Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Kahramanmaraş Milletvekili Fahrettin Oğuz Tor, Anayasa değişikliğinin şahıs üzerinden değerlendirilmemesi gerektiğini ifade ederek, “Bu bir sistem değişikliğidir. İfrat ve tefrite kaçmadan hangi partiden olursa olsun evet diyen ‘Evet’ diyecek, hayır diyen ‘Hayır’ diyecek, hepsi bizim kardeşimiz, hepsi bizim vatandaşımızdır” dedi.

MHP Kahramanmaraş Milletvekili Fahrettin Oğuz Tor, Şelale Park’ta basın mensuplarıyla bir araya gelerek, gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Eski Türkiye ile bugünkü Türkiye, Parlamenter sistemdeki sıkıntılar, referandum süreci ve MHP’nin bu dönemde ki rolü gibi konuları gündemine alan Tor, bugünkü gelinen noktada MHP’nin büyük bir desteğinin olduğunu söyledi.

Geçmiş dönemlerde cumhurbaşkanı ile başbakan arasındaki uyuşmazlıkların ülkeye çok büyük zararlar doğurduğuna dikkat çeken Tor, Türkiye’nin bu kritik süreçte hızlı karar alabilmesi için güçlü bir sisteme ihtiyacının olduğunu vurguladı.

Ahmet Necdet Sezer’in Cumhurbaşkanlığı döneminde başbakana fırlattığı anayasa kitapçığının 2001 krizinde önemli bir rol oynadığını söyleyen Tor, Genel başkanları Bahçeli’nin bu ikili yapının tek elde toplanması yönünde görüş ortaya koyduğunu kaydetti.

Yeni sistemin bir rejim sistemi değil, bir hükümet sistemi olduğunu hatırlatan Tor, Türkiye’nin ekonomik, siyasal ve dış politika alanlarında ciddi sıkıntılarının bulunduğunu ifade etti. Türkiye’nin iyileşmesi sürecinde MHP’nin önemine değinen Tor, “Türkiye’ye biz o dönemde gerek Habur olayında gerek Kobani olaylarında karşısında dimdik durarak bunların yanlış olduğunu söyledik ve bugün hükümet bizim çizgimize gelmiştir” ifadelerini kullandı.

“TÜM ARZUMUZ İYİ BİR REFERANDUMUN OLMASIDIR”

Bütün arzularının referandum kampanyasının ifrat ve tefrite kaçmadan yapılması olduğunu belirten Tor, sözlerinin devamında şunları kaydetti: “16 Nisan 2017 tarihinde bildiğiniz gibi bir referandum olacak. Bu konuda zaten partiler görüşlerini açıkladılar.

AK Parti ve MHP bu konuda taraftır ve Evet diyecek. Bizim bütün arzumuz bu kampanyanın ifrat ve tefrite kaçmadan orta yoldan yürümesidir. Çünkü hepimiz aynı ülkede yaşıyoruz, birbirimizin yüzüne bakamayacak bir beyanda bulunmamak gerekir.”

“TÜRKİYE’NİN HIZLA KARAR ALMASI GEREKEN BİR ORTAMDAYIZ”

Türkiye’nin hızla karar alması gereken bir ortamda bulunduklarını dile getiren Tor, mevcut sistemdeki iki başlılığın Türkiye’ye getirdiği zararları anlattı.

Tor, “1980 sonrasında rahmet Turgut Özal Anavatan Partisini kurdu. 2 dönem tek başına iktidar oldu. Sonrada cumhurbaşkanı oldu. Cumhurbaşkanı olduktan sonra başbakanla arasında ciddi problemler yaşandı. Gerek Yıldırım Akbulut döneminde gerekse de Mesut Yılmaz döneminde cumhurbaşkanıyla başbakan arasındaki olaylara hepimiz şahidiz.

