Ben, ilkokulda okurken, 4. ve 5. sınıfta öğretmenimiz Fatma Güneşoğlu’ydu. Oğlu İbrahim Ekin Küçük de aynı sınıftaydı.  
Kızlık soyadından da belli olduğu gibi öğretmenimiz Fatma Hanım, (Bilginler gibi) Güneşzadeler kabilesine mensuptur.
Fatma Güneşoğlu’nun babası; Güneşzâdelerin Hacı Ali oğlu, Fatma’dan olma 1846 doğumlu Köşker Hacı İbrahim’dir.
Hacı İbrahim, Elbistan’da mesleğini icra ederken, askerlik yaşı gelince silahaltına alınır. Askerliği bitecekken, günün şartlarını ve ordunun ihtiyaç duymasını da göz önüne alarak tezkere bırakır. O günden sonra yıllarca Romanya’dan Yemen’e kadar cepheden cepheye koşarak savaşır…
Gösterdiği başarılardan dolayı terfi ettirilir. Başarı gösterdikçe yükselir ve Binbaşı rütbesine erdiğinde Şam Garnizon Kumandanı olarak atanır. Burada uzun yıllar görev yapar. Binbaşı Hacı İbrahim Bey, Refika Hanım’la Şam’da evlenir. Yukarıdaki şecerede belirtildiği gibi dört oğlu olur. Binbaşı Hacı İbrahim Bey, Şam’da görevli iken, dört oğlunun anası olan eşi Refika Hanım vefat eder. Bir süre sonra birlikte çalıştığı arkadaşlarından yine Elbistanlı Yeşiller diye anılan aileye mensup Binbaşı Osman Bey’in kızı Ayşe Hanım’a (Elbistanlılar onu Sağır Ayşe Hanım olarak bilir) talip olur ve evlenirler. Bu evlilikten sadecebir kızı (Fatma Güneşoğlu) olur.
Öğretmen Fatma Güneşoğlu, Binbaşı Hacı İbrahim Bey ile Ayşe Hanım (1902-1980)’ın tek çocuğudur. 1922’de doğdu. Okudu ve İstanbul Çapa İlk Öğretmen Okulunu 1941’de bitirerek öğretmen oldu. Küçük Mehmetler ailesinden Nebi Küçük ile evlendi. İki yıl kadar evli kaldıktan sonra ayrıldılar. Bu evlilikten de İbrahim Ekin Küçük doğdu. Elbistan’da uzun yıllar görev yaptı. Emekli olduktan bir müddet sonra Ankara’ya göçtü ve orada 2006’da vefat etti. Kıymetli öğretmenime rahmet diliyorum.
1) (Güneşzade) Hacı Ali Efendi; oğlu:
2) (Binbaşı) Hacı İbrahim Bey (1846-1930); çocukları:
3) Tevfik Bey (Şam’da şehit edildi)
3) Ali Remzi Güneşoğlu (Şam / 1883-1975)
3) Sait Behiç Güneşoğlu (Şam / 1893-1970)
3) Abdullah Adil Güneşoğlu (Şam / 1902-1990); Hukukçu / Hâkim.
3) Fatma Güneşoğlu (Elbistan / 1922-2006); oğlu:
4) İbrahim Ekin Küçük (1953)
Binbaşı Hacı İbrahim Bey’in oğullarından;
Tevfik Bey, tahsili ve hizmeti dikkate alınarak Şam Emniyet Müdürü olarak atanır. O sırada Fransızlar bölgeyi işgal etmiştir. 45-50 yaşlarında iken, camide namaza durduğu bir anda şehit edilir. (Bu yazı ile ilgili daha geniş ve ilginç bilgileri hazırlamakta olduğum Terk Eden Elbistan serisinden çıkacak kitapta okuyacaksınız. A.B.)
Konumuzun asıl kahramanı Adil Güneşoğlu, (1902-1990) ise Hukukçudur. Uzun yıllar Basın Hâkimliği yapar. 1957 yılında bir konuşmasından dolayı Osman Bölükbaşı’nı, 3. Asli Caza Hâkimi iken tutuklattırıp mahkûm ederi. Olay şöyle cereyan etmiştir:
Demokrat Parti'den ayrılan ve Millet Partisi'ni kuran Osman Bölükbaşı, Demokrat Parti ve lideri Menderes’e karşı çok sert ve yıkıcı, hatta hakaret edici bir üslup kullanmaya başlamış, bilhassa Başbakan Adan Menderes'i nişan tahtası yapmıştır. Ona hitap ederken, halk dilinde "deyyus, dürzü" anlamında kullanılan "teres" yani MenTERES diye anmaktan çekinmemiştir…
2 Mayıs 1954’te yapılan 10. Dönem seçimlerinde de Kırşehir’de Osman Bölükbaşının partisi CMP, 34.374 oy alarak, seçim sisteminin azizliği ile tulum çıkartır. Osman Bölükbaşı ile birlikte 5 milletvekilinin hepsini kazanır.
