Kahramanmaraş’ta, Türkiye'nin 1995 yılında Kırgızistan'ın başkenti Bişkek'te kurduğu Kırgızistan Türkiye Manas Üniversitesi (KTMÜ) iş birliğiyle düzenlenen "10. Uluslararası Türk Halklarının Geleneksel Spor Oyunları Sempozyumu" başladı.
Necip Fazıl Kültür Merkezi'nde gerçekleşen açılış programına Türkiye'nin yanı sıra Kırgızistan, Azerbaycan, Türkmenistan, Pakistan, ABD ve Rusya'dan çok sayıda akademisyen katıldı.
"Türk dünyasındaki ortak spor oyunlarının oluşumu ve gelişimi" temasıyla düzenlenen sempozyumun açılışında, İstiklal Marşı'nın okunmasının ardından KTMÜ Geleneksel Sporlar Araştırma Merkezi Başkanı Prof. Dr. Mehmet Türkmen, açılış konuşması yaptı.
Bowie State Üniversitesi Başkanı Prof. Dr. Aminta H. Breaux ve KTMÜ Rektörü Prof. Dr. Alpaslan Ceylan'ın çevrimiçi konuşmalarının ardından Amerika North Coralline Üniversitesi Spor Fakültesi Dekanı ve Amerika Afrika Dayanışma ve Kültür Derneği Başkanı, UNESCO yönetim kurulu üyesi Prof. Dr. Jerono Rotich moderatörlüğünde devam eden programda, katılımcı bazı akademisyen ve araştırmacılar bildirilerini sundu.
Büyükşehir Belediyesi Kültür Spor ve Turizm Dairesi Başkanı Duran Doğan, çıkışta gazetecilere yaptığı açıklamada, sporun, toplumların kültürel üretim ve aktarım alanı olduğunu belirtti.
Sporun sadece spor olarak düşünülmemesi gerektiğine işaret eden Doğan, sporun aynı zamanda bir tarih, psikoloji, özgüven ve sosyoloji olduğunu aktardı.
Doğan, dünyada hakim olan spor dallarının diğer milletleri etkilediğinin açıkça görüldüğünü ifade ederek, şunları kaydetti:
"Bugün özellikle gençler üzerinde sporun ciddi etkisinin olduğunu söyleyebiliriz. Mesela futbolu göz önüne aldığımızda dünyanın belki de en geçerli sporu ama spor beraberinde eşofman takımını, beraberinde onun kültürünü, saç tıraşını, giyimini, konuşmasını, yaşam biçimini de taşıyor. Dolayısıyla binlerce yıldır ortak tarih birliğimiz olan, kader birliğimiz olan Türk dünyasından kardeşlerimizle ve akrabalarımızla ortak sporlarımızı tekrar gündeme taşımak istiyoruz. Okçuluk, binicilik, atçılık gibi spor dallarını daha uygulanabilir ve gençlerin sevebileceği bir şekilde tekrar gündeme getirerek ihya etmek istiyoruz."
Sporun çok önemli bir kültürel aktarım aracı olduğunu vurgulayan Doğan, akraba topluluklarla ortak geçmişi anlatan spor dallarını mutlak suretle yaşatacaklarının altını çizdi.