Daha sonra Süleyman Demirel 91 seçimlerinde başbakan oldu. Özal’ın vefat etmesiyle beraberde cumhurbaşkanı seçildi. Süleyman Demirel’inde özellikle Çiller’le yaşadığı sorunları hepimiz biliyoruz. Yani başbakanlık ayrı bir güç, cumhurbaşkanlığı ayrı bir güçtür. Demirel’den sonra Abdullah Gül geldi. Gül ile Recep Tayyip Erdoğan arasında çok açığa çıkmış ilişkiler gözlemlemedik ama bildiğimiz bir şey var ki cumhurbaşkanı ve başbakanın ikisinin bir arada hükümran olması beraberinde ciddi sıkıntıları getirdi. Ahmet Necdet Sezer’in cumhurbaşkanlığı döneminde Sezer’in başbakana bir anayasa kitapçığı fırlatmasıyla Türkiye 2001 krizini yaşadı. Bu oturuldu konuşuldu. Genel başkanımız bu ikili yapının gelecekte Türkiye’ye zarar vereceğini, dünyanın çok değiştiğini ve bu ikili yapının tek elde toplanması şeklinde bir görüş ortaya koydu. Bu görüş hükümet tarafından da kabul edildi ve 16 Nisan’da da halkın oyuna sunulacak. Gelecek sistem bir rejim sistemi değil, bir hükümet etme sistemidir. Hükümetle cumhurbaşkanı arasında her zaman problem olmuştur. Türkiye’nin hızla karar alması gereken bir ortamdayız. Ekonomik, siyasal, dış politika olarak Türkiye’nin çok ciddi problemleri var” şeklinde konuştu.

 “HABUR OLAYI TÜRKİYE İÇİN BİR DÖNÜM NOKTASIDIR”

Habur olayının Türkiye için bir dönüm noktası olduğuna vurgu yapan Tor, şöyle konuştu: “Farklı etnik kimliklere siyasi ve hukuki statü tanınarak, çok parçalı millet yapısı oluşturulmasına yönelik Türkiye’de çok ciddi tartışmalar yaşandı.

 Türkçe dışında dillere ve farklı kültürlere statü kazandırarak, yapay azınlık yaratılmasına yönelik çok ciddi tartışmalar yaşandı. Milli kimlik tanımımın değiştirilerek, Türkiyeli kavramı o kadar çok konuşuldu ki Türkiye’de Türk’üm demek neredeyse suç haline geldi. Törenle ne mutlu Türk’üm diyene sözünün kaldırıldığına tanık olduk. Vatandaşlık bağının Türk milleti yerine ikame edilmesine şahit olduk.

Türkiye’nin idari yapısı değiştirilerek, yerel yönetimlerin mahalli parlamento olarak çalışacağı özerk bölgeler sisteminin hayata geçirilmesine tanıklık ettik. Diyarbakır’da yapılan müşterek toplantılarda Şivan Perver’le Barzani ile ortak toplantılar yapıldı.

Şivan Perver denilen adam “Abdullah Öcalan barış ve özgürlük savaşçısıdır, teröristtir. Terörist olan Türkiye devletidir” diyen alçağın ta kendisidir. Ama Şivan Perver’in üzerinden Türkiye’de siyaset yapıldı. Bunları unutmayalım! Türkiye o noktalara geldi ki Şivan Perver gibi kişilerden medet umar hale geldi. Bir 29 Ekim bayramında Habur’dan teröristler Barzani’nin liderliğinde Türkiye’ye sokuldu. Çok büyük törenler yapıldı. Bütün iller, ilçeler gezildi ve Habur’da seyyar mahkemeler kuruldu. Askerimizi, polisimizi şehit edenlerin tutuklanmaması sağlandı. Habur olayı Türkiye için bir dönüm noktasıdır.”

“İŞSİZLİĞİN YÜZDE 13’LERİ BULDUĞU DÖNEMDE GÖÇMENLERE 30 MİLYAR DOLAR HARCADIK”

“Bugün işsizliğin yüzde 13’leri bulduğu Türkiye’de biz göçmenler için 25-30 milyar dolar harcadık” diyen Tor, Suriye politikasında çok ciddi tenkitler yaptıklarını ve bugün Habur’da, Kobani’de ve de Suriye’de MHP’nin haklı çıktığını söyledi.

