Milliyetçi Hareket Partisi Kahramanmaraş Milletvekili Fahrettin Oğuz Tor, “2017’nin ilk 8 ayında 632 bin kişi bireysel kredi ve kredi kartı borcunu ödeyemediğinden dolayı yasal takibe alınarak, bankaların kara listesine girdi” dedi.

TBMM Genel Kurulunda görüşülen "Torba Yasanın 9.Maddesi" ile alakalı MHP grubu adına söz alan MHP Kahramanmaraş Milletvekili Fahrettin Oğuz Tor, sürekli gelişen teknoloji, iletişim araçlarının yaygınlaşması, bankacılık alanındaki gereksinim ve gelişmeler her insanda zengin fakir, işi olan işi olmayan birden fazla banka kartı, kurumları mecburen yeni teknolojilerin kullanılmasına yönelttiğini söyledi.

Milliyetçi Hareket Partisi Kahramanmaraş Milletvekili Fahrettin Oğuz Tor, “6183 sayılı Yasa'da getirilen düzenleme, kredi kartıyla tahsilatta türevlerini de kapsama almaktadır, olumlu bir düzenlemedir.” dedi.

Kurumların teşkilat kanunlarında değişiklikler yaparak yeni teknolojilerden istifade etmeye başladığına değine Tor, “Maliye Bakanlığı ve sosyal güvenlik kurumları açısından olaya baktığımızda, internet bankacılığı üzerinden belge verilmesi, tahakkuk ve ödeme yapılması, sorgulama yapılması, banka kartları kullanılarak ödeme yapılması bunlardan birkaçıdır. Eskiden özelikle mali müşavir ve muhasebeciler vergi ve prim takiplerinde ayrı ayrı eleman istihdam ederken bugün aldıkları şifrelerle bilgisayarlarının başında belge verme, tahakkuk yapma, sorgulama, ödeme yapabilmektedirler. Vatandaşlarımız da benzer işleri yapmakta ve hayatlarını kolaylaştırmaktadırlar.” diye konuştu.

Kredi kartlarının dar gelirli vatandaşları daha da çıkmaza sürüklediğini söyleyen Tor, “İş varsa, para varsa, geçim kolaysa kredi kartı, banka kartı işe yarayacaktır; iş yoksa, ortalama her evde bir işsiz varsa, vatandaş geçim sıkıntısı içindeyse, kısaca cep delik cepken delikse banka kartı, kredi kartı açık verecek, beklenen netice elde edilemeyecektir. Bakınız, Merkez Bankası verilerine göre 2016 Ocak-Ağustos döneminde bireysel kredi ve kredi kartlarından dolayı yasal takibe intikal etmiş tekil kişi sayısı 478 bindir, 2017 yılının aynı döneminde yani sekiz ayda yasal takibe intikal etmiş tekil kişi sayısı 498 bine yükselmiştir. 2017'de sekiz aylık artış yüzde 5 civarındadır. Bunun anlamı, sekiz ayda yarım milyon kişinin kara listeye girdiğidir, böyle giderse 2017 yılının tamamında 750 bin kişinin bireysel kredi ve kredi kartı borcunu ödemeyeceği ve kara listeye gireceğidir. Bundan daha da acısı, sadece bireysel kredi, sadece kredi kartı ve hem bireysel kredi hem de kredi kartı dolayısıyla yani birleşik şekliyle durum daha da vahimdir. 2017 yılının ilk sekiz ayında bu anlamda yasal takibe uğrayan kişi sayısı 632 bindir. Bu sayı yıl sonunda 1 milyonu işaret etmektedir. Yıl sonunda sadece bu argümanlar bakımından 1 milyon kişinin kara listeye girmesi çok ağır bir durumdur. Sadece 2017 yılında 1 milyon kişinin kara listeye girmesi demek, gelecekte bankalardan kredi, banka kartı, kredi kartı veya benzer kartları kullanamayacak olması demektir. Bu da gelecek bakımından durumun daha da iyiye gitmeyeceğini göstermektedir. Bundan çıkan sonuç, 6183 sayılı Yasa gereğince amme alacaklarının tahsilinde kredi kartı, banka kartı veya benzer kartların argüman olarak kullanılmasından beklenen amacın elde edilmesi her şeyden önce kullanıcılar bakımından ekonomik rahatlığın sağlanmasına bağlıdır.” Açıklamasında bulundu.

2017 yılının enflasyonun yüzde 14 ile 15 aralığında gerçekleşmesinin muhtemel olduğunu belirten Tor, “TÜİK'in Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi'ne göre, bir önceki aya göre enflasyon bir ayda yüzde 1,71'dir, bir önceki aralık ayına göre enflasyon yüzde 11,6'dır, Ekim 2016'ya göre enflasyon yüzde 17,8'dir, on iki aylık ortalamalara göre ise 14,4'tür. Bu gerçekleşen 4 enflasyon oranı fiyat artışlarının kasım ve aralıkta da devam edeceğini göstermektedir. Bu durumda, yıl sonunda on iki aylık enflasyonun yüzde 14, 15 aralığında gerçekleşmesi kuvvetle muhtemeldir. Yapılacak zamlarla fiyat artışları gelecekte daha da yüksek oranlara ulaşacaktır. Maalesef, vatandaşlar için güzel günler görünmemektedir. Vatandaşın böyle bir ortamda satın alma gücü artırılmadan ödeme gücünü artırmak mümkün olmayacaktır. Netice olarak ortalama her hanede bir işsiz varsa, enflasyon iki haneyi bulmuş ve vatandaş geçim sıkıntısı içindeyse, kısaca cep delik cepken delikse, yapılan değişiklikten beklenen sonuç elde edilmeyebilir. Yapılacak ilk iş, her alanda ama her alanda vatandaşın güvenini sağlamaktır; görev ve sorumluluk Hükûmetindir diyor, yüce heyetinizi saygılarımla selamlıyorum.”diye konuştu

Editör: Haber Merkezi