BBC'ye konuşan Başbakan Yardımcısı Veysi Kaynak, ABD başta olmak üzere NATO müttefiklerinin Suriye politikalarını eleştirdi. Veysi Kaynak, yemin ederek ABD'nin 45. Başkanı olarak göreve başlayan Donald Trump hakkında ise, “Donald Trump'ı daha realist görüyorum" dedi.

BBC Radyo 4'de yayımlanan Today programı için Matthew Price'ın sorularını yanıtlayan Kaynak, Donald Trump'ın özellikle, Suriye sınırında Türkiye'nin başından beri savunduğu "güvenli bölge" fikrine sıcak yaklaşmasından sevinç duyduklarını söyledi.

Moskova ile yakınlaşmayı müttefiklerin yanlış strateji benimsemelerine bağlayan Kaynak, "Müttefiklerimiz Türkiye ile değil PYD ile iş tutmayı kendilerine bir strateji olarak belirledikleri için şimdi Suriye'de sahada yoklar. Şimdi Rusya Suriye'de" dedi.

"Türkiye ve Rusya, bakın Suriye'de, Halep'te çok büyük bir insani dram yaşanırken, 15 gün boyunca hastaneler, okullar, pazarlar bombalanırken ateşkes sağlanması için ellerini taşın altına koydular" diye konuşan Kaynak, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Hiçbir Batı ülkesi bu hususta bir girişimde, çalışmada, çabada bulunmadı. Bu hususta gerçekten söylüyorum, dönüp geriye doğru 5 yıllık 6 yıllık Suriye politikasına, Ortadoğu politikasına, Batı ülkeleri (kendilerini) sorgulamalıdırlar."

Kaynak bununla birlikte Rusya'nın Türkiye için "Batı'nın alternatifi olmadığını" da söyledi.

'Obama umutları karşılayamadı'

Başbakan Yardımcısı Veysi Kaynak, görevi Donald Trump'a devreden ABD Başkanı Barack Obama'nın 8 yıl içinde uluslararası düzeyde kendisine bağlanan umutları karşılayamadığını söyleyerek, Trump'ın daha "gerçekçi" olabileceğini kaydetti:

"8 yıl sonra ABD Irak'a girmiş, Irak şu an fiilen 3'e bölünmüş vaziyette. (...) Yıllardan beri birbiriyle stabil durumda olan Suudi Arabistan ve İran, Yemen üzerinden savaş halindedir. Afrikanın doğusu, deniziyle karasıyla asla güvenilmez bir hale gelmiş durumdadır. (...) Afrika'nın içinde Orta Afrika, Çat'ta açlık, kıtlık ve insan kıyımı var.

"Ve Suriye. Yaşıyoruz Suriyeyi. Obama'dan önceki Amerikan başkanları AB üyesi olmasa bile, AB'nin sanki bir parçasıymış gibi hareket ederler ve AB'ye tavsiyede bulunur, diyelim ki 'Türkiye'yi al, İngiltere'yi bilmem ne yap' derdi. Bunların duyarsız kalan bir çerçeve çizdiğini gördük. Ben Trump'ın daha gerçekçi olabileceğini düşünüyorum. (...) Ve böyle, başkalarının üzerinden, yapacağı işleri başkalarına taşere ederek vekalet savaşlarıyla bu işi yürütmeyeceğini -fiilen ya vardır ya yoktur-düşünüyorum.”

'Suriye konusunda yalnız kaldık'

Veysi Kaynak BBC'ye, Suriye'deki savaş ve mülteciler konusunda da ayrıntılı rakam ve bilgiler verdi.

Kaynak, ülkelerini terk eden 6 milyon Suriyeliden 2 milyon 800 bininin Türkiye'de bulunduğunu, bunların da 2,5 milyonunun, kampların dışında 80 şehre dağılmış olduklarını, bir kısmının vatandaşlığının değerlendirildiğini anlattı.

Sığınmacı akışıyla birlikte bir güvenlik sorununun da ortaya çıktığını kabul eden Kaynak, buna karşılık Türkiye'nin Suriye içinde güvenli bir bölge oluşturulması ve bu bölgede kendi güvenliğini de sağlayacak Suriyelilerin yaşaması, bunun için Özgür Suriye Ordusu'nun eğitilip donatılması teklifini getirdiğini ama bu konuda yalnız kaldığını söyledi.

Müttefiklere PYD eleştirisi

Başbakan Yardımcısı Veysi Kaynak, bu noktada müttefik ülkeleri şu sözlerle eleştirdi:

"Suriye'deki DEAŞ, El Nusra ya da diğer terör örgütleriyle mücadele etmek üzere 65 ülkeden oluşan koalisyon maalesef bu hususta Türkiye'nin teklifini değerlendirip hayata geçirmedi. Şimdi Türkiye, yaptığı bu teklifi kendisi bizzat Türk Silahlı Kuvvetleri'nin Özgür Suriye ordusunu desteklemesiyle sahada ortaya koydu.”

