Adana Sanayi Odası (ADASO) Yönetim Kurulu Başkanı Zeki Kıvanç, kamuoyunda "Zeytin Yasası" olarak bilinen ve zeytinlik alanlarda sanayi, madencilik ve enerji projelerine izin verilmesini içeren torba yasa teklifine ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Kıvanç, "Ne sadece üretimi savunmak ne de sadece doğayı korumak yeterlidir. Türkiye’nin geleceği için hem ekonomik kalkınmayı hem çevresel sürdürülebilirliği birlikte düşünmek zorundayız" dedi.

TBMM gündeminde yer alan yasa teklifine ilişkin yaptığı yazılı açıklamada Kıvanç, Türkiye’nin sanayileşme ve enerji bağımsızlığı hedeflerinin göz ardı edilemeyeceğini ancak tarımsal üretim alanlarının da stratejik önem taşıdığını vurguladı. Zeytinin tarihi ve kültürel bir değerin ötesinde yüksek katma değerli bir tarım ürünü olduğunu belirten Başkan Kıvanç, "Aynı şekilde sanayi, madenler ve enerji yatırımları da stratejik sektörlerdir. Bu iki alanı karşı karşıya getirmek yerine, bilimsel verilere ve ortak akla dayanan bir değerlendirme süreciyle ilerlenmelidir" ifadelerini kullandı.

Kıvanç, bazı bölgelerde "zeytinlik" olarak sınıflandırılan ancak tarımsal anlamda verimsiz, 3-5 ağacın yer aldığı alanların ekonomiye kazandırılması yönünde imkanların değerlendirilebileceğini de ifade etti. Kıvanç, "Eğer bilimsel veriler ışığında, örneğin sadece birkaç ağacın bulunduğu ve verimsiz bırakılmış bir alan farklı yollarla ekonomiye kazandırılabiliyorsa, bu imkan da göz ardı edilmemelidir. Elbette bu, çevreye ve tarıma zarar vermeden, şeffaf süreçlerle ve ilgili tüm tarafların görüşü alınarak yapılmalıdır. Ayrıca, zeytin ağaçlarının sökülüp uygun başka alanlara taşınması da değerlendirilebilecek bir seçenektir. Bu sayede hem doğal varlıklarımız korunur hem de ekonomik kalkınmanın önü açılmış olur" diye konuştu.

Adana Hacı Sabancı Organize Sanayi Bölgesi örneği

1973 yılından bu yana ülkemizin ekonomik gelişimi için hizmet veren Adana Hacı Sabancı Organize Sanayi Bölgesi’nin kurulduğu alanın, Adana gibi tarımsal potansiyeli yüksek bir şehirde tarıma elverişli olmayan kayalık bir bölge olduğuna dikkat çeken Başkan Kıvanç, sözlerini şöyle sürdürdü:

"AOSB de gelişimini planlarken tarım alanlarının korunmasına özen göstermiş; sanayi yatırımlarını verimli arazilere zarar vermeyecek şekilde konumlandırmıştır. AOSB’nin 2006-2007 yıllarında genişleme alanı belirlenirken, bölgede zeytin ağacı bulunmadığı tespit edilmiş ve tüm kurumlardan gerekli izinler alınarak sürece başlanmıştır. Ancak daha sonra bazı kişiler iyi niyetli ya da değil bu alanlara zeytin ağacı dikerek, bugünkü mevzuat nedeniyle sanayi yatırımlarımızın önünü kesmiştir. Kanunda zeytinliklerin 3 kilometre yakınına sanayi tesisi kurulamaz deniliyor. Ama bu kanun 1939 yılında yürürlüğe girdi. Günümüzün şartlarına uygun değil. Biz de diyoruz ki; zeytin ağacımız da olsun, sanayi tesisimiz de ama bu mesafe 500 metre gibi makul bir düzeye indirilsin."

Bu durumun sadece Adana Hacı Sabancı Organize Sanayi Bölgesi ile sınırlı olmadığını belirten Başkan Kıvanç, "Birçok organize sanayi bölgesi ve yatırım alanı mevcut mevzuat nedeniyle genişleyemiyor. Bugün yalnızca Adana’da değil, Türkiye genelinde birçok sanayi bölgesi özellikle zeytinlik alanlarla ilgili yasal kısıtlar nedeniyle büyüyemiyor. Ceyhan Organize Sanayi Bölgemiz de benzer şekilde bu sınırlamalardan doğrudan etkileniyor. Oysa bu bölgeler, istihdam oluşturacak, ihracat kapasitemizi artıracak stratejik yatırımlara ev sahipliği yapabilecek potansiyele sahip. Bu nedenle, üretimi engellemeden ama doğayı da koruyarak makul bir denge kurulması şarttır"diyerek sözlerini tamamladı.

Kaynak: İHA