Serebral palsili çocuklarının sesi, kulağı, eli, kolu olup engelleri kaldıran anneler, "Yeni Ben, Yeni Bir Beden" isimli projeyle yaşama daha güçlü tutunuyor.

Serabral Palsili Çocuk Derneği (SERÇEV) tarafından hekimler, diş doktorları, beslenme uzmanları ve estetisyenlerin yer aldığı proje kapsamında, anneler, kan tahlili, mamaografi gibi çeşitli sağlık taramalarından geçiriliyor. Gereklilik halinde annelerin tıbbi tedavileri planlanıyor, medikal ve estetik uygulamaları yapılıyor.

Dernek Başkanı Süheyla Gürkan, serebral palsinin, doğum öncesinde, doğum sırasında ve doğum sonrası erken dönemdeki, beyin hasarı sonucu ortaya çıkan kas kontrol yetersizliği olarak tanımlandığını ve bunun ömür boyu devam eden bir süreç oluğunu söyledi.

Serebral palsinin çoklu engelle kendini gösterdiğini, çocukların büyük bir kısmının zamanla daha iyi duruma gelirken, bir kısmının ise daha kötüleştiğini ifade eden Gürkan, bu sürecin çocuk kadar aile için de yorucu olduğunu ve bakımı üstlenen kişinin yıprandığını dile getirdi.

Gürkan, çocuklarda zeka geriliği, öğrenme güçlüğü, görme ve işitme problemleri, konuşma güçlüğü, davranış problemleri, beslenme ve yutma güçlükleri, katı besin maddelerini çiğneyememe, kabızlık, diş problemleri, eklemlerde sertleşme, kalça çıkığı, yürüyememe gibi sıkıntıların söz konusu olduğunu anlattı.

"Bakım verenler kendi bakımlarını yaptırmıyor"
Söz konusu proje ile serebral palsili çocukları bulunan annelere hem moral kazandırmak hem de yaşama tutunmaları için küçük bir katkı sağlamak istediklerini ifade eden Gürkan, "Çünkü bu süreçte bakım verenler kendi bakımlarını yaptırmıyor, vücutta yağlanma oranlarına dikkat etmiyor, taramalarını ihmal edebiliyor. Bunu gördük ve ilgili branşlardan hekimler, diyetisyenler, estetisyenleri bir araya getirerek proje hayata geçirildi." diye konuştu.

Proje kapsamında, belirlenen kriterleri taşıyan annelere ulaşılarak, sağlık taramalarının yapıldığını aktaran Gürkan, şunları kaydetti:

"Projeden kimlerin faydalanabileceğinin kriterleri belirlendi. Buna göre, ilk koşul SERÇEV annesi olmak. Buna göre, annenin 35-45 yaş aralığında olması ve bir yerde çalışmaması, ailenin gelirinin asgari ücretin üstünde olmaması, vücut ağırlığının sağlık açısından uygun aralıkta bulunmaması, daha önce hiç diyetisyene başvurmamış, diş sorunları yaşamış, cilt sağlığı ile medikal estetik ve kozmetik uygulamalardan faydalanmamış olması isteniyor.

Gönüllü anneler için yapılacak proje kapsamında, uygulanacak tüm medikal ve kozmetik uygulamalar ücretsiz gerçekleştiriliyor. Projeden ilk annemiz yararlandı, şimdi diğer anneler ile yolumuza devam edeceğiz."

"Bu mutluluğu daha çok anneyle paylaşmak istiyoruz"
Projenin yürütücüleri arasında yer alan Ahsen Demirci de SERÇEV annelerini yakından tanıdığını ve onların hayatını güzelleştirmek istediğini söyledi.

Anne mutlu olduğu sürece çevresindekilerin de mutlu olacağına işaret eden Demirci, "Bu kapsamda projeden yararlanan Ayşegül kilo vermek istiyordu. Kilo aldığı ve sağlığını riske ettiği içinde suçluluk duyuyordu. Diyetisyen kontrolünde kilo verirken, cihazlardan da destek aldık. Şu anda çok iyi. Bu mutluluğu daha çok anneyle paylaşmak istiyoruz." şeklinde konuştu.

Proje yürütücülerinden diyetisyen Neslihan Öztürk Aktepe ise destekledikleri ilk annenin sağlıklı beslenme kültürünü zamanla yaşam biçimi haline getirdiğini belirterek, "Kendi sağlığının yanı sıra oğlunun beslenme şekline ilişkin de farklılık oldu. Artık oğluyla birlikte balık seçip yiyorlar. Egzersiz yapmanın önemini öğrendi. Spor yaptıkça kas gücünün arttığını ve oğlunu kaldırırken artık zorlanmadığını fark etti." ifadelerini kullandı.

"Ben mutluyum, dahası çocuğum da daha mutlu"
Projede yer alan ilk SERÇEV annesi Ayşegül Atik de oğluna 13 aylıkken teşhis konulduğunu ve bugün oğlunun 18 yaşına geldiğini ve söyledi.

Yemeğini kendisi yiyemeyen, kişisel temizliğini yapamayan, yürüyemeyen oğlunun her yönden anne bakımına ihtiyaç duyduğunu ifade eden Atik, "Son nefesime kadar oğlumun yayında olacağım ama bu süreçte adeta kendimi unuttum, çocuklarıma adadım kendimi, elimden geleni yapmaya çalıştım." diyerek duygularını dile getirdi.

Atik, hayata geçirilen projenin, "yaşama gülümsemesini sağlayan tatlı bir dokunuş" olduğunu ifade ederek, yaklaşık 20 kilogram fazlalığını diyetisyen kontrolünde verdiğini söyledi.

Atik, sözlerine şöyle devam etti:

"Şu anda çok mutluyum, yeni bir ben oldum. Kilo verdikten sonra ortaya çıkan olumsuzluklar için de güzellik salonundaki cihazlardan destek aldım. Ben mutluyum, dahası çocuğum da mutlu. Oğlum, beni böyle gördükçe daha da mutlu oluyor. Hem sağlığıma kavuştum hem daha bakımlı bir anneyim. Yarınlara daha umutlu bakıyorum."

Atik, diş hekimi Güzin Kırsaçlıoğlu tarafından ağız sağlığıyla ilgili müdahalelerin yapıldığını, meme kanserine yönelik taramaları Dr. Işıl Soygür'ün gerçekleştirdiğini kaydetti.

Editör: Haber Merkezi