Atoluğu Cami Restorasyon Komitesi, Kahramanmaraş’ın Dulkadiroğlu ilçesinde bulunan 200 yıllık tarihi Atoluğu Cami’nin aslına uygun şekilde restore edilmediğini iddia etti.

Vakıflar Bölge Müdürlüğü’nün başlattığı restorasyon çalışmalarına, Atoluğu Cami Restorasyon Komitesi tarafından itiraz edildi. Komite Başkanı Feyzullah Aslantürk ve üye ilahiyatçı Durdu Mehmet Yiğitalp, restorasyonun aslına uygun yapılmadığını iddia etti.

Feyzullah Aslantürk, Dulkadiroğlu ilçesi Duraklı Mahallesi'ndeki tarihi caminin orijinal avlu duvarının yıkıldığını ve kapı girişinin ortadan kaldırıldığını öne sürerek, "En önemli büyük bir yanlış, hata olarak şu gördüğünüz duvarın öncelikle restorasyonun başlatılıp daha sonradan 2 gün önce yıkılmaya başladığını gördük. Daha önce yapılan, doku aynı caminin dokusu, restorasyonuna başladılar. Kapısı da hakeza havlu giriş kapısı yapıldı fakat iki gün önce biz bunun, niçin yıkıldığını tabi ki sorguladığımızda projede bir değişiklik olduğunu söylediler. Eklenti olan duvarların hiç bir şekilde doku olarak uyumu yok, caminin kendi dokusuyla uyum halinde değil. Bu yıkılmış olan duvar zaten dokuyla, kendi dokusu, kendi öz dokusuydu. Şimdi onu yıkıp da önce kendi restorasyonunu yapacaksınız, ondan sonra geri yıkacaksınız, vazgeçtik diyeceksiniz, saçma sapan bir dokuyla yamalı bohça gibi eklenti haline getireceksiniz. Camiyi o zaman biz şundan endişe ediyoruz. Bu camiyi de yıkacak mısınız, yenileyecek misiniz böyle saçma bir şekilde" dedi.

Durdu Mehmet Yiğitalp ise restorasyonda çalışmaları keyfi gördüğünü söyledi.

509 bin 900 TL değerinde olan restorasyon çalışmaları için ise 2013 yılında sözleşme imzalandığı öğrenilirken, levhada iş teslimi tarihi hakkında bilgi verilmiyor.

 

"Tarihi eserler milletin hafızasıdır"

Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mehmet Özkarcı, tarihi eserlerin milletin hafızası ve kimliği olduğunu dile getirerek, “Günümüzde baktığımız zaman aslına uygun bir şekilde onarımı yapılan tabi ki tarihi eserlerimiz çok. Maalesef alanında uzman olmayan kişiler de bu tarihi eserlerimizin onarımına soyunarak tarihi dokusundan uzaklaştırıldığına da şahit oluyoruz” dedi.

Şu an Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün buna daha çok dikkat etmeye başladığını kaydeden Özkarcı, "Ve eserlerimizi, işin uzmanı olan ehli olan kişilere onarımını restoresini yaptırarak efendim tarihi eserlerimizin kimliklerine uygun bir dokuyla da onarımını yaptıklarına da şahit oluyoruz" diye konuştu.

Mahalle sakinlerinden Şerafettin Duyar ise 5 yaşından beri camiye gelip gittiğini ifade ederek, Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün Türkiye çapındaki restorasyon çalışmalarını takdir ettiği söyledi.

Duyar, "Gerek Maraş'ta gerek Türkiye'nin çeşitli yerlerinde hakikaten güzel işler yaptılar ve yapıyorlar. Fakat burada da öyle bir şey beklerken maalesef vakıfların ana hedefi tarihe, tarihi dokuya bir çivi çakılsa hemen tarihi şekline getirmek, güzel bir şey. Madem bu güzel bir mantık, sen bir mantıkla hareket ediyorsun, burayı da aynı mantıkla yapman gerekir. Yani tarihi dokusunu bozmadan’’ ifadelerine yer verdi.

Editör: Haber Merkezi