AK Parti Grup Başkanvekili Ünal:

“Teröre karşı ortak duruş sergilenmeli” 

Kahramanmaraş Milletvekili TBMM Ak Parti Grup Başkanvekili Mahir Ünal, her terör eylemine ortak duruş sergilenmesi gerektiğini belirterek, terör olayları üzerinden ayrımcı bir dil oluşturmanın yanlış olduğunu söyledi.

Suruç’ta terör saldırısında hayatını kaybeden vatandaşların ve Adıyaman’da şehit düşen Müsellim Ünal’ın ailelerine başsağlığı dileyen Ak Parti Kahramanmaraş Milletvekili Mahir Ünal, Acı günlerden geçtiğimizi söyledi.

Ünal, “Önceki gün Suruç’ta terör saldırısında hayatını kaybeden vatandaşlarımıza tekrar Allah’tan rahmet diliyorum. Acılı ailelerine başsağlığı diliyorum. Yine Adıyaman’da iş makinelerini yakan bir grup terör örgütü mensubunu arama tarama faaliyeti sırasında şehit düşen Müsellim Ünal kardeşimize de Allah’tan rahmet diliyorum. Acılı ailesine başsağlığı diliyorum” şeklinde konuştu.

 

"Bölge de Vatandaş Kendi Hakkını Kullanmalı"

Türkiye’nin bulunduğu coğrafyanın kaderini belirlemek isteyen bir çerçeve olduğunu ifade eden Mahir Ünal, “14 bin kilometre öteden gelerek bölgenin kaynakları üzerinde tasarrufta bulunan ve bölgedeki düzeni doğal olarak kendi için yeniden tasarlayan bir küresel sistem ve dolayısıyla uluslararası başkentler var” dedi.

Ünal sözlerine şu şekilde devam etti; “Biz öyle bir coğrafyada yaşıyoruz ki son 100 yıldan beri bu coğrafyanın kaderini belirleyen bir çerçeve var. 1916 Sykes Picot ile başlayan ve daha sonra 1948 ve 1974, 2001 gibi değişik süreçlerde güncellenen bir küresel sistemin bölgeye tayin ettiği bir kader ve kurduğu bir düzen var. 14 bin kilometre öteden gelerek bölgenin kaynakları üzerinde tasarrufta bulunan ve bölgedeki düzeni doğal olarak kendi için yeniden tasarlayan bir küresel sistem ve dolayısıyla uluslararası başkentler var. Türkiye son 13 yıldan beri bölgeyle ilgili ısrarla şu tezin altını çiziyor. Biz diyoruz ki bu bölgede bir düzen olacaksa bu düzen bölgede yaşayan halkların kendi iradeleri ile tayin edilmelidir. Biz diyoruz ki bu bölgede yaşayan halklar kendi kaynaklarını kendileri kullanmalıdır. Biz diyoruz ki bu bölgede yaşayan halklar kendi yönetimlerini kendi iradeleriyle belirlemelidir. Bölge diktatörlerin ve uluslararası başkentlerin taşeronu niteliğindeki güçlerden ve karanlık oyunlardan kurtarılmalıdır. Sor dört yıldan beri bölgede oluşacak her türlü düzenlemeye ilişkin Türkiye masaya bağımsız bir akıl koyuyor. Ve Türkiye her seferinde bölgede yaşayan insanların, insanlığın üzerinde yükseldiği bir evrensel değerler çerçevesinde yaşama haklarının olduğunu, bölgede kanın, ölümün ve kaosun hüküm sürmemesi gerektiğini ısrarla altını çiziyor”.

 

“İşid Maymuncuk Gibi”

Çevremizde devlet olma niteliğini kaybetmiş ve yönetilemez duruma gelmiş, dokuz tane ülkenin olduğunu belirten Ünal, İşid’i maymuncuğa benzetti. Mahir Ünal, “2010 yılında biz İran ile sürdürülen Nükleer Enerji programı çerçevesinde biz masaya bir taslak program koyduk. Bizim bu programımız kabul edilmedi. Ama 5 yıl sonra bizim ortaya koyduğumuz program Türkiye’nin masada olmadığı bir görüşme trafiğinde imzalandı. Şimdi Suriye ne olacak, Mısır ne olacak, Filistin ne olacak bölgede şu anda etrafımızda adeta devlet olma niteliğini kaybetmiş ve yönetilemez duruma gelmiş, dokuz tane ülke var. Bu ülkelerin bu duruma gelmesinin aslında temel sebebi bölgede oluşturulacak yeni düzenin içerisinde Türkiye’nin bir paydaş olarak yer almaması fikri. Neden Türkiye yeni düzende bu masada yer almaması için büyük bir mücadele sürdürüyor, çünkü Türkiye bölgede alternatif bir düzen ortaya koyuyor. Maalesef Esed’in 300 bin kişiyi katletmesine rağmen hala orada duruyor olması. Adeta bir maymuncuk gibi İşid diye bir örgütün icat edilip, İşid üzerinden bir vebalı yapı gibi İşid’in karşısında olanlar İşid’in yanında olanlar diye pozisyonlar oluşturuluyor. Ve İşid üzerinden veya Daeş üzerinden birileri suçlanıyor yada birileri onun karşıtlığı üzerinden prim elde ediyor. Biz Türkiye olarak 10 Ekim 2013 yılında resmi gazetede Bakanlar Kurulu raporunu yayınladık ve Daeş’in bir terör örgütü olduğunun altını çizdik” şeklinde konuştu.

