Afşin Toplum Sağlığı Merkezi (TSM) Müdürü Dr. Rüveyda Doğan, verem hastalığının halen dünya genelinde önemli bir halk sağlığı problemi olduğunu kaydetti
 
Verem hastalığına karşı toplumu bilgilendirmek ve bir farkındalık oluşturmak istediklerini belirten Dr. Doğan, veremin solunum yoluyla akciğerlere giren verem mikrobunun yol açtığı bulaşıcı bir hastalık olduğunu ifade etti.
 
Doğan, Verem Savaşı Eğitim ve Propaganda Haftası dolayısıyla yaptığı yazılı açıklamada, "Verem hastalığı halen dünya genelinde önemli bir halk sağlığı problemidir. Dünya nüfusunun yaklaşık üçte biri verem mikrobu ile enfektedir. Bu insanların %10’unda yaşamlarının bir döneminde verem hastalığının ortaya çıkabileceği düşünülmektedir. Tedavi edilmediği takdirde veremli hastalarda ölüm oranı yüksektir. 2013 yılında 9 milyon yeni vaka ortaya çıktığı ve 1,5 milyon kişinin verem hastalığından öldüğü ifade edilmektedir. Türkiye’de yeni tespit edilen verem hastası sayısı her yıl ortalama % 6-7 oranında azalmaktadır. 2013 yılında verem savaş birimlerine kayıtlı toplam tüberküloz vaka sayısı 13 bin 409’dur." dedi
 
 
"Verem mikrobunun kaynağı, tedavi görmemiş veya düzenli tedavi görmeyen aktif akciğer ve gırtlak (larinks) veremi olan hastalardır. Verem hastalığına sebep olan basil hava yolu ile bulaşır. Hasta insanlardan öksürme ve hapşırma ile ortama yayılan mikrobun solunum yolu ile alınması sonucu bulaşır. Tedavi edilmeyen her hasta yılda 10-15 kişiye hastalığı bulaştırır. En çok hastanın aile bireylerine ve yakın çalışma arkadaşlarına bulaşma olur.Tedavi ile hastaların çoğunda ortalama 2-3 haftada bulaştırıcılık yok olur."

"Vücutta verem basili sessiz durabilir. Bu durumda kişi hasta değil enfektedir.Vücut direnci düşünce basil çoğalarak hastalanmaya yol açabilir. Klinik bulguların ortaya çıktığı duruma verem hastalığı denilir.Verem hastalığı vücudun bütün organlarını tutabilir ancak en çok akciğerlerde görülür (%60-70). Hastalığın tutabileceği diğer organlar; akciğer zarları, lenf bezleri, kemikler, böbrekler ve beyin zarlarıdır (menenjit)."

HIV/AIDS, şeker hastalığı, böbrek hastalığı, bazı kanserler, ilaç ve alkol bağımlılığı, sigara, madenci hastalığı ve diğer bazı ciddi kronik hastalıklar da vücut direncini düştüğü durumlarda verem hastalığı kolaylıkla ortaya çıkabilir. Bebeklerde ve yaşlılarda da vücut direnci düşük olduğundan hastalanma ihtimalleri fazla olur."
Verem hastalığını belirtilerini sıralayan Afşin TSM Müdürü  Dr. Rüveyda Doğan, " 2-3 haftadan uzun süren öksürük. Balgam çıkarma, Kanlı Balgam, Ateş, Gece Terlemesi, İştahsızlık, Kilo Kaybı, Yorgunluk, Halsizlik, Nefes Darlığı, Göğüs ve Sırt Ağrısı,  Gırtlak veremi ses kısıklığı yapabilir."
Doğan, açıklamasına şöyle devam etti;

"Hastanın semptomları ve röntgen bulguları, hastalıktan şüphelenmeyi sağlar. Verem hastalığının kesin tanısı, balgamda verem mikrobunun gösterilmesi ile konulur.Verem tanısında kullanılan deri testi (TDT) vücutta mikrobun olduğunu gösterir. Enfeksiyon veya hastalık olabilir. Bu konudaki değerlendirmeyi ilgili doktor yapar."

"Veremin tedavisi standarttır, 6 aylık tedavi uygulanmaktadır. Tedavide verilen ilaçların düzenli içilmesi çok önem taşır. Çünkü hastaların bir kısmı tedaviyi terk etmekte ve toplumda basil saçmayı sürdürmektedirler. Bu açıdan düzenli ve kesintisiz altı aylık tedavi birey ve toplum sağlığı açısından çok önemlidir. Dünya Sağlık Örgütü, tedavi başarısını arttırmak için, tüberkülozlu hastaların her doz ilacının bir sağlık çalışanı veya eğitilmiş bir gönüllü tarafından içirtilmesini esas almaktadır. Ülkemizde de "Doğrudan Gözetimli Tedavi" ( DGT ) uygulanmaktadır."

"Verem enfeksiyonu olan kişide verem hastalığı gelişimini önlemek amacıyla ve hasta olmayan fakat verem olma riski taşıyan kişilere koruyucu ilaç tedavisi verilir.Verem hastasının aile bireyleri ve diğer temaslıları verem savaş birimlerinde ücretsiz olarak muayene edilir ve gerekli tetkikleri yapılır.Koruyucu ilaç tedavisi tek ilaçla ve 6 ay süreyle verilir. Bu tedavinin hastalanmayı %90’a varan oranda önlediği bilinmektedir.BCG aşısı (verem aşısı) özellikle çocuklarda ağır seyreden verem hastalığını önlemede çok etkilidir.Ülkemizde BCG aşısı doğumdan sonra 2. ayını bitiren bebeklere aile sağlığı merkezleri ve verem savaşı birimlerinde ücretsiz olarak yapılmaktadır.Aşı yanında sağlıklı beslenme, genel hijyen ve temizlik kurallarına riayet edilmesi tüm hastalıklara karşı koruyucu olacaktır."
 
Editör: Haber Merkezi