Türkiye Maden İşçileri Sendikası (Maden-İş) Genel Başkanı Nurettin Akçul, enerjide ithal kaynaklara bağlılık konusunda, hem sendikalarının, hem de sektördeki meslek odalarının sürekli olarak uyarıda bulunduklarını ifade ederek, özellikle linyit kömürü üretiminin hızla artırılarak, enerjide dışa bağımlılığın asgari seviyeye indirilmesi gerektiğini söyledi.
Türkiye'nin en büyük linyit rezervine sahip bölgesi olan Afşin-Elbistan'daki linyitin ekonomiye kazandırılması ve yenilenebilir enerji kaynakları konusunda yatırımların artırılması ve hızlandırılması gerektiğini savunan Akçul, Rusya ile yaşanan son sürecin bu söylemlerini bir kez daha gündeme taşıdığını kaydetti.

Türkiye genelinde 14 milyar tonluk linyit rezervi bulunduğu ve bu rezervin yaklaşık yüzde 50'lik kısmının Afşin-Elbistan bölgesinde yer aldığını hatırlatan Akçul, linyit rezervleri ile yenilenebilir enerji kaynaklarının, enerjide dışa bağımlılığı en aza taşıyacağını belirterek, hükümetin de bu konuda gerekli adımları atmasını istedi.

Akçul, Rusya ile yaşanan hava sahasını ihlal krizinde, enerjide ithal kaynağa bağımlılığın sadece enerjide dışa bağımlılık olarak kalmayacağını gösterdiğini belirterek, "Gerek sendikamız, gerekse sektördeki meslek odaları olarak hükümetleri, yıllardır ithal bir kaynak olan doğalgaza bağımlılığı artıran enerji politikalarının ülkeyi sadece enerji alanında değil, birçok alanda rahatça, bağımsız karar alma ve uygulama konusunda elini kolunu bağlayacağı konusunda her platformda uyardık" dedi.

Akçul, yaptığı açıklamada, şunları söyledi:

“Bu görüş ve uyarılar bizce enerji politikalarında yeterli karşılık bulmadı. Gerek ısınmada, gerekse elektrik üretiminde, gerekse sanayide doğalgazı en temel kaynak haline getiren uygulamalar hayata geçirildi. Yerli kaynaklar ve özellikle de yerli kaynak linyit kömürü tu kaka yapıldı. Bugün enerjide en çok kullandığımız kaynak ithal doğalgaz haline geldi. Doğalgaz rezervleri, zengin kimi ülkelerden bile daha çok elektrik üretiminde doğalgaza bağımlı hale geldik. Son yıllarda gerek yerli kömür, gerekse yenilenebilir enerji kaynaklarının enerjide payını artırma doğrultusunda uygulamalar hayata geçirildi ama bu, enerjideki ithalata bağımlılığı azaltmayı sağlayacak bir düzeye ulaşamadı.

Bugün doğalgazı çok büyük ağırlıkla Rusya ve İran'dan ithal ediyoruz. Rusya ile yaşanan hava ihlali krizinin ardından bazı çevreler tarafından Türkiye'nin enerjide Rusya'ya bağımlılığı dile getirildi. Biz sendika olarak diyoruz ki; Rusya ile yaşanan bu kriz bize ülke olarak ders olmalı. Bugünden yarına hemen enerjideki bu bağımlılığı azaltmak mümkün olmasa da, yerli kaynak konusunda ortaya konulacak bir ciddi ulusal seferberlik, bağımlılığın kısa vadede bile belirli noktalara çekilmesinde büyük rol oynayabilir. Ülkemizde son yıllarda yoğunlaşan rezerv tespiti çalışmalarıyla 14 milyar tona yakın linyit rezervi olduğu bilinmektedir. Ayrıca, yaklaşık 1.3 milyar ton da taş kömürü rezervi vardır.

Özellikle linyit kömürü üretimi hızla artırılarak, elektrik üretiminde yerli kömür ile çalışan termik santrallerin üretiminin payı artırılabilir. Yine yenilenebilir enerji kaynakları konusunda son yıllarda artan yatırımlar da hızlandırılıp, yoğunlaştırılabilir. Kısaca, enerji yerli kaynak için bir ulusal seferberlik hayata geçirilebilir. Hem de hiç zaman geçirmeden. Çünkü her geçen zaman, dışarı akan ulusal gelir, artan bağımlılık haline gelmektedir."
Editör: Haber Merkezi