Gaziantep Avukat Cengiz Gökçek Devlet Hastanesi'nde görev yapan Doktor Ersin Arslan'ın bir hasta yakını tarafından öldürülmesi, Afşin Devlet Hastanesi çalışanları tarafından protesto edildi.
Afşin Devlet Hastanesi Acil Servisi önünde bir araya gelen doktor ve sağlık çalışanları, Gaziantep Avukat Cengiz Gökçek Devlet Hastanesi'nde görev yapan Doktor Ersin Arslan'ın bir hasta yakını tarafından öldürülmesini kınadılar. Doktorlar ellerindeki “Sağlık Bakanı Lütfen Çalışanına da Sahip Çık”, “Şiddete Hayır” gibi yazılan pankartlarla birlikte Afşin Devlet Hastanesi Acil Servisine kadar yürüdüler.
Burada doktorlar ve sağlık çalışanları adına açıklama yapan Kahramanmaraş Tabip Odası Elbistan Temsilcisi Dr. Kemal Halitoğlu, sağlık çalışanlarının doğrudan şiddete maruz kaldığını savunarak, hasta haklarının doktor dövme ve öldürme hakkı olarak algılandığı bir döneme canlı olarak şahit olduklarını ifade etti.
Halitoğlu yaptığı basın açıklamasında şunları söyledi:
“Şiddetin sıradan bir olay gibi görünmesinin faturasını ne yazık ki bizler çekiyoruz. Gaziantep’te Göğüs Cerrahisi Uzmanı Dr. Ersin Arslan, görev yaptığı Avukat Cengiz Gökçek Devlet Hastanesi’nde ameliyattan çıktıktan sonra servis odasında dinlenirken, 10 gün önce yaşamını yitiren hastanın 17 yaşındaki torunu tarafından bıçaklandı. Ağır yaralanan Arslan acilen ameliyata alındı ancak, meslektaşlarının tüm çabalarına rağmen kurtarılamayarak hayatını kaybetti.
Bunca yıl en ağır şartlarda okudu kardeşimiz. Emek harcadı, geceler boyu nöbet tuttu, uykusuz kaldı, yemedi-içmedi hastalarına şifa dağıtmak için çalıştı. Ne için? Ya geride kalanlar? Ya onu yetiştiren ailesi? Ne emekler harcamışlardı o pırıl pırıl yavrularını yetiştirmek için, ne çok gurur duyuyorlardı çocuklarından. Onların kınalı kuzusuydu. Ya o minicik yavrusu? Ya o hamile haliyle yapayalnız ve çaresiz kalan hamile eşi? Oysa ne beklentileri vardı geleceğe dair. Bu akşam babaları gelmeyecek, sımsıcak yavrularına artık hiç gelmeyecek. Hep duyardık, hep söylerlerdi ‘hekimlik kutsal bir meslektir’ diye. Bu sözle hekimliğin önemli kıymetli bir meslek olduğunu anlatıyorlardı muhtemelen. Eğer söylenmek istenen buysa içimden ‘hadi canım oradan’ demek geliyor. Sağlık çalışanları içerisinde şiddetle yüz yüze gelmeyen kalmadı. Sözle yapılan saldırılardan fiziki şiddete kadar tüm çeşitlerini tanıdık. Yaşanan şiddet olayları tüm hekimlerin ve sağlık çalışanlarının mesleklerini gerektiği gibi uygun koşullarda yapmasına da engel olmaktadır. Hekimler mesleklerini karşılıklı saygı güven içerisinde yapmalıdırlar. Mesleğimizi güvenli ortamlarda huzur içerisinde yapmak istiyoruz. Sağlık sisteminde yaşanan olumsuzlukların tek nedeni ve sorumlusu bizler değiliz. Yıllardan beri bunları anlatmaya çalışıyoruz ve çalışacağız. Şiddetin hiçbir çözüm olmadığını haykırmak istiyoruz. Menfur saldırı sonucu görev şehidi olan meslektaşımıza yapılan bu vahşi saldırıyı kınıyoruz. Suçlu veya suçluların yakalanıp gerekli cezayı alacağını umut ediyoruz. Bu vesileyle sağlık çalışanlarının özlük haklarının, çalışma koşullarının iyileştirilmesi, çalışanlarda giderek artan geleceğe ilişkin endişe ve kaygıları giderecek uygulamalarla ilgili olarak yetkililerin sorumluluklarının gereğini yerine getirmesini bekliyoruz”
Basın açıklaması adından grup dağıldı.