Büyük Birlik Partisi’nin (BBP) merhum Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu ile birlikte biri gazeteci 5 kişinin ölümüyle sonuçlanan helikopter kazasıyla ilgili davanın duruşması yapıldı.

Kahramanmaraş Adliyesi’nde sabah saat 09.00’da başlayan ve akşam saat 16.00’da sona eren duruşmaya BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, Muhsin Yazıcıoğlu'nun eşi Gülefer Yazıcıoğlu, çocukları Firuze ile Furkan, avukat Kemal Yavuz ve partililer katıldı. 7. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşma, 4 Aralık 2014 tarihine erteledi.

Duruşma sonrası adliye önünde basın açıklaması yapan BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, toplumda yer edinen 6-7 şüphenin görüşüldüğünü belirterek, “Bugün burada rahmetli Muhsin başkanımızın, şehit liderimizin ve onunla birlikte hayatını kaybeden arkadaşlarımızın şehadet süreci diye adlandırdığımız soruşturmayla ilgili ilk duruşma gerçekleştirildi. Tabi duruşmanın içeriğiyle ilgili bilgi vermemiz çok doğru olmaz. Ama şunu söyleyebiliriz ki bugünkü duruşmanın konusu biliyorsunuz biz hep 6-7 şüpheden bahsettik. Yani toplumda Muhsin başkanımız ve arkadaşlarımız öldürüldü ya da bir suikasta kurban gitti. İşte helikopter bir sabotajla algısını oluşturan 6-7 tane ana şüphe vardı. Bunlardan birincisi de 'Kurtuldu geliyorlar' bilgisi. Yani işte 'Helikoptere ulaşıldı, rahmetli Muhsin başkanımızın ayağı kırık, kaburgaları kırık, kurtuldu geliyor’ diye bu bilgi Kayseri Valiliği’nden çıktı. En önemli mahreci orasıydı. Bu bilgiyle birlikte bir arama-kurtarma engellendi ve geciktirilmiş oldu. Bir manipülasyon yapıldı. Yani başta işte bizim gönüldaşlarımız, ocaktaki partili arkadaşlarımız ve sevenleri üzerinde bir manipüle yapıldı. Üçüncüsü de büyük bir infial uyandırılmasına da sebep oldu. Duruşmanın konusu buydu. İlgili tanıklar dinlendi. Bizler müşteki sıfatıyla hem aileler, hem biz parti olarak, hem de avukatlarımız burada tanıklık ettik. Yani bildiklerimizi anlattık. Mahkeme 4 Aralık'a gün verdi. Bu süreç bu şekilde devam edecek” dedi.

Destici, duruşmanın yapıldığı salonun küçük olması nedeniyle sitemde bulunarak, “Bu tamamen mahkemenin tasarrufu. Biz arzu ederdik ki arife gününde olmasın. Çünkü biliyorsunuz adliye tamamen kapalı. Sadece bu duruşma görüşülür. Bugün biz burada bunda bir kasıt aramıyoruz. Ama tabi ki bir dahaki duruşmaların böyle bir sürece ya da böyle bir güne denk gelmesini arzu etmeyiz. Tabi içeride yaşadığımız olumsuzluk olarak değerlendirebileceğimiz bir konu mahkemenin küçük bir salonda yapılıyor olması. Biliyorsunuz bu duruşmayı bugün yüzlerce kişi takip etti .Yarın binlerce arkadaşımız gelecek buraya. Dolayısıyla da bundan sonraki duruşmalar daha büyük salonlarda yapılır ve buraya gelenler de duruşmayı izleyebilir. Çünkü biz bu sürecin açık bir şekilde toplum önünde, şeffaf bir şekilde yürütülmesini istiyoruz. Çünkü bunu sadece biz, aileler, avukatlarımız takip etmiyor, Türk milletinin tamamı hatta tüm İslam coğrafyasındaki pek çok kardeşimiz, soydaşımız bu davanın akıbetini merak ediyor. Dolayısıyla bu dava süreçlerinin daha geniş salonlarda daha şeffaf yürütülmesini, daha müsait günlerde yapılması. Bu arzumuzu ve talebimizi de içeride ilettik. Şuan itibariyle bütün taleplerimize olumlu yaklaşıldı” diye konuştu.
Editör: Haber Merkezi