İnce: "Taze kan lazım"

CHP'nin cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce, "Allah'ın izni, milletimizin desteğiyle cumhurbaşkanı olduğumda din dersini şöyle yapacağız; muhafazakar aile derse ki 'Benim çocuğuma 2 saat din dersi yetmez, fıkıh dersi istiyorum', o zaman baş üstüne deyip kaç saat istiyorsa seçmeli dersi vereceğiz. Öbürü de diyorsa ki 'Ben din dersi istemiyorum' ona da vermeyeceğiz." dedi.

İnce, Kahramanmaraş'ta düzenlenen mitingde yaptığı konuşmada, kendileri göreve geldiğinde kimsenin kaybetmeyeceği, herkesin kazanacağı bir dönem olacağını ifade etti.

Cumhurbaşkanı adayı olduğu gün parti rozetini çıkardığını ve Türk Bayrağı rozetini yakasına taktığını anımsatan İnce, cumhurbaşkanı seçildiğinde sadece CHP'lilerden değil herkesimden insanın Bakanlar Kurulunda olacağını, böylelikle büyük bir barış, uzlaşma sağlanacağını vurguladı.

Bu büyük şemsiyenin altında tüm milleti buluşturacağını aktaran İnce, göreve geldikten hemen sonra OHAL'i kaldıracaklarını, Merkez Bankası başkanının bağımsız olacağını söyledi.

Dolardaki yükselişin durdurulamadığına işaret eden İnce, şöyle konuştu:

"Dolarla kavga etti, dolar yükseliyor. Avro ile kavga etti, o yükseldi. Şimdi de İnce ile kavga etti, o yükseliyor. Şu an sabah akşam bağıran bir cumhurbaşkanı var. Öğrencilerle, televizyona çıkıp onlarla geleceği konuşan bir cumhurbaşkanı olacağım. AK Parti'li anneler size sesleniyorum, fizik öğretmeni Muharrem İnce'nin cumhurbaşkanlığında çocuklarımız iyi eğitim alacak. Çocuklarımız iyi yabancı dil ve matematik öğrenecek. Refah içerisinde yaşayacaklar. Gençlerimiz olimpiyatlarda madalya alacak. Tarıma dayalı sanayiyi geliştireceğiz. Meralarımızı, tarım alanlarımızı, insan gücümüzü atıl olmaktan kurtaracağız. Denizleri daha çok kullanacağız."

- "Taze kan lazım"

Muharrem İnce, göreve geldiğinde gençlerin geleceğe daha umutlu bakacağını, topraklardan bereket fışkıracağını aktararak, "Bunları yorgun bir adam yapamaz. Bunları 16 yıl ülkeyi yönetmiş, doları 1,30'dan alıp 4,60'a yükseltmiş biri yapamaz. Türkiye'ye taze bir kan lazım." diye konuştu.

Meydanlarda kavga değil üretim konuştuğunu, dünyanın artık aydan, marstan maden çıkarılmasından, sürücüsüz araçtan bahsettiğine işaret eden İnce, şöyle devam etti:

"Eğer bu büyük değişimleri yakalayamazsak, 100 yıl fakir kalacağız. Dünya değişiyor, değişime ayak uydurmalıyız. Erdoğan diyor ki 'Dindar ve kindar bir nesil yetiştireceğim'. Benim buna itirazım var. Dindar kesim yetiştirilmesine hiç bir itirazım yok ama bu ailenin işi. Allah'ın izni, milletimizin desteğiyle cumhurbaşkanı olduğumda din dersini şöyle yapacağız: muhafazakar aile derse ki 'Benim çocuğuma 2 saat din dersi yetmez, fıkıh dersi istiyorum', o zaman baş üstüne deyip kaç saat istiyorsa seçmeli dersi vereceğiz. Öbürü de diyorsa ki 'Ben din dersi istemiyorum' ona da vermeyeceğiz. İsteyene istediği kadar vereceğiz ama tüm çocuklara yabancı dil ve matematik öğreteceğiz. Bunu birlikte başaracağız. Ben meydanlarda hak hukuk diyorum, birisi de çıkmış çay, kek oralet diyor."

