç davam

Oy senin düşünde dolunay
Siyah yamalarında yıldızlı çilen var
Kaç iblis toplanıp yırtıyor peçeni

Anne şimdi Ortadoğu da bir güneş batıyor
Çocukların sığındığı
Gaz lambası asılı gargat ağaçlarına
Gecenin çığlığıyla bombalar düşüyor 

Dağlar bile şaşırıyor bu zulmün büyüklüğüne anne
Dünyadan büyük olan beş görmüyor 
Uzuvsuz çocukları
Yerdeki damsız evlerden
Gökteki ölüm kızılına bakanları
Ve hatta
Çocuksuz uzuvları
Gökteki evsiz damlardan
Yerdeki kızıl ölümlere bakanları

Anne biz hep seyir eyledik bu eski piyesi
Tarihin kıyısında kıyamet provasını
Keşke görmez olaydık

Ey sevgi güneşimin batmadığı Filistin'im
Gölgene hangi canavar koydu bu acıları

Çocuk çığlıkları imdat çuvaldızı
Sağır bu çoğul seyirciler anne
Kulaklarındaki zar manda derisi 

Biliyorsun mevlit okutulur camilerimizde
Her evde ağıtlar yakılır bu yeter mi anne
Sesi kısılan müezzinlerimiz seyreder
Kohenlerin yüzüne toplanan kalabalık tebessümleri

Bir şeyler yapmamız lazım anne
Nal gibi kızaran sabırlara çifte su verilmiş

Kılıçlar kemiğe dayandı
Diren Filistin'im geliyoruz dememiz lazım

Çatılmış Âdem kaşlarına Havva sürmesiyle
Yakup yıkılmışlığına Yusuf inşasıyla varmamız lazım

Her şehrin ayrı uzayan bacaklarıyla
Vahalarımızı / dört nala yağmurlarımızı alıp
Çöllerinin cihadına koşmamız lazım

Kuşlarına gökyüzü çağları hediye edip
Yüzündeki ateşi silip gamzelerini görmemiz lazım anne

İşte bak anne
Gönlünde zemzemle gidiyor Ankaralı Hacer
O / öksüz kalabilen bebeklere ana sütü yerine geçer
Neredesin anne
Dicle Fırat nerede / nerede bekliyordu seni Hacer
Bin şükür Ortadoğu'da bir güneş doğuyor
Gazanız mübarek olsun anne

Kaynak: DENİZ DOĞAN