Afşin Toplum Sağlığı (TSM) tarafından 2 Mayıs Dünya Astım Günü dolayısıyla Afşin Devlet Hastanesinde tedavi gören hastaları ziyaret edilerek karanfil dağıtıldı.

Afşin TSM Başkanı Dr. İlhan Demir, TSM Kronik Hastalıklar Yaşlı Sağlığı ve Özürlüler Birimi personelleri ile birlikte 2 Mayıs Dünya Astım Günü olması sebebiyle Afşin Devlet Hastanesinde tedavi gören hastaları ziyaret etti.

Hastanede Göğüs Hastalıkları bölümünde tedavi gören hastaları astım, alerjenler, solunum yolu enfeksiyonları gibi konularda bilgilendiren yetkililer hastalara karanfil dağıttı

Ziyarette ilgili açıklamada bulunan Afşin TSM Başkanı Dr. İlhan Demir, “İlçemiz hastanesinde tedavi gören vatandaşlarımızı Afşin Toplum Sağlığı Merkezi olarak 2 Mayıs Dünya Astım Günü dolayısıyla ziyaret ettik. Vatandaşlarımıza astım hastalığı ile kısa bir bilgilendirmede bulunarak, karanfil dağıtımı gerçekleştirdik." dedi.

Astım hastalığının tüm dünyada yaklaşık 300 milyon kişiyi etkilediği tahmin edilen ciddi bir halk sağlığı sorunu olduğunu ifade eden Dr. Demir, "Astım, ülkemizde yaklaşık her 100 erişkinden 5 veya 7'sinde, her 100 çocuktan ise 13 veya 15'inde görülmektedir. Astım rahatsızlığı, dış ortamda bulunan çeşitli alerjenler, sigara dumanı, soğuk havaya maruz kalma gibi tetikleyici faktörlere karşı, havayollarının (bronşların) daralması ile ortaya çıkan ve ataklarla seyreden kronik bir akciğer hastalığıdır.

Ataklar dışında çoğu kez hiçbir yakınması olmayan hastalarda atak sırasında nefes darlığı, öksürük, hırıltılı solunum, göğüste sıkışıklık hissi gibi belirtiler görülür. Bu belirtilerin şiddeti hastadan hastaya değişiklik gösterebilir. Ataklar genellikle gece sabaha karşı ortaya çıkar, hasta tedavi gördüğünde geriler. Tedavi görmemiş veya düzensiz tedavi olan hastalarda, zamanla atak sıklığı ve şiddeti artar; hastalık uzun vadede akciğer işlevlerinin kaybına da sebep olabilir.”  açıklamasında bulundu.

Demir, konuşmasını şöyle tamamladı.

 “Astımın dünyada yaklaşık 300 milyon kişiyi etkilediği tahmin edilmektedir. Ülkeden ülkeye değişmekle birlikte görülme sıklığı %15 kadardır. Bu oran hava kirliliğinin yüksek olduğu kent merkezlerinde daha yüksektir. Hastalığın genetik ve çevresel pek çok nedene bağlı olduğu bilinmektedir. Astım, doğru tanı ve tedavi ile çözümü olan bir hastalık olmasına rağmen yetersiz takip nedeniyle yeterince kontrol altına alınamamaktadır. Bu nedenle hastaların eğitimi ve tedavilerine sadık kalmaları çok önemlidir. Astım için risk faktörleri genetik ve çevresel faktörler olmak üzere iki gruba ayrılmaktadır. Genetik faktörler alerji varlığı, atopi, bronş hiperreaktivitesi, cinsiyet ve obezitedir. Çevresel faktörler ise alerjenlere, toz ve kimyasal maddelere maruziyet, sigara dumanına ve hava kirliliğine maruziyet, viral üst solunum yolu enfeksiyonları, bazı ilaçlar, gastroözefagealreflu, ev tozu akarları, evcil hayvanlar (kedi, köpek), hamamböceği, üf mantarları ve polenler astım için tetikleyici olabilir. Bebeklikte yoğun ev tozu akarlarına maruz kalma önemli bir tetikleyici olabilir, Sigara dumanına maruz kalma son derece önemli bir risk faktörüdür. Gebelik döneminde sigara içen annelerin çocuklarında astımın daha sık görüldüğü saptanmıştır. Vatandaşlarımızın belirttiğimiz nedenlere dikkat ederek astım hastalığından uzak durmaları korunmalarına yardımcı olabilir." diye konuştu.

Editör: Haber Merkezi