 

“İşid’e Tavrımız Çok Açık”

Bayırbucak Türkmenlerine gönderilen yardım tırlarını Daeş’e gönderiliyormuş gibi bir algı oluşturulduğuna vurgu yapan Kahramanmaraş Milletvekili Mahir Ünal, “Israrla içerde HDP, PYD, PKK, Kandil ve bu yapı özellikle bölgede yaşayan Kürt vatandaşlarımız üzerinden bu söylemi kullanarak düşmanlığı derinleştiriyor. Suriye’de bugün İran fiili olarak savaşırken bizim Bayırbucak Türkmenlerine gönderdiğimiz yardım tırları bile sanki Daeş’e gönderiliyormuş gibi bir algı oluşturuluyor. Biz açık bir şekilde mücadelemizi ortaya koyduğumuz halde İngiltere gibi Belçika gibi kaynak Daeş’e katılmak için gelen yaklaşık 1300 kişiyi yakalayıp sınırdışı ettiğimiz halde ve sınırda 15 bin kişinin sınırdışı edildiği halde ve bu uluslararası koalisyonla birlikte Daeş’e karşı mücadele yürüttüğümüz halde, ısrarla Türkiye’yi özdeşleştirmeye çalışan bir propaganda biçimi sürdürülüyor. Bölgemizde terör her nereden gelirse gelsin karşı duralım. Terörü etnik kimliğine, inancına göre tanımlamayalım. Terörü hedefine amacına göre tanımlayalım” dedi.

Her terör eylemine ortak duruş sergilenmesi gerektiğinin altını çizen Ünal, “Başbakanımız dün çağrı yaptı bugün çağrısını yineledi. Dedi ki ortak bir deklarasyon yayınlayalım. Terör her nereden gelirse gelsin ama siz şimdi terör PKK’dan geldiği zaman bunu meşru sayacaksınız ama terör Daeş’ten geldiği zaman hadi barış platformu oluşturalım diyeceksin. Sizin oluşturduğunuz barış platformu terörün her türlüsüne karşı bir duruş sergileyecek mi? Terör nereden gelirse gelsin, kaynağı ne olursa olsun buna karşı bir duruş sergileyecek mi? Biz her türlü terör eylemine karşı ortak bir duruş sergilemek zorundayız. Dün Adıyaman’da şehit edilen askerimize sesinizi çıkarmayacaksınız, terör oradan geldiği zaman sessiz kalacaksınız ama terör başka yerden geldiği zaman bu ayrımcılıktır. Terör olayları üzerinden ayrımcı bir dil oluşturmak yanlıştır” şeklinde konuştu.

 

“Teröre Karşı Ortak Platform”

Çözüm için elini değil bedenini taşın altına koymuş bir iktidarın bu şekilde suçlanmasının arkasında art niyet aranması gerektiğini ifade eden Mahir Ünal, herhangi bir terör örgütüne değil teröre karşı toptan bir ittifak bir platformu oluşturulması gerektiğini söyledi.

Ünal şu şekilde konuşmasına devam etti; “Sonra da kalkacaksınız barıştan, özgürlükten, birlikte yaşama idealinden bahsedeceksiniz önce dilimizi düzeltelim. Söylemlerimizi, niyetimizi düzeltelim. Birkaç gün önce Kandil zehir zemberek bir açıklama yapacak, silahlanma çağrısı yapacak bir gün sonra HDP Eşbaşkanı halkımızı kendi güvenliğini sağlamaya davet ediyoruz diyecek şimdi bu açık bir niyet beyanıdır. Önceki gün grup başkanvekilleri ile temas sağladık. Cumhuriyet Halk Partisi bu ortak deklarasyona imza atacağını ve bununda yararlı olacağını ifade etti. Yine dün HDP bu konuda ortak bir metne imza atabileceğini söyledi. Bugünde Hem MHP hem de HDP sayın Başbakan’ın ortak deklarasyon açıklamasından sonra bu deklarasyona imza atmayacaklarını söylediler. MHP ile Başbakanımızın açıklamasından önce kurduğum temasta bunu istişare edeceklerini söylemişlerdi. Ama bugün hem MHP hem de HDP böyle bir ortak deklarasyona imza atmayacaklarını söylediler. Onun yerine HDP bir Daeş’e karşı bir barış platformu kurarak toplanmaya çağırdı. Şimdi burada bizde diyoruz ki herhangi bir terör örgütüne değil teröre karşı toptan bir ittifak bir platform oluşturulmalıdır”.

 

Editör: Haber Merkezi