Küresel ısınmanın getirdiği tahmin edilemeyen mevsim geçişleri ve sıcaklıklar, pek çok kişiyi olumsuz olarak etkiliyor. Bu olumsuz etkilerden biri olan ve yüz sinirinin hasarına bağlı olarak yüz mimik kaslarında fonksiyon kaybına yol açan yüz felci, başka hastalıkların da habercisi olabiliyor. Yrd. Doç. Dr. Tuna Kenar, yüz felci hakkında merak edilenleri cevaplıyor

Gece ve gündüz arasındaki ısı farkı, tahmin edilemez mevsim değişiklikleri ve küresel ısınmaya bağlı pek çok neden grip gibi hastalıklara davetiye çıkarıyor. Ancak bu değişiklikler, yüz felci gibi klinik bulgulara da yol açabiliyor. Yüz felcinin yüz sinirinin hasarına bağlı olarak yüz mimik kaslarında fonksiyon kaybının ortaya çıkması ile kendini gösteren bir klinik tablo olduğunu belirten Yrd. Doç. Dr. Tuna Kenar, yüz felci ile ilgili merak edilenleri ve alınabilecek önlemleri paylaşıyor.

Yüz felci geçiren hastalar genellikle yüzün bir yarısında veya ağız köşesinde çarpılma, yamulma, hareket kaybı ya da felç olduğunu söyleyerek doktora başvuruyor. Bu bulgular çoğunlukla ani ve hızlı gelişiyor. Kulakta dolgunluk, sese karşı hassasiyet ve tat bozukluğu da görülebiliyor. Gözyaşı salgısının azalması ve göz kapaklarının kapatılamaması nedeniyle gözlerde yanma, batma, kuruluk, kızarıklık ve ağrı da görülebilen şikayetler arasında. Yrd. Doç. Dr. Tuna Kenar, kulak arkasında gelişen ağrının felcin habercisi olabileceğinin altını çiziyor.

“YÜZ FELCİ BİR HASTALIK DEĞİL, BULGUDUR"

Yüz felcine bağlı gelişen tıbbi, duygusal, görsel ve sosyal olumsuzluklar, hastalığın ciddiyeti göz önüne alındığında önemli bir sağlık sorunu ortaya çıkarıyor. Yüz felcinin aslında bir hastalık değil, bir bulgu olduğunu söyleyen DoktorTakvimi.com doktorlarından Yrd. Doç. Dr. Tuna Kenar; “Yüz felci çok çeşitli hastalıklar nedeniyle gelişebilir. Yarıya yakınında tüm tetkiklere rağmen bir neden bulunamaz (Bell paralizisi). Nedeni belirlenebilen kalan yarısında ise azalan sıklık sırasına göre baş ve yüz travmaları, kulakta herpes (uçuk) hastalığı, yüz sinirine temas eden tümörler, enfeksiyonlar, genetik nedenler ve çeşitli beyin hastalıklarını sayabiliriz” diyor.

Editör: Haber Merkezi