Kanal Türk televizyonunda Faruk Mercan’ın sunuculuğunu yaptığı ‘Ankara’nın Nabzı’ programına konuk olan AK Parti Grup Başkanvekili ve Kahramanmaraş Milletvekili Mahir Ünal, yaklaşan AK Parti Genel Kongresi, partiye katılması muhtemel isimler, 3 dönem şartının anlamı, Suriye de yaşananlar ve Türk Dış Politikadaki gelişmeleri değerlendirdi.
Ünal, canlı yayında kendisine yöneltilen soruları şöyle cevaplandırdı:
-Malum Ak Parti kongresi yaklaşıyor. HAS Parti Genel Başkanı Numan Kurtulmuş dışında isimlerle de konuşuluyor mesela Süleyman Soylu gibi başka bazı isimlerinde AK Parti’ye katılabileceği yazılıp, çiziliyor. Var mı böyle isimler ve görüşmeler?
Ünal: 2023 vizyonuyla birlikte güçlü, büyük ve geniş tabanlı mutabakata ve birliğe dayalı bir başlangıç söz konusu. Biz 2011 seçimlerinde Türkiye’nin önüne 2023 vizyonu koyduğumuzda bu vizyonun en büyük bileşeni daha öncesinde 2009’da ortaya koyduğumuz “milli birlik ve kardeşlik” projesiyle birlikte Türkiye’de siyasetin merkezinin güçlenmesi ve büyük bir birliğin oluşmasını hedefliyorduk. Dolayısıyla biz şimdi Ak Parti’nin kuruluşunun 10. Yılı 2012yılında ilk defa iktidara geliyormuş gibi yeniden başlıyoruz.
-Bunun sebebi nedir mahir Bey? 3 dönem şartı mı, kadrolarda bir eksiklik söz konusu mu?
Ünal: AK Parti’nin kadrolarında kesinlikle bir eksiklik söz konusu değildir. Bu kadrolarda bilgi, deneyim ve birikimin yanı sıra her seçimde bu kadrolarını yenileyip, genişleten Sayın Başbakanın ifadesiyle “hücre yenilenmesi” yapan, Hz. Mevlana’nın ifadesiyle “her dem yeniden doğan” bir siyasi anlayış bu. 2002’de iktidara geldiğimizde Türkiye büyük bir ekonomik ve siyasi kriz içinde adeta denizin bittiği yerdeydi. AK Parti o süreçten Türkiye’yi bugünlere taşıdı. Bugüne gelrken yaşanan süreçte AK Parti aynı zamanda deneyim kazandı. Dünyayı, devleti, ülkesini daha iyi tanıyıp, devlet tecrübesi edindi. Türkiye’nin büyük sorunlarını çözmüş bir iktidar olarak, yeniden başlamak, birşeylerin terk edilmesi manasına gelmiyor. Yeniden başlamak tam tersine yeni bir bakış açısı, yeni bir anlayış da eskinin terk edilmesi manasına gelmiyor. Bu adeta bugün iktidara gelmiş gibi yeni bir vizyon ve heyecanla yola çıkmaktır. Bugün iktidara gelmiş gibi aynı heyecanla 2023 vizyonu ile Türkiye’nin meselelerini çözmeye, 2023 için 2011 seçimlerinde açıkladığı projeleri gerçekleştirmeye dönük bir yapılanma ile yoluna devam edecek AK Parti. AK Parti siyasetin bugüne kadar alışıla gelmiş partilerinden bir parti olarak görmek, siyasi anlayış ve paradigmayla yorumlamak doğru değildir. Bugün 3 dönemle birlikte bazı milletvekili arkadaşlarımızın görev süresinin dolması bu arkadaşların AK Parti siyasetinden ayrıldıkları manasına gelmiyor.
-Bazı Bakanlarımızın ve isimlerin Belediye Başkan adayı olarak isimleri geçiyor. Ama hala bir kadronun ne görevlere geleceği açıklanmış değil. Ne olacak geriye kalan isimlere?
Ünal: AK Parti siyaseti makam ve mevki değil, hizmet temelli bir siyasi anlayışa sahiptir. Bugün bakan, milletvekili, parti yöneticisi olarak hizmet eden arkadaşlarımız, belediye başkanı veya başka görevlerde bulunabilir. AK Parti siyasetinin temelinde bir şey olmak değil, hizmet yapmak idealini görürsünüz.
-Başbakan, Meral Akşener’in kızının düğününe katıldı. Fatih Erbakan’da oradaydı bunun bir manası var mı?
Ünal: Meral Akşener’in kişiliğinden, 28 Şubat sürecindeki dik duruşundan, her zaman siyasetteki tavrı, tarzı, kişiliğiyle, kullandığı siyaset söylem ve üslupla saygınlığını korumuştur. Sayın başbakanımızla, Meral Hanımın ayrı bir hukuku vardır. Dolayısı ile Sayın Başbakanın Meral Akşener Hanımefendinin düğününe katılması yadırganmamalıdır.
-Sayın başbakan her fırsatta katılımların belli isimlerle sınırlı kalmayacağını ifade ediyor. Milliyetçi, muhafazakâr, sol çizgiden başka isimler var mı gündeminizde?
Ünal: Elbette AK Partide bütün bu vizyonun, yapılanmanın altında Recep tayyip Erdoğan karakteristiğini, liderliğini görürsünüz. Bu liderlik kapsayıcı, kucaklayıcı ve Türkiye’yi kendi iç bütünlüğünü sağlamış ve kendi tarihi misyonunu üstlenmiş bir Türkiye’yi gerçekleştirmeye çalışan, bir yerden bir yere taşıma anlayışıdır. Şimdi bu çerçevede hep takdir ettiğim bir şey var. Toplumlar her zaman lider çıkarmaz. Dolayısıyla liderlerin sahip oldukları bu kapsayıcı, kuşatıcı enerji önemlidir. 2002’den bu yana baktığımız zaman Recep Tayyip Erdoğan ve arkadaşlarının her seçimde oylarını arttırarak yoluna devam etmesi ve son seçimlerde %50’lik bir oyla iktidara gelmeleri, oylarını konsalidite etmeleri ve bunun üzerine yeni bir birlik, yeni bir hedef koymaları son derece doğal.
