Yöremizde asırlardan beri gelen "SOFRALI GİTMEK" âdeti vardı. Son 20-30 yılda bir hayli değişti ve çok yerde maalesef terk edildi.

Sofralı gitmek; cenaze vuku bulan evin yakın komşuları, dostları ve akrabalarından arzu edenlerin üç gün boyunca tüm öğünleri üstlenmeleridir.

Sofralı gelecek olan, önceden tahminen kaç kişilik yemek hazırlatması gerektiğini öğrenir. Olur ya başka yerden gelen ve kalacak olan misafirleri vardır; o gün akşama kadar evde kalması gerekenler vardır... Onlar da dikkate alınarak o öğün için hazırladıkları yemek ile birlikte sofradan kaşığa, suyundan ekmeğine kadar her şeyi getirir ve gösterilen yerlere yani erkekler için ayrı odaya kadınlar için ayrı odaya sofraları sererek ikramda bulunur. Yemeği ikram edecek ailenin gençleri hizmet ederler. Yemekler yendikten sonra dua edilir ve el değmemiş artanlar varsa onlar mutfağa taşınarak evde bırakılır. Getiren bulaşıklarla birlikte sofrasını toplayıp gider. Böylece matemdeki eve zahmetli bir iş bırakmamış olurlar.

Sofralı gelecek olan münasip bir dil ile geleceği öğünü matemdeki aile ile ilgilenen birine söyler. Böylece aynı öğünde birkaç ailenin sofralı gelmesi önlenmiş olur. Eğer gelecekleri gün aynı öğüne isabet ederse o ilgilenen şahıs “O gün o öğün için falanlar haber vermişlerdi, biz bir başka öğün alsanız” diyerek paylaşımı sağlar.

Cenaze evlerinde uygulanabilecek en güzel ve sünnete uygun adetlerden biridir bu!

Çadırlarda cenaze evinin yemek vermesi artık terk edilmelidir. Doğru değildir, sünnete uygun değildir; külfettir, zahmettir, belki helal bile değildir.

O evin ahalisi matemiyle mi ilgilensin, gelen giden misafirleri ile mi ilgilensin, üç gün boyunca vereceği yemekle mi ilgilensin zerre kadar düşünülmüyor.

Binlerce liraya mal olan yemekler cenaze evinin çoğuna bir de maddi yıkım oluyor. Çolun çocuğun rızkı boş yere, evet boş yere yemeklere harcanıyor.

Bazıları da zaten alıcı kuş gibi cenaze evindeki yemek saatlerini takip ediyor ki avantadan karnını doyursun! Ne acı!

Köylerimizin bazılarında cenaze sahiplerine ve başka köylerden kentlerden gelecek olan misafirlere ortaklaşa (buna fakirler dâhil edilmez) bir hayvan keserler, kazanlarla yemekler pişirirler, gelen misafirlerle mümkünse topluca yoksa birkaç yerde yemek ikram edilir. Birlikte Kur’an okunup dualar edilir. Kalıcı misafirler köy halkınca paylaşılıp evlerinde misafir edilir. Sonunda masraflar köyün durumu iyi olanlar arasında eşit şekilde paylaşılır. Bu da Sofralı gitmek kadar güzel ve aileye zahmet vermeyen bir uygulama olduğu kanaatindeyim...