- "Camiye gitmemden niye rahatsız oluyorsun?"

Konuşması sırasında bazı videolar izleterek, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın kendisine yönelik eleştirilerini hatırlatan İnce, şunları kaydetti:

"Üzüldüğüm bir konu var. Dün diyor ki İstanbul mitinginde, 'Seçim yaklaştı Muharrem İnce camilerden çıkmıyor' diyor. 'Senin seçimden önce camide fotoğrafın var mı?' diyor. Biz camiye fotoğraf çektirmeye değil, ibadet etmeye gidiyoruz. Ayrıca camiye gitmemden niye rahatsız oluyorsun? Ben 5 vakit namaz kılıyorum demedim. Her gün cuma namazı kılıyorum. Seçim zamanı yaptığımız bir şey de değil. Sana mı soracağım camiye giderken, camiye gitmemden mi rahatsız oluyorsun? Sen Allah'ın tahsildarı mısın, sen kimsin? Bir Müslüman başka bir Müslümanın camiye gittiğini görünce mutlu olması lazım, bu üzülüyor. Camiden elini çek, orası meydanlarda konuşulacak şey değil. Sana bunları açıklayacak değilim."

- "Hava durumu bile Erdoğan'dan fazla izlenmiş"

İnce, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a yönelik televizyondaki canlı yayında tartışma önerisini yineleyerek, şu ifadeleri kullandı:

"Erdoğan sen bir yerde konuşuyorsun, ben bir yerde. 81 milyonun aynı anda bizi izleme şansı var. Ona buradan teklifte bulunuyorum. Maden ekonomistsin, madem ustasın Erdoğan, yüreğin varsa, cesaretin, bilgin varsa çık karşıma bir televizyonda. Ona bunu deyince benimle televizyona çıkıp bana reyting yaptırmazmış. Ben de sordum, o mu yoksa ben mi daha çok izleniyorum? Televizyon izlenme oranlarına baktım, Erdoğan'ın 4 katı izlenmişim. Sen yalan iftira söylüyorsun, kozmik odaya milleti sokuyorsun, FETÖ'nün kan kardeşisin, şehirleri betonlaştıran sensin, üniversiteleri bölen, şatafat düşkünü sensin, tarım hayvancılığı bitiren sensin. Gel karşıma gel, televizyona çık. Millet bıkmış artık, yalan dolandan bıkmış. Hava durumu bile Erdoğan'dan fazla izlenmiş. Diyorum ki gel benimle televizyona çık da senin de havan olsun."

Mutfaktaki enflasyonun yüzde 30'a ulaştığını artık tencerede aş değil taş piştiğini savunan İnce, "Millet 1,5 liraya çay içemiyor, sen kilosu 4 bin 500 liraya beyaz çay içiyorsun. Karşıma gelmiyor uzaktan konuşuyor. Bir de kibir var. Büyük adam o. Erdoğan'a İsra Suresi 37. ayetini hatırlatıyorum. Erdoğan, bu kibri bırak, karşıma çık, Erdoğan şunu bil; ben garibanların temsilcisiyim, sen saraylıların temsilcisisin. Halk çocuğu olan benim, milletin evladı benim. Sen zengin sofralarında geziyorsun, ben gönül köprüleri kuruyorum. Bu memleketi daha fazla soydurmayacağım." ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı olduğunda 18 yaşına kadar devlet gözetiminde olan kimsesiz çocukları sokağa atmayacağını, hemen devlet kadrosuna alacağını anlatan İnce, kendi döneminde hiçbir ayrımcılık yapılmayacağını bildirdi.

Ev kadınlarının sigorta primleriyle ilgili çalışma yaptıklarını vurgulayan İnce, "Kadınların çalışma hayatına girebilmeleri için çocuk bakımını çözmemiz gerek. Her mahalleye bir kıraathane değil, bir kreş açacağız. Çocuk kreşe, kadın işe gidecek. O kreşlerde de kadınlar çalışacak." diye konuştu.