Tor, “Suriye politikası da bizim için çok önemlidir. Bugün Kahramanmaraş’ta dâhil binlerce göçmen var. Türkiye’de 3 milyon göçmenden bahsediliyor. Bunun bir milyon 750 bini kayıt altında ne kadar kaçak göçmen var belli değil. MHP o zaman Suriye’de tampon bir bölge oluşturulmasını, göçmenlerin bu şekilde karşılanmasını defalarca söyledi.

Bugün işsizliğin yüzde 13’leri bulduğu Türkiye’de biz göçmenler için 25-30 milyar dolar harcadık. Biz Suriye politikasında çok ciddi tenkitler yaptık ve bugün gerek Habur’da gerek Kobani’de gerekse Suriye’de Milliyetçi Hareket Partisi haklı çıkmıştır. Keşke böyle olmasaydı. Biz Suriye’de hükümete çok büyük destek de verdik. Destek vermek zorundayız çünkü eğer Suriye’de bir hareket başlatmasaydık biz PKK ile sınır komşusu olacaktık. Dolayısıyla bu politikayı biz hep destekledik ve desteklemeye de devam edeceğiz” diye konuştu.

“BARZANİ’DEN TÜRKİYE’YE ASLA DOST OLMAZ”

Barzani’nin bir Türkiye düşmanı olduğunu ve bu kişinin asla Türkiye’ye dost olamayacağını savunan Tor, şunları dedi:

“Referandum sürecinde en son Barzani Türkiye’yi ziyaret etti. Kuzey Irak Bölgesel Yönetimi’nin bayrağı göndere çekildi. Biz dün ne diyorsak bugünde aynısını söylüyoruz. Buna yanlış dedik. Yine de yanlış diyoruz. Barzani’den dost olmaz. Barzani PKK’nın, PYD’nin hamisidir. Bu bir oyunun parçasıdır. Eğer referandumda buradan bir oy kaygısıyla yapılıyorsa bu da yanlıştır. Bunun yanlış olduğu yarın bir gün görülecektir. Barzani’den Türkiye’ye asla dost olmaz. MHP bu konuda da haklı çıkacaktır.”

“MHP VATAN VE MİLLET İÇİN BU DESTEĞİ VERİYOR”

 MHP’nin vatan ve millet için bu desteği verdiğinin altını çizen Tor, terörle şu anda mücadelesinde kendilerinin bir payı olduğunu ifade etti.

Tor, son olarak sözlerine şunları ekledi: “Türkiye’nin bugün geldiği durum nedir? Cumhuriyetimizin temel ilkeleri yönünden bir çatışma yok. İlk dört maddeyi değiştirmeye yönelik girişimler yoktur. Anayasaya uymayan yöneticilerin sorumsuz kalması yoktur. Keyfi yönetime cevaz verecek bir düzensizlik yoktur. Milli devleti parçalayan özerklik, federasyon tartışmaları yoktur. Türkçe’den başka bir dile resmiyet kazandırılması yoktur. Türk’ün anayasasından Türk’ün adını çıkarma girişimi yoktur. Terör örgütüyle pazarlık, teröriste af, teröre taviz yoktur.

Dün müzakere yapılıyordu ama bugün mücadele var. Bu mücadelenin arkasındayız. Bugün terörle müzakere değil mücadele ediliyorsa MHP’nin hakkını teslim etmek zorundayız. MHP vatan ve millet için bu desteği veriyor. MHP ‘Evet’ de bir hayır gördü. Bu yüzden evet diyor. Bu hükümet sisteminin Türkiye’nin lehine olacağını söyledi. Biz olayı tek bir kişiye bağlayıp tartışırsak, anayasa değişikliklerini okumadan tek bir kişiyi seviyoruz veya sevmiyoruz diye tartışırsak yanlış yaparız. Bu değişikliğe şahıs olarak değil sistem olarak bakmamız lazım.”

Editör: Haber Merkezi