KÖŞOĞLU HALİL EFENDİNİN EFSUS NAHİYE MÜDÜRLÜĞÜ YAPMASI VE YEMEN SAVAŞINDA ŞEHİT DÜŞMESİ

Dedem Köşoğlu Halil Efendi 1861-1882 yıllarında Efsus Nahiye müdürlüğü yaptıktan sonra oğlu Mehmet ile 1915 yılında Yemen harbine katılır. Dedem Köşoğlu Halil efendi  yemen harbinde şehit düşer babam Mehmet ise İngilizler tarafından esir alınarak Seydibeşir esir kampına götürülür. Büyük Dedem  Hacı Mehmet Efendi ise oğlu Köşoğlu Süleyman ile Çanakkale harbine katılarak baba oğul beraber  savaşmıştır. Çanakkale harbinde dedem Hacı Mehmet efendi Şehit düştükten sonra  amcam Köşoğlu Süleyman Efendi Mülazım-ı Evvel Üsteğmen rütbesi ile Çanakkale harbinden sonra Yemen savaşına katılır. 9 Yıl Yemende kalır oğlu İsmail yanına asker gönderilir. Yemen savaşında amcam Köşoğlu İsmail ile birlikte İngilizler tarafından esir alınarak Seydibeşir kampına götürüler. Bu kampta Köşoğlu Süleyman amcam oğlu Hafız İsmail Köş ile beraber babam Mehmet KÖŞ ile karşılaşırlar. Bu kamptan Köşoğlu Süleyman amcam oğlu Hafız İsmail ile kamptan kaçar babam Mehmet’i kaçıramamıştır. Babam Mısır’ın İskenderiye limanında, imiş. Seydibeşir- Usare karargâhında 21 ay esir kalıyor. Babam Mehmet KÖŞ bana anlattığına göre bu kampta yapılanların toplu katliam olduğunu bundan dolayı gözünün birinin kör olmasına neden olduğunu söylerdi… Askerlerimizin, mikrop kırma bahanesiyle, süngü zoruyla dezenfekte havuzlarına sokulduğunu. Ancak suya normalin çok üzerinde krizol (cresol) maddesi katılmıştı. Mehmetçik, daha ayağını soktuğunda, aşırı krizol maddesi nedeniyle haşlanıyorlardı. Ancak İngiliz askerleri dipçik darbeleri ile askerlerimizin havuzdan çıkmalarına izin vermiyorlardı. Mehmetçikler, bele kadar gelen suya başlarını sokmak istemedi. Ancak bu kez İngilizler havaya ateş etmeye başladı. Askerlerimiz, ölmemek için çömelerek başlarını suya soktular. Ancak başını sudan kaldıran artık göremiyordu. Çünkü gözler yanmıştı… Dışarı çıkanların halini gören sıradaki askerlerimizin direnişleri de fayda etmedi ve 15 bin askerimiz kör oldu. Babamın anlattığına göre Subayları Azak doktorlar, askerleri de bizim okullarımızda yetişen, Osmanlının ekmeğini yiyen, Ermeni ve Rum doktorlar muayene ederlerdi.20.000.Türk askerinin gözleri (tavukkarası)bakar kör edilmişti. İngilizler bizlere iki üç gün yemek vermezlerdi. Ermeni ve Rumlardan sürekli hakaretler işitiyor insan yerine konmuyorduk. İngilizler bilinçli olarak bizleri ezdiriyorlardı. Ayrıca yine İngilizler Türk esirler kaçar diye her akşam bu esirlerin yemeklerine gözlerinde geçici körlük oluşturan ilaçları da sürekli kullandıklarından Mehmet KÖŞ ’ün ve diğer birçok Türk Askerinin gözlerinin biri hatta bazıları tamamen kör olurlar. Mehmet KÖŞ’ ün gözünün birinin kör olmasına rağmen yine de Maraş harbi olmak üzere Kurtuluş savaşında birçok cephelerde kahramanca savaşmıştır. Amcam Köşoğlu Süleyman Efendi ise Gazi Mustafa Kemal Atatürk’le sürekli Telgraflarla haberleşerek tüm savaşlarda kahramanca savaştığından Yiğitliği ve mertliği ile Atatürk’ün güvenini kazanmıştır. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün emri Hataya çöreklenen Fransız Karargâhını Afşin ve Elbistan’dan toplamış olduğu çetelerle havaya uçurarak bertaraf etmiştir. Amcam Köşoğlu Süleyman olmak üzere dedem Köşoğlu Halil, babam Mehmet KÖŞ, amcamın oğlu Hafız İsmail KÖŞ’ün gazilik belgeleri ve İstiklal madalyaları vardı fakat gazilik belgelerini kaybettik bulamadık. Şunu özellikle belirteyim Savaştan sonra Askerlik şubesine çağrılan amcam Köşoğlu Süleyman ile oğlu Hafız İsmail KÖŞ ve babam Mehmet KÖŞ Askerlik şube reisine şöyle demişler reis bey bizim durumumuz Allaha çok şükür iyi diyerek gazilik maaşlarını almamışlardır.Sadece İstiklal Madalyası ile Gazilik belgesini almışlardır.( Halil KÖŞ 1930 Doğumlu istiklal savaşı Gazisi Mehmet KÖŞ’ÜN oğlu)

ARAŞTIRMACI YAZAR

MUSTAFA KÖŞ