Hicret ve Hicri Yıl
Bir yerden bir yere göç etmek. Kendi memleketini bırakıp başka memlekete taşınmak. Hz. Peygamber (sav)’in Mekke’den Medine’ye hicret etmesi. İslamiyet’in ilk zuhurunda şeref ve izzetleri zedelenen Mekke’deki putperest müşrikler(!) daima Hz. Peygamber (sav)’e su-i kastlar tertipliyorlardı. Bu yüzden Peygamber Efendimiz, Mekke’yi bırakıp Medinelilerin davetini kabul ederek Hz. Ebubekir (ra) ile birlikte 622 Miladi yılında hicrete mecbur oldu. Bu seneye hicret yılı denildi. İslam takvimlerinde “tarih” bu seneden başlar. Buna hicret yılı veya hicri yıl denir.
Daha önceki peygamberler de hicret etmek durumunda kalmışlardır. Bir kısım Allah (cc) dostları da (Ashab-ı Kehf) dinlerini yaşamak için hicret etmişlerdir.
Allah (cc) için yapılan her hareket, tavır ve sözün karşılıksız kalması mümkün değildir. Ne var ki hicret Allah (cc) için olsun. O’nun dinini yaşamak için gerçekleşsin.
Hüzünlü bir şekilde Mekke’den Hz. Peygamber (sav) sekiz yıl gibi kısa bir zaman sonra çıkarıldığı yere (Mekke’ye) dönerek orayı fethetmek nasip olmuştur. “Elbette o Kur’an’ın tebliğini üzerine farz kılan Allah(cc), seni, yine döneceğin yere (Mekke’ye) döndürecektir.” Kasas:85 emrini yerine getirmiştir.
Allah (cc) Resulü (sav) Mekke’nin fethi ile “Hicret sona ermiştir” buyurmaktadır.
Biz bugün yanlışlarımızdan hicret etmeliyiz.
Kötü alışkanlıkları bırakarak hicreti yaşamalıyız.
Günahlardan kaçarak hicreti yaşamalıyız.
Farz olan oruç ibadeti hicri yılın Ramazan ayına göre yerine getirilmektedir.
Hacc ibadeti hicri yılın zilhicce ayında ifa edilmektedir.
Zekat yükümlülüğünün yerine getirilmesi için üzerinden bir hicri yıl geçmesi istenmektedir.
Fıtra bayram namazı hicri yılın Şevval ayının birinde eda edilmektedir.
İki büyük bayramdan olan Kurban Bayramı hicri yılın ayları içindedir.
Mübarek geceler bu hicri aylar içinde yaşanmaktadır. Bunlardan Kur’an’ın indiği Kadir Gecesi, yine hicri ay olan Ramazan ayı içinde bulunmaktadır.
Hz. Peygamber (sav)’in yaşadığı hicretin üzerinden 1433 yıl geçmiştir. O’nun tebliğ ettiği din diri, canlı ve taptazedir. Kıyamete kadar da yaşanılır diri ve canlı olmaya devam edecektir. Onu değiştirmeye kimsenin gücü yetmeyecektir. Müslümanlar ise bunu yaşayarak nefislerini Allah (cc)’ın elinden kurtarabilirler.
15 Kasım günü 1 Muharrem 1434 hicri yılına girmiş olacağız. Hicretin ve hicri yılın mana ve anlamına uygun bir hayat tarzı oluşturmak durumundayız.
Yeni hicri yılın İslam alemine hayırlar getirmesini Rabbimden niyaz ediyorum.
Selam ve dua ile…
Not: 13 Kasım 1980’de vefat eden Mehmet Zahit Kotku Efendiyi, bu ölüm yıl dönümünde rahmetle anıyorum.