Başbakan Yardımcısı Veysi Kaynak, "Millet iradesine dayanmayan, millet egemenliğine dayanmayan sistem muhakkak surette kriz çıkartıyor. Kriz çıktığı zaman da bu krizi ilk akla gelen askerin çözmesi. Asker nasıl çözüyor? 600 bin kişiyi 12 Eylül'de sakıncalı yaparak çözüyor." dedi.

Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi (KSÜ) Avşar Yerleşkesindeki Kredi Yurtlar Kurumunda (KYK) barınan öğrencilerle bir araya gelen Kaynak, burada yaptığı konuşmada, 16 Nisan'ın Türkiye için tarihi öneminin bulunduğunu belirtti.

Kaynak, Demokrat Parti'nin 1950'de iktidara geldiğini anımsatarak, 10 yıl milletin hizmetkarı olan, milletin  tarlasını traktörle tanıştıran, milletin köylerini şehirlerini elektrikle tanıştıran, milletin ilk defa köylerine kasabalarına yol götüren, millet iradesiyle milleti yöneten Adnan Menderes'in idam edildiğini vurguladı.

Menderes ile iki bakanın da idam edildiğini anlatan Kaynak, Fatin Rüştü Zorlu'nun Londra Anlaşması hikayesine değindi.

Türkiye'nin, Kıbrıs'ta garantör ülke olma serüvenini, millet iradesi bakımından değerlendiren Kaynak, "Kıbrıs, 1521'de Osmanlı topraklarına katılmış bir yerdir. Kıbrıs'ta peygamber efendimizin halası var, Hala Sultan var. Kıbrıs bir Müslüman beldesi. İngilizler'e Kıbrıs'ı vermişiz. Sonra Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu, Londra Anlaşması'nı yapmış. Kıbrıs'ta Türkiye'nin garantör ülke olmasını sağlamış. Biz 1947'de oradaki soydaşlarımız vahşice katledilirken o hanım kardeşlerimiz, çocuklarıyla sığındıkları banyonun küvetinde kurşunlanırken işte o anlaşmanın bize verdiği yetkiyle Kıbrıs'ta olabildik ve biz o Dışişleri Bakanı'nı astık. İşte millet iradesine karşı millet iradesiyle gelenin yaptığı odur, millet iradesine karşı darbe yapanın da yaptığı budur." diye konuştu.

Kaynak, öğrencilerden Londra Antlaşması'na dikkatle okumasını istedi.

- 28 Şubat süreci

"Başörtüsünden dolayı bu ülkede milletimizin seçtiği iktidar... O iktidara karşı 28 Şubat'ta tanklar yürütüldü" diyen Kaynak, şöyle devam etti:

"Millet iradesine dayanmayan, millet egemenliğine dayanmayan sistem muhakkak surette kriz çıkartıyor. Kriz çıktığı zaman da bu krizi ilk akla gelen askerin çözmesi. Asker nasıl çözüyor? 600 bin kişiyi 12 Eylül'de sakıncalı yaparak çözüyor. Asker nasıl çözüyor? Eşi başörtülü, eşinin başörtülü olmasına gerek yok, eğer evine misafir olarak gelen kadın başörtülüyse, evin hanımına yardımcı olmak için gelen kadın başörtülüyse o askeri ordudan atarak yapıyor. Bunları biz 28 Şubat'ta yaşadık. Sadece inancından dolayı ve sadece yaşam tarzından dolayı sizler gibi yetişmiş milletimizin pırıl pırıl evlatları ordudan atıldılar. O yüzden millet egemenliğine dayanmayan herşey bir kriz doğuruyor, o krizi de başkaları çözüyor."

Başbakan Yardımcısı Kaynak, 18 yaş meselesiyle ilgili Türk siyasetinin bu kadar yalan furyasıyla asla karşılaşmadığını vurgulayarak, değerlendirmelerine şöyle devam etti:

"Gerçekten 18 maddenin hiçbiri bize lazım değil. Bu ülkenin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yüzde 52 oyla seçilmiş. 16 Nisan'da biz referandum yerine Cumhurbaşkanlığı seçimi yapsak karşımızda ondan başka bir alternatif var mı kazanma ihtimali olan? Yok. Başbakan, onun kurduğu partinin genel başkanı Binali Yıldırım, bütün bakanlar, ben dahil, Türkiye'nin yüzde 75'ini yöneten belediyeler AK Parti'li. Türkiye Büyük Millet Meclisinin 316 milletvekili AK Partili ve Meclis Başkanı da AK Parti'li. O hastalandığında yerine vekalet eden de AK Parti'li. Meclis içerisinde başka bir hükümet modeli çıkartma ihtimali de yok. Nedir derdi Allah aşkına. Kendisinin hangi madde işine yarayacak da Recep Tayyip Erdoğan, kapı kapı, meydan meydan, şehir şehir dolaşıyor. Bunu bilmenizi isterim. Bunu bilin ki bu tamamen önce bu salonda bulunan kardeşlerim içindir. Bu yaş grubu içindir. Sonra da benim 9 yaşına gelmiş çocuğum ve 3 yaşına gelmiş torunum içindir. Yeni milletimizin torunları ve çocukları içindir."

Konuşmanın ardından Başbakan Yardımcısı Kaynak'a öğrenciler tarafından bir tablo hediye edildi.

Editör: Haber Merkezi