"Yaklaşık Azez ile Cerablus arasında 90 km eninde, 20-22 km derinliğinde 1900 kilometrekareye yakın bir alan DEAŞ unsurlarından Türkiye ve Özgür Suriye Ordusu'nun çalışmalarıyla temizlendi" diyen Kaynak, bunun El Bab ve Membiç çizgisinde de başarıya ulaşması halinde güvenliğin tamamen sağlanmış olacağını kaydetti ve ekledi:

"Sevindiğimiz nokta şu, görevi devralacak olan ABD seçilmiş başkanı Trump da bu güvenli bölgenin doğru olduğunu ifade ediyor."

Kaynak, Avrupa Birliği ve NATO müttefiklerinin, PKK'yı bir "terör örgütü" olarak tanımlamalarına rağmen Suriye'deki Kürt siyasi hareketi PYD'nin bunun bir kolu olduğunu kabul etmediklerini, PYD'nin Avrupa'da ofisler açmasına, faaliyet göstermesine izin verdiklerini söyleyerek eleştirdi. Astana'da yapılması planlanan Suriye barış görüşmelerine PYD'nin de davet edilmesi gayretlerinin de, buna bir örnek olduğunu söyledi.

'Bütün terör örgütlerine karşı tedbir alma görevi verildi'

Hükümette insan haklarından da sorumlu olan Başbakan Yardımcısı Veysi Kaynak, Türkiye'de, 15 Temmuz darbe girişimi sonrası ilan edilip iki kez uzatılan olağanüstü hâl uygulamasına yönelik eleştirileri de yanıtladı.

Yedinci ayına giren OHAL'in bilançosu

Veysi Kaynak, sadece darbecilere karşı adım atmakla yetinilmeyip, her türlü siyasi muhalefetin susturulmaya çalışıldığına yönelik eleştirilere şu yanıtı verdi:

"15 Temmuz darbe girişiminden sonra Milli Güvenlik Kurulu'muzun Bakanlar Kurulu'muza tavsiyesi, Bakanlar Kurulu'muzun da yasama organı olan TBMM'ye yazdığı tezkerede sadece Fethullahçı terör örgütüne karşı değil, milli güvenliğimize tehdit oluşturan bütün terör örgütlerine karşı tedbir alma görevi verildi."

Kaynak, Türkiye'nin aynı zamanda PKK, DEAŞ ve DHKP-C gibi örgütlenmelerin tehdidiyle de karşı karşıya olduğunu söyledi.

'Seçilmiş insanın terör örgütüne desteğe hakkı var mı?

Türkiye'de muhalefetin bütün dinamikleriyle ayakta olduğunu, mecliste üç muhalefet partisi bulunduğunu kaydeden Kaynak, Halkların Demokratik Partisi'nin (HDP) eş başkanları dahil 11 milletvekilinin tutuklu olması konusunda ise şunları söyledi:

"Diyelim ki PKK terör örgütüyle beraber hareket eden veya onların siyasi partisi olan HDP'nin milletvekillerinin çoğu parlamento içerisinde faaliyetlerini yürütüyorlar. Hiçbir demokrasi şunu asla kabul edemez. Seçilmiş insanın terör örgütüne destek olmaya, terör örgütü ile fikir ve eylem birliği içinde olmaya hakkı var mı?”

'Hangi cezaevinde işkence ve kötü muamele var?'

Başbakan Yardımcısı Veysi Kaynak, işkence ve kötü muamele iddiaları ve bu konularda hazırlanan ön raporlarla ilgili olarak ise "Bakın Birleşmiş Milletler İşkence ve Kötü Muameleyle Mücadele Komisyonu Türkiye'yi denetlemeye geldi 15 Temmuz'dan sonra. Bizim bir endişemiz olsa cezaevlerini gelin inceleyin demezdik. OHAL tedbirleri uygulanıyordu gelin inceleyin dedik. Geldiler incelediler" dedi.

Veysi Kaynak, sözlerini şöyle sürdürdü:

" 'Cezaevlerinde işkence ve kötü muamele var.' Hangi cezaevinde var? Onun örneği yok. Sen bunların tamamını gezdin mi? Gezdin. Hangisindeyse yazsana. Hangi cezaevindeyse ben de tedbirimi alayım yönetim olarak. Cezaevinin bir personeli işkence yapıyorsa onu alayım meslekten çıkartayım. Somut hiçbir şey yok.”

Editör: Haber Merkezi