İnce, gençlere 19 Mayıs ve 29 Ekim'de 500'er liralık karşılıksız burs vereceklerini aktararak, şöyle devam etti:

"Bugün devletten yardım alan vatandaşlarımız var. Bu parayı Tayyip Erdoğan mı, AK Parti mi veriyor? Devlet veriyor. Benim dönemimde bu yardımları artıracağız. Çünkü benim dönemimde hırsızlık olmayacak, devletin çok parası olacak. Ben buraya bir uçakla geldim. Kiraladık, onunla geldim. Parayı nereden bulduk, sizin paralarınızla, yapılan bağışlardan uçağı kiraladık geldim. Erdoğan dün İstanbul'a üzerinde Türkiye Cumhuriyeti yazan devletin uçağıyla geldi. Yani devletin uçağını, helikopterini kullanıyor. Kanun 'Seçime son 10 günde devletin uçağını, arabasını, helikopterini kullanamazsın' diyor. Ama kanun falan takmıyor adam. Benim cumhurbaşkanlığımda ben dahil herkes kanunlara uyacak."

- "Çiller'den medet umuyor"

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın dün İstanbul'daki mitingine eski başbakanlardan Tansu Çilleri'in de katıldığını anımsatan İnce, "Dün bir baktım Tansu Çiller de oraya gitmiş. Erdoğan, sürekli 1990'lara dönmekten söz ediyor, 1990'ların simgesi orada. Sürekli geçmişi kötülüyor ama Çiller'den medet umuyor. O başarılı olsaydı partisini kalkındırırdı. AK Partililer de mutlu olacak. Onlar da görüyor durumu. Bu yorgun adam, memleketin sorunlarını çözemez." diye konuştu.

İnce, 99. mitinglerini Gaziantep'te, 100. mitinglerini ise Kilis'te yapacaklarına dikkati çekerek, yeni dönemde vatandaşın değil, devletin kemer sıkacağını, Türkiye'yi en gelişmiş 10 ülke arasına sokacaklarını, turizm hedeflerinin ise 60 milyon turist, 60 milyar dolar turizm geliri olduğunu vurguladı.

Eğitimin yüzde 100 nitelik kazanacağını, gelir adaletsizliğine son vereceklerini, Türkiye'yi tarımda dışa bağımlılıktan kurtaracaklarını anlatan İnce, ihalede rekabet, işe alımda liyakat olacağını söyledi.

Muharrem İnce, Türkiye'nin barışa, büyümeye ve adil bölüşmeye ihtiyacı olduğunu belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Türkiye'nin geleceği iyi okumaya, gençleri iyi yetiştirmeye ihtiyacı var. Hayalim şu, benim ülkemin gençlerinin fırsatını bulsa, şimdi şans verseler, gençlerin yarıdan fazlası ülkeyi terk eder. Beyin göçünü beyin gücüne dönüştürmemiz gerek. Bunu yapabiliriz. Başı dik bir ülke olacağız. Türkiye kuru fasulyesini, pirincini, bezelyesini, ineğini, samanını dışarıdan alan bir ülke. Çin'den çöp almışlar. Yazık günah. Biz bunu hak etmiyoruz, Türkiye bunu hak etmiyor. Biz koskoca bir imparatorluktan geriye kalan bir ülkeyiz. Üç kıtada at koşturmuşuz ama sonra çağı yakalayamamışız."

- "Millet zengin olacak, hakça bölüşeceğiz"

Yeni bir dünya düzeni olduğuna işaret eden İnce, "Teknoloji korkunç bir hızla değişiyor. Dünya böyle hızlı değişirken, çocuklarımızı iyi eğitemezsek, onlara iyi matematik, yabancı dil öğretemezsek, İngilizlerin, Almanların, Fransızların, Amerikalıların uşağı oluruz. 'Ben onların uşağı olmuyorum' diyorum, başımız dik, 'onların uşağı olmayalım' diyorum." dedi.

İnce, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın kendisini anlamadığını savunarak, "(Yerli otomobil yapacağız) diyor. Erdoğan otomobilin kaportasına, ben otomobilin beynine talibim. Çağın bilgileriyle donatacağız çocuklarımızı. Millet zengin olacak, hakça bölüşeceğiz. Bunları yapamazsak 100 yıl daha kendimizi toparlayamayız." ifadelerini kullandı.

Editör: Haber Merkezi