Uzm. Dr. Yasemin Kartal: “H1N1 virüsünün diğer grip türlerinden bir farkı yok"
Türkiye'de H1N1 virüsü nedeniyle ardı ardına gelen ölüm haberleri yeniden “Domuz Gribi” paniğine neden oldu. Afşin Devlet Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Dr. Yasemin Kartal, domuz gribine yönelik halkın tedirgin olmaması gerektiğini söyledi.
Afşin Devlet Hastanesi Afşin Devlet Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Dr. Yasemin Kartal, domuz gribi ve nasıl mücadele edilmesi gerektiği yönünde bilgilendirmede bulundu.
H1N1 virüsünün diğer grip türlerinden bir farkı yok diyen Kartal, “Nasıl mevsimsel grip belli oranda öldürücü ise domuz gribi de aynı şekilde risk grubunda olan kişileri daha fazla etkiliyor. Pandemik grip (H1N1) şu aşamada mevsimsel influenzadan daha ağır seyretmemektedir. Ancak hızlı yayılma özelliğine sahiptir. Pandemik H1N1'in öldürme hızı binde 3 ila 5 arasındadır. Ancak hastalığa yakalananlar arasında belli gruplarda ölüm oranı normal influenzaya göre daha yüksektir” dedi.
H1N1 hastalığının belirtilerinin mevsimsel griple aynı olduğuna ve ateş, öksürük, boğaz ağrısı, baş ağrısı, kas ağrıları ve daha geri planda kalan burun akıntısı, ishal, bulantı-kusma gibi belirtiler gösterdiğine dikkat çeken Uzm. Dr. Kartal, “ Hastalanan çocuklar okula gönderilmememi, veliler bu konuda uyarılmalıdır. Hastalanan bireylerin hastalık tamamen iyileşene kadar bu süre ortalama 7 gündür-istirahat etmelidir. Hasta olduğu düşünülen kişilerin ya da bu kişilerle temas etmiş olanların rutin olarak bu virüsün varlığı yönünden taranmasına gerek yoktur. Hasta ile temas eden kişilerin grip semptomları yönünden takip edilmesi yeterlidir. Semptom gözlenen hastaların önemli bir kısmında da tedaviye ihtiyaç duyulmayacaktır” açıklamasında bulundu.
Belli bir takım risk faktörü taşıyan kişilerin tedaviye alınması gerekir. Risk grubunda olanlar; gebeler, 2 yas altı bebekler, 65 yas üstü yaşlılar ile, kronik bronko-pulmoner hastalık, kronik kardiyovasküler hastalık, kronik nörolojik hastalık, diyabet, kronik akciğer hastalığı (astımlılar dahil), karaciğer yetmezliği, böbrek yetmezliği olanlar ve bağışıklık sistemi zayıf olan kişilerdir.
Gripten korunmak için alınması gereken önlemlere de değinen Kartal “İyi beslenmek, iyi giyinmek, virüsten uzak durmaya çalışmak gerek. Virüsü solunum salgıları yoluyla çevreye yayabilecekleri için belirtiler ortadan kalkana kadar hasta bireyler topluma girmemeli. Eğer toplum içine çıkmak zorundularsa da solunum salgılarının çevreye yayılmasını engellemeliler. Maske takmak bir yol olabilir. Bu salgılar, eller üzerinden başkalarına bulaşabilir. Hasta olmayan kişilerin de çevreye temasın ardından ellerini yıkaması korunmak için iyi bir yoldur. Risk grubundaki kişilerin yani 65 yaş üstü herkes, kalp, şeker, kanser hastaları, nörolojik ya da beyin damar hastalıkları olanların aşılanması öneriliyor. En ideali sonbaharda aşı olmaktır. Ancak kış aylarında da olunabilir. Grip aşısı ne kadar erken olunursa o kadar erken bağışıklık kazandırır” diye konuştu.
