Greenpeace’in Stuttgart Üniversitesi’ne hazırlattığı ‘Sessiz Katil Raporu’, dünyanın en kirli termik santralleri arasında yer alan Afşin-Elbistan A Termik Santrali’nin yol açtığı kirlilik nedeniyle 2010 yılına kadar kirliliğe maruz kalan insanların ömrünü 10 yıl kısalttığını ortaya koydu.

Greenpeace, Türkiye’deki kömür santrallerinin sağlığa etkisine ışık tutma amacıyla Stuttgart Üniversitesi’ne bir rapor hazırlattı. Bu raporla, Türkiye’de faaliyet halindeki kömürlü termik santrallerin her birinin insan sağlığı üzerindeki etkileri araştırıldı. Bunun yanı sıra, gerçekleştirilmesi planlanan 100 yeni projenin de muhtemel etkileri araştırmaya dâhil edildi. Gelişmiş bir sağlık etkisi değerlendirme modeli kullanılarak hazırlanan bu rapor, Türkiye’de kömürlü santrallerin ürettiği kirlilik yüzünden binlerce erken ölüm yaşandığını ortaya koyuyor.

Yine rapora göre, Türkiye’de sadece 2010’da, bu kirliliğe maruz kalanların ömrü yaklaşık 79 bin saat kısaldı. Bu da yaklaşık 10 yıla tekabül ediyor. Bu sonuçlar, 2010 yılında Türkiye’de kömürden kaynaklı ölümlerin, trafik kazalarında yaşanan can kayıplarının neredeyse 2 katı olduğunu gösteriyor. Araştırma, kömür santrallerinin yaydığı kirliliğin, yine 2010’da Türkiye’de çeşitli hastalık ve sakatlanmalara yol açarak 1,7 milyon iş günü kaybına neden olduğunu da açığa çıkarıyor.

Kömürlü termik santrallerin ‘sinsi katiller’ olarak tanımlandığı raporda, kirlilik ile kalp krizi ve akciğer kanseri arasında anlamlı bir ilişki olduğu yıllarca yapılan araştırmalar sonucunda kanıtlandı. Dahası, astım krizleri ve diğer solunum problemlerini de beraberinde getirerek; bebek, çocuk ve yetişkinlerin sağlığına zarar veriyor. Santrallerin bacalarından çıkan kurşun, arsenik ve kadmiyum gibi binlerce kilogramlık zehirli metal, hem kanser riskini yükseltiyor, hem de çocuk gelişimini olumsuz etkiliyor. Modelleme sonuçları, 2010 yılında yapım aşamasında bulunan veya yapılması planlanan kömür santrallerinin tamamlanması halinde; her yıl insan hayatından 34 bin yıl çalınacağını gösteriyor. Bu da, kömür santrallerinin 40 yıllık faaliyet süreleri tamamlandığında, yarattıkları kirliliğe maruz kalanların ömrünün toplamda 1,4 milyon yıl kısalacağı anlamına geliyor.

Türkiye’de sağlık üzerinde en zararlı etkilere yol açan kömür santralleri, Afşin-Elbistan, Soma ve Tunçbilek santrallerinin olduğuna dikkat çekilen raporda, Afşin-Elbistan ve Soma’nın aynı zamanda Avrupa’nın muhtemel en yüksek kirlilik kaynaklı ölüm oranına da sahip olduğunun da altı çizildi.

Sadece Afşin-Elbistan Termik Santraline yapılması planlanan genişletme projesinin hayata geçmesi durumunda bile, santralin faaliyet halinde geçirdiği her sene, 8 biner yıllık ömür (yaşam yılı) kaybına yol açacağı tahmin edildiği raporda, 2010’da Türkiye’de hayatını kaybeden 7 bin 900 kişinin ölüm sebebinin kömür yakıtlı enerji santralleriyle ilişkili olduğu tahmin ediliyor.

Tüm Türkiye’ye yayılmış olan bu santraller, milyonlarca ton zehirli gaz ve parçacık saçıyor. Bu salımlar akciğerlere ve kan dolaşımına nüfuz ederek; solunum yolu hastalıkları, kalp krizi, akciğer kanseri, astım krizleri ve diğer pek çok sağlık sorununa yol açıyor. Ölüm sebebini ‘hava kirliliği’ şeklinde sınıflandıran bir ölüm belgesine rastlamak mümkün olmasa da, hava kirliliğinin sağlık üzerinde çok ciddi etkileri var. Ayrıca 79 bin yaşam yılı kaybı yaşandı. Yine aynı yıl, kömür yakıtlı santrallerin sebep olduğu kirlilikten doğan hastalıklar ve sağlık problemleri, toplamda 1,7 milyon iş günü kaybıyla ilişkilendiriliyor.

2010 yılında Afşin-Elbistan A Termik Santrali’nin 20 bin 190 yaşam yılı kaybına ve 431 bin 270 de iş günü kaybına yol açtığı bilgisine yer verilen raporda Afşin-Elbistan B Termik Santrali’nin de 2 bin 190 yaşam yılı kaybına ve 46 bin 840 da iş günü kaybına yol açtığı ifade edildi.

 

‘Yaşam Yılı Kaybı’ Nedir?

Stuttgart Üniversitesi raporu, hava kirliliğine atfedilen ölüm sayısını, erken ölümler nedeniyle kaybedilen yıl sayısına dönüştürmektedir. Buna göre, parçacık kirliliğinden kaynaklanan can kaybı durumlarında, bireyin ömrü yaklaşık 11 sene kısalmış olurken, ozon gazına maruz kalmaya bağlı can kaybı durumlarındaysa ömür 9 ay kısalmaktadır. Stuttgart Üniversitesi, kömürlü santrallerden kaynaklanan kirliliğin 2010’da yaklaşık 7 bin 900 can kaybına neden olduğunu ortaya koyuyor. Araştırmacılar bu insanların ömürlerinin toplamda 86 bin yıl azaldığını tahmin ediyor.

 

‘Kayıp İş Günü’ Ne Anlama Geliyor?

Hava kirliliği, çeşitli hastalıklara yakalanma riskini artırdığı gibi, çalışanların sağlık sorunları yüzünden fazladan hastalık izni almasına da yol açar. Bu izinler, küçük ölçekli solunum yolu enfeksiyonu ve öksürük rahatsızlıklarından, kalp krizi sonrası nekahet dönemine kadar değişen geniş bir yelpazeye yayılır. Hava kirliliği nedeniyle hastalık izni günlerindeki artış, ABD Ulusal Sağlık Anketi kapsamında elde edilen veriler üzerinden hesaplandı. 
Editör: Haber Merkezi