Çevre ve sağlık alanında çalışan 18 sivil toplum kuruluşunun hava kirliliği ile mücadele için oluşturduğu Temiz Hava Hakkı Platformu, Türkiye’de yapılması gündemde olan 80 yeni termik santralin insan yaşamı açıdan onarılmaz sonuçlar doğuracağına dikkat çekti.

Temiz Hava Hakkı Platformu, hava kirliliğine ilişkin olarak çıkış noktasını; “Açlığa 60, susuzluğa 6 gün dayanabilen insanın nefes almadan 1 dakika bile duramazken 80 yeni kömürlü termik santral daha yapılırsa nasıl nefes alacağız?” sorusu olarak değerlendiriyor.

Platformun üyelerini Çevre için Hekimler Derneği, Greenpeace Akdeniz, Halk Sağlığı Uzmanları Derneği, İş ve Meslek Hastalıkları Uzmanları Derneği, Pratisyen Hekimlik Derneği, Türk Nöroloji Derneği, Türkiye Erozyonla Mücadele, Ağaçlandırma ve Doğal Varlıkları Koruma Vakfı, Türkiye Solunum Araştırmaları Derneği, Türk Tabipleri Birliği, Türk Toraks Derneği, Yeşil Barış Hukuk Derneği, Yeşil Düşünce Derneği, Yuva Derneği oluşturuyor. 350.org, Avrupa İklim Ağı, WWF-Türkiye, Sağlık ve Çevre Birliği ise platformu destekleyen kurumlar arasında yer alıyor.

Platform tarafından yapılan açıklamada Türkiye'de faaliyette olan 22 kömürlü termik santralin yaydıkları parçacık madde, sülfür dioksit, nitrojen oksit, ağır metal ve kalıcı organik kirletici salımları ile hava kirliliğinin ana nedenlerinden biri olduğuna da vurgu yapıldı.

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından yayınlanan 2014 yılı Türkiye Çevre Sorunları ve Öncelikleri Değerlendirme Raporu'ndaki bilgilere de değinilen açıklamada, hava kirliliğinin Türkiye’deki 81 şehirden 27’sinde tüm çevre kirlilikleri arasında ilk sırada yer aldığı kaydedildi.

Hava kirliliğinin yüzyılın en ciddi sorunu olduğunun vurgulandığı açıklamada; “Açlığa 60, susuzluğa 6 gün dayanabilen insan; nefes almadan 1 dakika bile duramaz. Bu yüzden, temiz hava solunabilecek bir çevrede yaşamak en temel insan haklarından birisidir. Fakat bugün insanlar, doğa ve tüm canlılar önemli bir tehdit ile karşı karşıya: Hava Kirliliği. Hava kirliliği yüzyılımızın en ciddi sorunlarından birisi. Artık pek çok insanın temiz havaya erişimi yok. Yıllardır süren çalışmalar sonunda, tıp dünyası bugün hava kirliliğinin sağlık etkileri ile ilgili çok daha fazla şey biliyor. Sadece çocuklar ve yaşlılar değil; hava kirliliğine maruz kalan herkesin kalp ve solunum yolu hastalıkları (astım, KOAH vb.), felç, kanser ve benzeri hastalıklara yakalanma ve erken ölüm riski artıyor” denildi.

“Türkiye’de de nefes almak giderek zorlaşıyor, birçok şehirde insanlar hava kirliliği ile savaşıyor” ifadesi kullanılan açıklamada; “2012 yılında Türkiye’de şehirde yaşayanların neredeyse tamamı sağlık sınırlarının üzerinde kirli hava soludu. Hatta 1-2 ay önce Bursa’da insanlar camı bile açamıyoruz diye yardım istiyorlardı. Tıpkı Zonguldak, Ankara, Afşin, Iğdır ve pek çok şehirde daha olduğu gibi. Mevcut hava kirliliği yetmezmiş gibi, 80 yeni kömürlü santral daha planlanıyor. Bu santraller yapılırsa, dünyanın 4. kömür tehdidi olacağız. Bu sebeple, bizler artık “çevre sağlıktır” demenin, temiz hava soluma hakkımızı savunmanın zamanının geldiğine inanıyoruz” bilgilerine yer verildi.

Açıklama, “Yapılan her kömürlü termik santral, yakılan tonlarca kömürden çıkan saç telinden bile ince olan kanserojen parçacıkların havaya saçılması ve her nefeste akciğerlerimize girip çeşitli hastalıklara neden olması demek. Santrallerin yakınında yaşamıyorsanız bile, bacadan çıktıktan sonra kilometrelerce uzağa gidebilen ve gözle görülmesi mümkün olmayan bu sessiz katillerden kaçmak mümkün değil. Stuttgart Üniversitesi ile birlikte yürütülen bir çalışmanın sonuçları, 2010 yılında Türkiye’de faaliyet gösteren 19 kömürlü termik santralden kaynaklanan hava kirliliğinin trafik kazalarında hayatını kaybedenlerin 2 katı kadar kişinin hayatına mal olduğunu gösteriyor.

Türkiye’de zaten birçok şehirde büyük bir hava kirliliği sorunu yaşanmaktayken, 80 yeni kömürlü termik santral daha yapılırsa nasıl nefes alacağız?

Çevre sağlıktır diyerek bir araya gelen doğa ve yaşam savunucuları olarak, insan ve doğa üzerindeki uzun vadeli etkileri hesaplanmadan izin verilen kömürlü termik santrallerin önümüzdeki en az 40 yıl boyunca binlerce kişinin sağlığı ve hayatını karartmasını engellemek için bir araya geldik. Çünkü yaşamak için nefes almalıyız, alabilmeliyiz” cümleleri ile sonlandırıldı. 
Editör: Haber Merkezi