Bunun üzerine (A. Menderes konuyla ilgili mecliste “Türkiye’nin hiçbir vilayetinde yüzde 3’ten fazla oy almayan bir partinin iki seçimde de Kırşehir’in içtimai ve siyasi bünye itibariyle anormallik göstermekte olduğunu” söyler. Osman Bölükbaşı da "Vilayeti kaldırdınız, bizi de kaldırın da zulmünüz tamam olsun" şeklinde sertçe cevap verir.
1924’te il olan Kırşehir, Demokrat Parti iktidarının ‘Siyasal Ceza’sına muhatap olarak, TBMM’nde 20 Temmuz 1954'te 6429 sayılı kanun ile İLÇE YAPILIR. Nevşehir il, Kırşehir de Nevşehir iline bağlı bir ilçe haline getirilir.
Kırşehir'in ilçe olmasına Türkiye genelinde büyük tepki gösterilir... Bunun da etkisiyle DP’nin 12.6.1957’de çıkarttığı 7001 sayılı kanunla Kırşehir yeniden il yapılır. 1.7.1957 Pazartesi günü düzenlenen törene katılmak için CKMP lideri Osman Bölükbaşı Kırşehir'e gider. Törene Dr. Namık Gedik ve Celâl Yardımcı dâhil DP'li birçok bakan da Kırşehir'e gelir. Kırşehirliler, bakanlara hiç ilgi göstermez, fakat Bölükbaşı'nın etrafında toplanarak alkışlar omuzlarına alıp tören alanını gezdirirler.
Bakanlar bunu hazmedemez. “İl olma şenliği siyasi gövde gösterisine dönüştürüldü” diye şikâyette bulunurlar. Emir verilmiş olmalı ki polis, halkın üzerine yürür. Kırşehir Emniyet Müdürü, olaylara sebep olarak gördüğü Osman Bölükbaşı'nın yakasına yapışır ve zorla arabasına bindirmeye çalışırken Bölükbaşı kükrer:
Çek elini, çek! Sen, bir milletvekilinin yakasını nasıl tutarsın? Sonra, milletin intikamı, göğün yere çökmesi gibi, başına çöker.
Bölükbaşı'nın sözlerini işiten halk, bir anda Emniyet Müdürü'nün üzerine yürür. Tekme tokat, birbirine karışır. Emniyet Müdür bağırır:
Ben de bu memleketin evlâdıyım. Görevimi yapmaya çalışıyorum…
Bu üzücü olayı gören Bölükbaşı, hemen müdahale eder ve Emniyet Müdürü'nü kurtarır.
Ankara Adliyesi, 2 Temmuz 1957'de tarihi günlerinden birini daha yaşar. CMP lideri Osman Bölükbaşı, hâkim huzuruna çıkartılır. Polis de adliye binasında çok sıkı önlem alır. Sorgu yargıcının odasından çıkan Bölükbaşı, çok heyecanlıdır. Oradan 3. Asliye Ceza Yargıcı (Elbistanlı) Âdil Güneşoğlu’nun odasına gelir; ama o kapıyı içerden kilitler; almaz. Bölükbaşı da bağırır:
‒ Cereyan eden hadiseler karşısında, siz de anlayışlı olunuz.
 Bunun üzerine odanın kapısı açılır, Yargıç Âdil Güneşoğlu başını dışarı uzatıp, Bölükbaşı'na seslenir:
‒ Peygamber öldü, ümmeti yaşıyor; Atatürk öldü, milleti yaşıyor; Bölükbaşı tevkif edilse, ne olur?
Der ve kapıyı sert bir şekilde kapatır. Bölükbaşı TBMM'ye hakaretten tutuklanır. Ankara Cezaevine gönderilir.
Bölükbaşı; Ekim 1957 Genel Seçimlerinde Cumhuriyetçi Millet Partisi'nden seçilen 4 milletvekilinin arasında yer aldı. Seçim günü hapiste olduğu için milletvekili yeminini Ankara Merkez Cezaevi 10. Koğuşu’nda mahkûmların önünde yaptı.
………………………………………………………………………
[1] İbrahim Ekin Küçük, babası Ziraat Memuru Nebi Küçük, annesi Öğretmen Fatma Güneşoğlu’dur. 1953’te babasının görevli bulunduğu Silvan’da doğdu. İlk, orta ve lise tahsilini Elbistan’da tamamladıktan sonra Adana İktisadi Ticari İlimler Akademisini bitirdi. 1973—1975 yılları arasında Ticaret Bakanlığında memur olarak; 1975—1988 yılları arasında merkezi Ankara’da olan bir inşaat şirketinde yönetici olarak çalıştı. 1988’de Sigorta Eksperi oldu. Yıldız Sigorta Ekspertiz Hiz. Ltd.Şti kurdu. Halen bu işini yürütmektedir. 2008—2010 Eksperler Derneği Yönetim Kurulu Üyesi olarak görev yaptı. Evli ve iki çocuk babasıdır.
[2] İbrahim Ekin Küçük’ün Baba Taraf Şeceresi: 1) Hacı Ahmet Efendi, onun oğlu, 2) Abdullah Efendi, onun oğlu 3) Hasan Efendi, onun oğlu, 4) Ahmet Ağa, onun oğlu; 5) Nebi, 6) İbrahim Ekin Küçük…