İnternet çağının “Evliya Çelebi”leri, UNESCO Dünya Kültür Mirası geçici listesindeki Afşin Eshab-ı Kehf Külliyesi’ni gezdi.
Doğu Akdeniz Kalkınma Ajansı’nın (DOĞAKA) Kahramanmaraş’a davet ettiği ‘Gezginin Ayak İzleri” gezi grubu 4 gün boyunca, Afşin Eshab-ı Kehf başta olmak üzere Kahramanmaraş’taki tarihi yapısı, doğal güzellikleri ile öne çıkan yerleri gezerek, seyahatlerini kaleme aldı.
13 ayrı seyahat blog yazarlarından oluşan ‘Gezginin Ayak İzleri’ gezi grubu, gezi ve izlenimlerini paylaşmak üzere geldiği UNESCO Dünya Kültür Mirası geçici listesindeki Eshab-ı Kehf Külliyesinde temsili 7 uyurlar ve Kıtmir tarafından karşılandı.
Modern çağın seyyahları, gezi sırasında bol bol fotoğraf çekti ve Afşin Belediyesinin rehberinden "Yedi Uyurlar"ın hayatı ve Eshab-ı Kehf’in tarihi hakkında bilgi aldılar.
Gezi sonrasında açıklama yapan Gezginin Ayak İzleri Seyahat Blog Yazarı Cüneyt Durhan, DOĞAKA ve Gezginin Ayak İzleri Blogu ile yapılan işbirliği çerçevesinde blogger etkinliğinde, Kahramanmaraş ve çevresindeki, kültürel, dini ve tarihi yerleri gezerek anlatmak ve tanıtımına katkı sağlamayı hedeflediklerini söyledi.
- “Eshab-ı Kehf, Kahramanmaraş’ın en büyük değerlerinden bir tanesi”
Kahramanmaraş’ta 4 günlük bir gezi programları olduğunu belirten Seyahat Blog Yazarı Cüneyt Durhan, “13 ayrı seyahat blog yazarlarından oluşan gezi grubuyla gezimizin ikinci gününde Afşin Eshab-ı Kehf’e geldik. Burası bence, Kahramanmaraş’ın en büyük, dini, kültürel ve tarihi değerlerinden bir tanesidir” dedi.
- “Eshab-ı Kehf, Türkiye için büyük bir kazanç”
Eshab-ı Kehf’in, Hıristiyan ve Müslümanlar için çok önemli bir yeri olduğunu ve gezi sırasında, manevi duygusunu hissettiğini belirten Durhan, “ Burası, Hıristiyanlar tarafından kutsal sayılan bir yer. Hıristiyanlar buraya kilise inşa etmişler ve ibadetlerini burada yapmışlar. Devamında da Selçuklu İmparatorluğu tarafından kilise üzerine cami, Ribat ve han yapılmış. Ardından Eshab-ı Kehf, Müslümanlar tarafından sürekli ziyaret edilen dini bir mekân halini almış ve Müslümanlar için önemli bir dini yapı olduğunu düşünüyorum. İşim gereği birçok ülke geziyorum. Bununla ilgili diğer dini yerler olan İsrail’de, Filistin’de, Roma’da ve Viyana Eshab-ı Kehf’i karşılaştırdığım yerler var. Kilise, şapel ve katedral dini yapılarla karşılaştırdığımda böyle bir yapının kendi ülkemizde olması ve insanlığa hizmet etmesi büyük bir gurur. Eshab-ı Kehf’in, Türkiye ve Kahramanmaraş için büyük kazanç olduğunu düşünüyorum” açıklamasında bulundu.
Eshab-ı Kehf’in daha çok tanıtılması gerektiğini ifade eden Durhan, “ Buranın tanıtılması için yerel ve ülke bazlı birçok proje yapılması gerekiyor. Biz burayı tanıtmak için DOĞAKA ile işbirliği yaptık ve tanıtımına katkı sağlamaya çalıştık. Buraya gelen seyahat yazarlarımızın binlerce takipçileri var. Gezip gördükleri yerleri sosyal medyadan yayınlıyor. Bizleri takip eden vatandaşlarımız seyahat edecekleri yerleri bizim yazılarımızdan ön bilgi sahibi oluyor ve ona göre kararlarını veriyor. Eshab-ı Kehf’in tanıtımında, sosyal medyadaki ayağını tamamladık. Eshab-ı Kehf, herkes tarafından gelip gezilmesi ve görülmesi gereken bir yer” diye konuştu.
13 kişiden oluşan, Bilinmeyen Rota, Çelebi Alper, Gezeceğiz, Gezginin Ayak İzleri, Gezgin Yogini, Kendin Gez, Lizard On The Road, Plansız Gezgin, Sırt Çantalılar, Tatlı Gezgin, Yolculuk Notları ve Yoldaki isimli katılımcı seyahat blogu yazarı, tarihi ve kültürel yapısını incelemek ve kaleme almak için geldikleri Eshab-ı Kehf’ten ayrıldılar.
